ÜROLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, mesane kanseriyle ilgili olarak, "Sigara dumanının yanı sıra kimyasal maddelerle yakın temasta bulunmak, tedavi edilmeyen mesane taşları ve sık idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanserine yol açabiliyor" dedi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi'nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, mesane kanserinin tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi verdi. Mesane kanseri tedavisinin hastalığın son durumuna göre planlandığını belirten Sofikerim, "Bazı hastalarda, bağırsaktan yapılan yapay mesane ile hastaların vücut dışında idrar torbası taşımasına gerek kalmıyor. Bu da hayatlarını normal bir şekilde sürdürmelerini ve sosyal olarak rahat hissetmelerini sağlıyor. İleri evrede olsa bile hastanın yaşam kalitesini ve süresini uzatan tedavi yöntemleri uygulanıyor. Sigara dumanının yanı sıra kimyasal maddelerle yakın temasta bulunmak, tedavi edilmeyen mesane taşları ve sık idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanserine yol açabiliyor" diye konuştu."TEDAVİ YÖNTEMİ HASTALIĞIN EVRESİNE GÖRE BELİRLENİYOR"Hastalıkta erken teşhisin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sofikerim, "Enfeksiyon, böbrek ve mesane taşı gibi nedenler de idrar kesesinde kanamaya yol açabiliyor. Bu nedenle mesane tümörünün tanısında ultrasonografi, MR (manyetik rezonans) ya da BT (bilgisayarlı tomografi) gibi görüntüleme teknikleri kullanılıyor. Tüm bu tetkiklerin dışında kanser tanısı koymada altın standart, sistoskopi ile idrar keseninin incelenmesi oluyor. Tedavi yöntemi de hastalığın evresine göre belirleniyor. Mesane tümörleri birkaç evrede inceleniyor. Bu evreler de kısaca 'yüzeysel mesane tümörleri, mesane duvarının kas yapısına yayılmış tümörler ve metastatik olarak mesane dışındaki uzak organlara yayılmış mesane tümörleri' olarak adlandırılıyor" ifadelerini kullandı.CERRAHİDE İKİ SEÇENEK BULUNUYORCerrahide iki seçeneğin bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Sofikerim, "Mesane duvarının kas yapısına yayılan tümörlerin tedavisinde ise altın standart olarak radikal sistoprostatektomi ameliyatı yapılıyor ve tüm mesane çıkarılıyor. Bu ameliyatın ardından idrarın vücut dışına atılmasını sağlayacak yöntemlerin uygulanıyor. Burada iki seçenek bulunuyor. İdrar kanalları ince bağırsağa bağlanıyor. Bağırsağın diğer ucu da karın duvarına dikiliyor. Bu yöntem daha hızlı ve kolay olmasına karşın hastaların vücut dışında torba taşımak zorunda kalması en büyük dezavantajı. Hastalar bu durumu kabullenmede güçlük yaşayabiliyor. Diğer yöntem ise yapay mesane. Ameliyat sırasında ince bağırsaktan alınan yaklaşık 50 santimlik bir bölümü torba haline getiriliyor. İdrar kanalları bu torbaya, torba da üretraya (penis kanalı) bağlanıyor. Bu ameliyat hem uzun sürüyor hem de hastanede kalma süresi 10 günü bulabiliyor. Ancak hasta, vücut dışında bir torba taşımak zorunda kalmadığı için kendini daha iyi hissediyor" dedi.