Siyanür, son günlerde intihar olaylarında sıkça karşılaşılan bir madde olarak gündemde duruyor. Genellikle endüstriyel alanlarda kullanılan siyanür nedir, nelerde bulunur? Siyanür zehirlenmesi nasıl olur? Siyanür ne için kullanılır? Siyanür zehirlenmesi hakkında ayrıntılı bilgiler haberimizde...
Siyanür zehirlenmesinin tedavisi var mı? Siyanür intiharları gün geçtikçe artıyor. Bir karbon ve ona üç bağlı azot içeren kimyasal bileşiklere denen siyanürün tüm türevleri zehirlidir. Madencilik alanında sıkça duyulur ve bazı bitki ve hayvanlarda doğal olarak siyanür üretebilir. Siyanürün vücuda etkileri neler? İşte, siyanür hakkında araştırılanlar…
SİYANÜR NEDİR?
Siyanür, siyano grubu bir karbon ve ona üç bağlı azot içeren kimyasal bileşiklere denir. Organik ve inorganik çeşitleri bulunur veya endüstriyel süreçler ile üretilerek kullanılır. Organik bileşikleri nitril grubu altında isimlendirilir ve çoğu zehirli sayılmaz. Citalopram, fadrozol ve ledrozol gibi ilaçlar bu gruba örnek olabilir.
Bazı bitkiler ve hayvanlar tarafından da üretimi söz konusudur. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri üretebilir.
Siyanür beyaz granüle benzer ve toz haline getirilebildiği gibi, kaya tuzunun parçalanmış şeklini de andırır. Kolay erir, suya veya başka bir sıvıya karıştırılması ile öldürücü etkisi ortaya çıkar.
SİYANÜR KULLANIM ALANLARI NELER?
Endüstride, genellikle taşıma ve saklama güvenliği sebebiyle tuzları sodyum siyanür ve trityum siyanür demir çelik endüstrisi ve maden sanayinde altı, gümüş araması gibi çok çeşitli sanayi kollarında kullanılır. Diğer yandan gaz formu hiydrosiyanik asit de 'HCN' akrilik fiber, plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıklık ile kullanılmaktadır.
SİYANÜR ZEHİRLENMESİ NASIL OLUR?
Bazı sebze ve meyvelerde bulunan siyanürün yüksek miktarda olanı vücudumuz için tehlikeye neden olur. Vücutta depolanmaz, kanserojen değildir. En çok sigara dumanı ve yangınların dumanının solunması ile maruz kalınmaktadır. Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e geri dönüşümsüz bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen beslemesini sağlayamaması sonucu oksijen azlığına ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur. Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz.
SİYANÜR ZEHİRLENMESİ TEDAVİSİ
Siyanür zehirlenmesinin tedavisinde, maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesi gerekir. Bunun için hastaya sodyum nitrit verilir. Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobin'e bağlanamaz. Hemen ardından verilen sodyum tiyosülfat da siyanür ile reaksiyona girerek tiyosiyanat oluşturur. Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.
Zehirlenme solunum yoluyla oluşmuşsa, kişi hemen bulunduğu ortamdan uzaklaştırılmalı, bulaşma olasılığı nedeniyle elbiseleri çıkartılıp, cilt sabunlu su ile yıkanmalıdır. Gözler en az 15-20 dk suyla temizlenmeli. Kurtarma ekibi, ikincil bulaşma olasılığı nedeniyle koruyucu donanım kullanmalı, hastaya ya da mide içeriğine doğrudan dokunmaktan, ağızdan ağıza yapay solunumdan uzak durulmalı. Tedaviye oksijen tedavisi ile başlanması etkili olacaktır. Daha sonra hemen amil nitrit solutulmalı, yapay solunuma geçilmelidir. Zehirlenme ağı yolu ile gerçekleşmişse 300 ml %0,1'lik potasyum permanganat ya da %3'lük aynı miktarda hidrojen peroksitle mide yıkanır.