Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Başkanı Prof. Dr. Anıl Ziya Apaydın, "Aort denilen vücudumuzun en büyük atardamarının karın bölgesindeki balonlaşması, çoğunlukla bir yakınmaya neden olmadan sessizce ilerler ve patlayıp kanamaya yol açar. Bu durumdaki hastaların yaklaşık yüzde 60 ile 80'i hastaneye ulaşamadan kaybedilir. Ameliyata kadar ulaşabilen hastaların da riski yüksektir." dedi.
Antalya'nın Serik ilçesinin Belek Turizm Merkezi'nde bulunan bir otelde gerçekleştirilen TKDCD 14. Kongresi'nde basın toplantısı düzenleyen Apaydın, ölümcül durumlara yol açabilecek "Aort" adı verilen büyük atardamarın karın bölgesinde yer alan kısmının balonlaşması hakkında halkı bilgilendirmek ve bu hastalık için risk taşıyan kişilerde farkındalık sağlamak amacıyla, "İçinizdeki Balona Dikkat" kampanyası başlattıklarını belirtti.
Kampanya hakkında gazetecilere bilgi veren ve aynı zamanda kongrenin başkanı da olan Apaydın, "Aort denilen vücudumuzun en büyük atardamarının karın bölgesindeki balonlaşması, çoğunlukla bir yakınmaya neden olmadan sessizce ilerler ve patlayıp kanamaya yol açar. Bu durumdaki hastaların yaklaşık yüzde 60 ile 80'i hastaneye ulaşamadan kaybedilir. Ameliyata kadar ulaşabilen hastaların da riski yüksektir." ifadesini kullandı.
Kanamaya yol açmış damar balonlaşması olan tüm hastaların en çok yüzde 10 ile 25'i arasında taburcu edilebildiğini kaydeden Apaydın, eğer risk altındaki kişilerde "Anevrizma" denilen damar balonlaşması olup olmadığı önceden saptanabilirse, cerrahi girişim ile yaşamsal tehlikenin ortadan kaldırıldığını bildirdi.
İngiltere'de 65 yaş üzerindeki her erkeğin bu hastalığın tarama programları çerçevesinde kontrole çağrıldığına dikkati çeken Apaydın, şunları söyledi:
"Aort, en çok 65 yaş üstü erkeklerde görülür. Sigara içenler ya da ömrü boyunca 5 paketten fazla içmiş olanlar, ailesinde bu hastalığa sahip bireyler bulunanlarda risk daha yüksektir. Kadınlarda risk düşüktür. Erkeklerde kadınlara göre beş kat daha fazla görülmektedir. Çeşitli tedavi yöntemleri var. Çok geniş ve tedavisi gereken balonlaşmalar açık ya da kapalı yöntem ile tedavi edilebilir. Hangi yöntemin seçileceğine kişinin yaşına, önemli başka sağlık sorunları olup olmamasına ve ana damar balonlaşmasının yerine göre karar verilir. Bunun ilaçla tedavisi mümkün değil."