Kayseri Devlet Hastanesi'ne bağlı Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi'nde bulunan kursiyerler, bahçe ekerek, spor yaparak ve çeşitli aktivitelerle uğraşarak tedavi oluyor. Kursiyerlerden Hasan Safer, "Merkezde sevmenin yanlışı olmaz anlayışı ile bize yaklaşıyorlar" dedi. İl Sağlık Müdürlüğü Kayseri Devlet Hastanesi'ne bağlı Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi'nde psikiyatri uzmanları tarafından takip edilen 800'e yakın kursiyer, ilaç tedavisinin yanında, merkezde düzenlenen etkinliklere de katılıyor.
TRSM'de oluşturulan hobi bahçesinde biber, patlıcan, marul, domates gibi ürünler yetiştiren kursiyerler, el sanatları etkinliklerinin yanında spor aktivitelerine de katılıyor. Kursiyerler, yaz mevsimi öncesi toprağa diktikleri ve büyük bir özenle yetiştirdikleri ürünleri toplayarak yemek yaptılar ve kendilerine destek veren TRSM'deki doktorlara ikam etti. TRSM'ye başvuran vatandaşların 'Kanepeden kalkmayayım, evden çıkmayayım' diyen kişiler olduğuna dikkat çeken Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor İsmail Altıntop, "Biz bu kursiyerlere bir program yapıyoruz. Bu programın amacı onları hayata alıştırmak, hayatlarını hızlandırmak ve hayata kazandırmak. Özellikle hasta yakınları bu tür programlara çok seviniyor.
Burada beraber yaptıkları faaliyetleri evlerine taşımış oluyorlar" dedi. Kursiyerlerin ilk geldiklerinde depresif bir yüzleri olduğunu, katıldıkları etkinlikler ve gösterilen sevgi sonrasında gülümseme ile karşılaştıklarını ifade eden Uzm. Dr. Altıntop, "O hantal yapılarının yerini daha enerjik bir yapı alıyor. Normal bireylerin de bunlara ihtiyacı var ama biz şunu tespit ettik bu tip hasta grubunun her türlü faaliyete ihtiyacı var. 800'e yakın takip ettiğimiz bu hastalarımızın bahçe ve bitkilerle uğraştıktan sonra toprağın verdiği enerjinin yüzlerine yansıdığını gördük.
Bu faaliyetlerimiz her yıl giderek artacak. Bir nevi bu hizmetler onlara psikoterapi oldu ben hepsine sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum." diye konuştu. TRSM sorumlu hekimi Dr. Yasemin Şimşek, "Merkezimize gelenlere kursiyer diyoruz. Burada yaz boyunca yaptığımız çalışmaların ve emeklerimizin karşılığını birlikte alıyoruz" diyerek, merkezde bir çok kurs düzenlendiğini ve her bir kursun ayrı ayrı amaçları olduğunun altını çizdi. Dr. Şimşek, "Özellikle tüm kursiyerlerimizin spor faaliyetlerine katılmalarını istiyoruz.Çünkü burada amacımız hem bedensel hem ruhsal hem de düşünce anlamında iyileşmelerini sağlamak" ifadesinde bulundu ve şunları söyledi: "Böylelikle tüm kursiyerlerin toplum içerisinde kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilen sosyal anlamda istedikleri etkinliklere katılabilen ve kendi işlerini kendileri halledebilmelerini sağlamak.
Biz burada takip süresince ev ziyaretlerinde okul ziyaretlerinde öğretmenlerimizin günlük tuttuğu raporlarla şunu görmekteyiz yaptığımız hiçbir şey boşa gitmiyor.
Kesinlikle olumlu sonuçlar almaktayız, onların mutlu olduğunu görmek bizleri çok mutlu etmekte." Merkezdeki kursiyerlerden Hasan Safer, merkezdeki doktor ve görevlilerin tıp tarihi literatürüne geçmesi gereken bir anlayışa sahip olduklarını ifade ederek, "Nedir bu anlayış? Sevmenin yanlışı olmaz anlayışı. Ülkemizde bir doktora gittiğinde semptomla ilgili ilacı entegre edip onu vermek vardır. Oysa burada her şeyden önce bizi anlama prensibi üzerinde bir yoğunlaşma var. Bizleri anlamaya yöneliyorlar ve bizi seviyorlar. Sevginin insanlar üzerinde ki tedavi edici etkisi ve bunun yanında destekleyen ilaç tedavisiyle çeşitli faaliyetler içerisinde kendimizi yoğun bir şekilde işe yarar şekilde hissetmemizle pekala kendimizi iyi hissediyoruz. Tek kanatlı kuş uçmaz diye bir tabir vardır.
Biz hem maddi açıdan tedavi alıyoruz hem de manevi açıdan kendimizi iyi hissedebilmemiz için pek çok faaliyetlere katılmamızın yanı sıra sevgi görüyoruz burada. Ruh sağlığı merkezinde çalışan tüm öğretmenlerimize, doktorlarımıza ve bu kurumların açılmasında etkili olan bütün insanlara fazlasıyla teşekkür ediyorum ve onlara minnettar olduğumu buradan duyurmak istiyorum." diye konuştu.