Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Hafsa Sultan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömür Karakoyun Çelik, prostat kanserinde hastaların ameliyattan önce radyoterapiyi düşünmelerini önerdi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser türleri arasında yüzde 40 oranında görülen prostat kanserinin, erkeklerde ikinci sırada yer aldığını ifade etti.
Hastaların çoğunun 65 yaş ve üzeri olduğunu aktaran Çelik, 80 yaşına gelmiş bir erkeğin prostat kanserine yakalanma ihtimalinin yüzde 50 olduğuna dikkati çekti.
Çelik, erken teşhisin önemine değinerek, "Hastanın hangi risk grubunda yer aldığını bilmesi, tedavi seçenekleri konusunda hem ürolog hem de mutlaka bir radyasyon onkoloğundan bilgi alması ve tedavi sonrasındaki beklentilerini iyi düşünerek tedavi kararını vermesi gerekir." dedi.
Radyoterapi, ameliyat kadar etkili
Prostat kanserinin tedavisinde uygulanan radyoterapinin en az ameliyat kadar etkili olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
"Radyoterapi hastanın anatomik bütünlüğünü bozmayan etkin bir kanser tedavisi şeklidir. Hastalarda öncelikle akla gelmesi gereken tedavi yöntemlerinden biri olmalıdır. Erken evre prostat kanserli hastalarda tedavi sonuçları cerrahi ve radyoterapi ile benzer olduğu için hastaların tedaviler sonrasındaki beklentileri önem kazanmaktadır. Prostat kanseri cerrahisi yapan ürologların mutlaka birlikte çalıştığı bir radyasyon onkoloğu vardır. Hastanın bu radyasyon onkoloğundan tedavisinin nasıl yapılacağı konusunda ve olası erken ve geç dönemde görülen yan etkilerinin neler olabileceği konusunda farklı bir görüş alması sağlanmalıdır."
Çelik, radyoterapi ile tedavi görecek hastaların mutlaka modern radyoterapi tekniklerinin uygulandığı bir merkezde bunu yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
CBÜ Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi kliniğinin bir yıldır hizmet verdiğini söyleyen Çelik, "Neredeyse bir yıldır kliniğimize başvuran prostat kanseri hastası sayısı çok sınırlı. Tedavi ettiklerimiz daha çok ameliyat yerine radyoterapi ile tedavi edilmek isteyen ve İzmir'de tanısı konarak radyoterapi için Manisa'ya gönderilen hastalar. Hasta sayısının bu kadar sınırlı olması hastaların radyoterapi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını düşündürtüyor." ifadelerini kullandı.