Kış mevsimiyle birlikte havaların soğumasına bağlı olarak, hastanelere idrar yolu iltihabı yakınmasıyla gelen hasta sayısı artıyor. İdrar yolu iltihabını kolaylaştıran faktörlerden biri hiç kuşkusuz soğuk. Soğuğun idrar yolları üzerinde nasıl bir etki yarattığının yanıtı tam olarak bilinmesede de bu konu üzerindeki çalışmalar devam ediyor.
İdrar yolu enfeksiyonları aslında kolay tedavi edilebilen hastalıklar olmasına karşın, ihmal edildiğinde sonraki tedaviyi güçleştirebilmekte. Kişinin hayat kalitesini bozan ve ağrıya yol açan idrar yolu enfeksiyonlarında hasta; idrar yaparken yanma, 2 saatten daha yakın aralıklarla idrara çıkma, kesik kesik işeme, ani işeme hissi ile sık sık idrarı varmış gibi hissetme, tuvalete gittiğinde ise sadece birkaç damla idrar yapma, kötü kokulu idrar yapma ve bazen de idrarda kan görme yakınmaları ile doktora başvuruyor. Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji uzmanı Op. Dr. Aslan Demir’in verdiği bilgiye göre, idrar yapma sıkıntılarının altında her zaman mikrobik enfeksiyon yatmayabiliyor. İdrar torbasının tahriş olması sonucu da benzer belirtiler gözlenebiliyor. Op. Dr. Demir’in verdiği bilgiye göre, idrar torbasının ve idrar kanallarının içerisinde jel niteliğinde glikozaminoglukan denilen koruyucu bir tabaka bulunuyor. Bu tabaka adeta idrarın idrar torbasıyla olan temasını engelliyor. Böylece idrar, idrar torbasının duvarıyla direkt temasa geçmediği için idrar, idrar torbasına herhangi bir zarar vermeden bir süre bekleyebiliyor. Glikozaminoglukan tabakasının fonksiyonu çok önemli. Bu tabakada bozulma olmaması gerekiyor.