Ameliyat Öncesi Bitkisel İlaç Kullanmayın

Herkesin kolaylıkla ulaşabildiği bitkisel kaynaklı ilaçlar, cerrahi müdahale olacak olan hastalarda ciddi problemlere neden olabiliyor.

 Günümüzde alternatif tıp olarak da tanımlanan bitkisel ilaçlara olan ilgi giderek artmakta, yanlış bir inanış olarak bu ilaçların daha güvenli ve etkin olduğu düşünülmektedir.


Basın yayın, internet gibi iletişim kanallarıyla herkesin kolaylıkla ulaşabildiği bitkisel kaynaklı bu ilaçlar, ameliyat olacak olan hastalarda ciddi problemlere neden olabiliyor. Bu yüzden kullanılan her türlü bitkisel ilaçtan cerrahi ekibin ve anestezi ekibinin haberdar olması gerekmektedir.

Cerrahi müdahale öncesi bitkisel ilaç kullanmayın

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Aksun, bitkisel kaynaklı ilaçların etken maddelerinin birden fazla olduğunu belirterek özellikle cerrahi müdahale hastalarının şifa amaçlı bitki kullanımlarını kesmeleri gerektiğini vurguladı.

Kontrolsüz kullanmak ve karışımlar yapmak risk taşımaktadır

İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Aksun, "Bitkiyi tek olarak veya karışım olarak alıp kullandığınızda birden fazla maddeyi de vücudunuza alırsınız. Dolayısıyla o birden fazla maddeyi alırken farklı etkileşimlerini birlikte düşünmeniz gerekiyor. Bu nedenle bitkisel kökenli ilaçları kontrolsüz kullanmak ve karışımlar yapmak risk taşımaktadır" diye konuştu.

Faydası düşünülerek kullanılır, zararlı etkileri ortaya çıkar

Halk arasında sıklıkla kullanılan bitkilere örnek veren Doç. Dr.Aksun, örneğin Kirpi otu ya da Ekinezya (Echinacea) olarak bilinen bitkinin bağışıklık sistemini uyardığını; alerjik reaksiyonlara, karaciğer hasarına, organ nakli gibi operasyonlarda kullanılan organ reddini önleyici ilaçlarla etkileşime neden olduğunu, bu nedenle cerrahi işlem öncesi mutlaka kesilmesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr.Aksun," Örneğin Ginseng bitkisinin stresten koruduğuna inanılır. Ancak şeker hastalarında kan şekerinin normalin altına düşmesine neden olabilir, kanın pıhtılaşmasının bozulmasına neden olabilir. Cerrahiden en az 7 gün önce kesilmelidir. Ördek ayağı, baldırıkara, gümüş kayısı (Gingko) bitkisinin zihinsel fonksiyonları artırdığı, dolaşım bozukluklarında dolaşımı artırdığı düşünülmektedir. Ancak bu bitki kanın pıhtılaşmasının bozulmasına neden olur. Cerrahiden en az 36 saat önce kesilmelidir" dedi.

Zayıflatıcı bitkiler de birçok sağlık sorununa sebep olabilir

Faydalı etkileri düşünülerek bilinçsizce kullanılan birçok bitkiye dikkat çeken Doç. Dr.Aksun, halk arasında kullanımları oldukça yaygın bitkiler ve etkilerini şöyle açıkladı: 
"Zayıflatıcı ürünlerin pek çoğunda bulunan, kilo kaybını desteklediği ve enerjiyi arttırdığı için kullanılan Efedra bitkisi (ma huang) tansiyon yüksekliğine, kalp ritminde bozukluklara, kalp krizine ve felce neden olabilir. Cerrahiden en az 24 saat önce kesilmelidir. Sarımsak, kan basıncını ve kolesterol seviyesini düşürür. Kan pıhtılaşmasını etkiler. Cerrahiden en az 7 gün önce kesilmelidir. Valerian'ın(Kedi otu) uykusuzluk sorununu çözebileceği düşünülmektedir. Ancak ameliyatta kullandığımız uyutucu gazların kullanımını etkileyebilir. Cerrahiden önce haftalar içinde yavaş yavaş kesilmelidir. St. John bitkisi (Sarı kantaron) depresyon tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçların yıkımını artırır. Cerrahiden en az 5 gün önce kesilmelidir" dedi.

Doktor tavsiyesi dışındaki kullanım yanlış

Doç. Dr. Murat Aksun, tamamen sağlık amaçlı kullanılan bu tür bitkisel kökenli ilaçlar ciddi sorunlara neden olabildiğini, bu nedenle doktor tavsiyesi dışında bu tür ilaçların kullanımı kesinlikle doğru olmadığını vurgulayarak; bu bitkileri kullanan hastanın cerrahi bir operasyon öncesi mutlaka doktoruna bilgi vermesi gerektiğinin sözlerine ekledi.

İlgili Sağlık Konuları