İnfertilite yani kısırlığın toplumda görülme oranı %15. Kısırlık denince toplumda akla gelen ilk tedavi yöntemi tüp bebek oluyor.
Oysa, bu seçeneğe gelinceye kadar şartların uygunluğu doğrultusunda farklı tedavi yöntemlerinin de denenmesi gerekiyor. Yoksa başka hastalıkların habercisi olabiliyor. Peki hangi hastalıklar kapımızı çalabilir? Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan açıklıyor…
Kısırsanız Başka Hastalıkların da Habercisi Olabilir
Türkiye'de yaklaşık 1,5 milyon çiftin çocuk sahibi olmakta sorunlarla karşılaştığı biliniyor. İstediği zamanda çocuk sahibi olamayan insanlar ülkemizde önemli sosyal, psikolojik, moral, ekonomik sorunlar ve çıkmazlar yaşıyor. Sorun bilimsel ve gerçekçi bir yaklaşımla ele alınmadığından giderek büyüyor.
Kısırlık, büyük şehirlerde yaşayan kadınlar için daha anlaşılır bir durum olarak görülürken, doğu illerinde, Anadolu'nun köylerinde yaşananlar daha ağır sonuçlar veriyor. Çocuk sahibi olmamayı sadece kadın yükleniyor. Baba adayları bu durumu kabul etmemekte direniyor. Ülkemizde hastalar başlangıçta, sıklıkla yetersiz ve eksik tanı ve tedavi hizmetlerini aldıklarından zaman ve maddi kayba uğramaktadırlar. Belki daha da önemlisi kendileri için çok değerli olan ümitlerini ve enerjilerini kaybetmektedirler.
Kadın kısırlığında diğer etkenler olarak endometriozis, bağışıklık problemleri, üreme organları bozuklukları, cinsel ve psikolojik problemler bunların başlıcalarıdır. Erkeklerde de diğer kısırlık nedenleri; Enfeksiyonlar, travmalar, tiroid hormon bozuklukları, psikolojik ve cinsel sorunlardır.
Tüp Bebekle Tedavi Olamazsınız!
Kadındaki en önemli kısırlık sebepleri yumurtlama bozuklukları, tüplerin hasarlı veya tıkalı olması, endometriozis, rahim ağzına ait problemler ve alerjik nedenlerdir. Kısırlık nedeni olan tiroid (guatr) aynı zamanda hamilelerin düşük yapma riskini artırırken, çocukta doğum sonrası gelişimsel sağlık sorunlarına da yol açıyor. Erken tanı ve tedavinin önemine vurgu yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Gürgan, gittiğiniz tüp Bebek merkezlerinde hemen aşılama ya da tüp Bebek tedavisini kabul etmeyin. Mutlaka bir smear testi yaptırın, check-up yaptırın diye uyarılarda bulundu.
Çocuğunuz Olmuyorsa Başka Bir Problem Vardır
Kısırlık merkezlerine başvuran hastaların neredeyse yarısında erkeğin sperm kalitesindeki düşüklük göze çarpıyor. Sigara ve alkol kullanımının artması ilk akla gelenlerden. Çevresel faktörler (zararlı gazlar, radyasyon, ozon tabakasındaki incelme, elektromanyetik alanlar) yemek tarzımızdaki ve hatta giyim şeklindeki değişiklikler hep üzerinde durulması gereken konular.
Kadınlarda kısırlığa yol açacak yapısal bozukluklar daha çok tüplerin tıkanmasına bağlı olarak görülür. Bunun yanı sıra sancılı adet görmeyle birlikte görülen bazı rahatsızlıklar da tüplerin tıkanmasına neden olabilir. Bu nedenle kısır olduğundan şüphelenilen bir kadından öncelikle rahim filmi istenmelidir. Erkeklerin ise, sperm kanallarında doğuştan tıkanıklık olabilir. Kalp rahatsızlıkları, tansiyon, şeker hastalığı da çocuk sahibi olunamamasında önemli rol oynar.
Kısırlık tedavisi her çift için özeldir. Çifte Özel yapılan planlamalarla uygulanacak tedaviler başarı şansını arttırır. Kadın ve erkeğe ait detaylı değerlendirilme sonrasında elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi ile ortaya çıkar. Bu değerlendirmede kişilerin sosyal, moral, psikolojik, ekonomik durumları, daha evvelki hastalıkları, tetkikleri ve tedavilere verdikleri cevaplar ve başvurdukları zamandaki yaş, Yumurtalık fonksiyonları, hormonal durumları göz önüne alınır. Kendilerine özel tedavi planlaması yapılmalıdır. Kişilerin tedavi esnasındaki cevaplarına göre de gerekli değişikler ve yeni planlamalar yapılabilmelidir. Başka bir çift için geçerli olan yaklaşımın diğeri için geçerli olamayacağı bilinmelidir.
Yapılan Yanlışlar
Sıcak banyo yapmak, sigara içmek, fazla alkol kullanımı, sağlıksız ve düzensiz yaşam, bilinçsiz ilaç kullanımı, dışarıdan alınan testosteron, kistler, antidepresan ve vitaminlerin bilinçsiz kullanımı kısırlığa yol açan etkenlerden bazılarıdır.
Tüp Bebek tedavilerinde tek amaç gebeliğin oluşması değildir. Özellikle genç kadınlara fazla sayıda embriyo transferi yapılarak gebelik olasılığı arttırılabilir. Ancak üçüz ve üzerindeki gebelikler erken doğum, prematüre ve sağlıksız Bebek, Bebek kaybı olasılıklarının da arttığı için çoğul gebeliklerin önlenmesine çalışılmalıdır.