Akıllı Sarmallar" Akciğer Nakli İçin Zaman Kazandırıyor

Türkiye'de aralarında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi KOAH Merkezinin de bulunduğu 4 ila 5 merkezde uygulanan "akıllı sarmal tel tekniği" tedavisi bazı hastalara akciğer nakli için zaman kazandırırken, bazı hastaların da organ nakline gerek kalmadan yaşamını sürdürmesine olanak tanıyor.

ORHAN YOLDAŞ - Türkiye'de aralarında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi KOAH Merkezinin de bulunduğu 4 ila 5 merkezde uygulanan "akıllı sarmal tel tekniği" tedavisi bazı hastalara akciğer nakli için zaman kazandırırken, bazı hastaların da organ nakline gerek kalmadan yaşamını sürdürmesine olanak tanıyor.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Reha Çelik, KOAH'ın sigara, evde ısınma amaçlı kullanılan yakıtlardan kaynaklı duman, farklı partiküller ve kirli havanın solunmasıyla akciğerlerde meydana gelen hasar sonucunda oluşan bir hastalık olduğunu söyledi.

Hastalığın akciğerlerde tıkayıcı etki gösteren yapısal değişikliğe yol açtığını, hastanın aldığı nefesi vermekte zorlandığını aktaran Çelik, KOAH teşhisinin tüm devlet ve üniversite hastanelerinde kolaylıkla konulabildiğine kaydetti.

Doç. Dr. Çelik, hastalığın öksürük, nefes darlığı ve balgam gibi belirtilerinin olduğunu ancak bir çok kişinin bunları sigara kaynaklı olarak gördüğü için doktora gitmeyi düşünmediğini anlattı.

Bu yıl İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde KOAH Tedavi Merkezi açıldığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Nefes darlığı insanların hayat kalitesini düşürerek, hareket kapasitesini azaltıyor. Kişiler daha fazla eve, yatağa hatta oksijen tüpüne bağımlı hala geliyor. Bu aşamaya gelmeden mutlaka önlemlerin alınması gerekli. Hastaların en temel tedavisi ilaçlarla yapılmakta. Hastaların bronşlarını genişleten ilaçlar kullanılıyoruz. Bunların dışında hastaların bir kısmında cerrahi yöntemlerle tedavi gerekiyor. Özellikle hava hapsinin çok olduğu, akciğerin işe yaramayan alanların havayla çok fazla dolduğu durumlarda geçmişten günümüze gelen çok sayıda tedavi yöntemleri var. Bunlar genel anestezi altında yapılan büyük ameliyatlar şeklinde başladı ancak bu ameliyatlar hastalar için ciddi riskler oluşturuyordu."

"Akıllı sarmal tel tekniği"

Günümüzde riski daha az olan tedavi yöntemlerinin kullanıldığını anlatan Muhammet Reha Çelik, şu bilgileri verdi:

"Bunlar 'endoskopi' veya 'bronkoskopi' dediğimiz tedaviler. 'Bronkoskop' denilen ve ucunda kamerası olan aletle nefes borusundan akciğere girerek, hastalıklı bölüme ulaşıyoruz. Bu hastalıklı bölümleri, baypas ediyoruz ya da devre dışı bırakıyoruz. Bunun için farklı malzemeler geliştirilmiş durumda. 'Valf' denen tedavi yöntemi var, havanın akciğerden dışarı çıkıp içeri girmesini engellemek amacıyla uygulanıyor. Biz merkezimizde 'akıllı sarmal tel tekniğini' uyguluyoruz. Hastalıklı alanlara ulaşarak, şekil hafızası olan, akciğer içinde bizim almasını istediğimiz şekli kendisi alabilen sarmal teller kullanılıyor. Bu teller akciğerin işe yaramayan bozuk alanlarını söndürerek, baskı altında kalan ve sağlam durumda olan akciğerin diğer bölümlerinin daha iyi çalışmasını sağlıyor. Böylece hastanın egzersiz kapasitesini, kendi başına iş görebilme yeteneğini arttırıyor ve etrafına bağımlı kalma durumunu azaltıyor."

"Hasta 1-2 gün içinde evine gidebiliyor"

Akıllı sarmal tel tekniğini egzersiz ve solunum kapasiteleri düşük hastalara uyguladıklarına işaret eden Doç. Dr. Çelik, "Hastanın durumunun ne çok iyi, ne çok kötü olması gerekir. Çünkü bu aşamadan sonraki tedavi yöntemi akciğer nakli. Akciğer nakline zaman kazandırmak veya hastanın akciğer nakline gerek kalmadan yaşamını sürdürmesine olanak sağlamak amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemi. Hastada herhangi bir cerrahi kesi olmaksızın tedaviyi uyguluyoruz. Hasta 1-2 gün merkezimizde kaldıktan sonra evine gidebiliyor. Bronkoskopik KOAH tedavileri Türkiye'de İnönü Üniversitesinin yanı sıra 4-5 merkezde şu an aktif uygulanıyor. Örneğin İstanbul'da 2 merkezde, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılıyor." ifadelerini kullandı.

Akciğerde bronkoskopik tedavi yönteminin Avrupa'da son 10 yılda gelişme gösterdiğini ve Türkiye'de de kısa süre içinde kullanılmaya başlandığını vurgulayan Çelik, "Avrupa'da da Türkiye'de de her merkezde yapılması mümkün değil. Tetkik aşamasında özel ölçümler gerektiriyor." dedi.