Meme, kadının cinsel kimliğini vurgulayan en önemli organdır. Kadın vücudunda omuz genişliği, bel ve kalça çevresi ile orantılı boyutlarda yer alması vücut estetiği ve özgüvene önemli ölçüde katkı sağlar. Meme küçük olduğu zaman vücut konturu eksik kalır. Bu durumun sağlıklı bir kadında psiko-seksüel sıkntılar yaratması şaşırtıcı değildir. Neyse ki günümüzde teknolojinin de gelişimi sayesinde meme büyütme (augmentation mammoplasty) ameliyatları oldukça güvenli ve hasta tatmini yüksek ameliyatlar haline gelmiştir.
Memeler yapısal ve genetik nedenlerle küçük olabilir. Meme büyütmenin günümüzde en geçerli ve sağlıklı yolu, meme protezi (implant) kullanarak meme büyütme ameliyatı yapmaktır. Kişinin kendi yağ dokusu ile (lipofilling) veya yeni jenerasyon dolgu maddeleri (hyaluronc acid) ile bir miktar büyütme sağlanabilse bile bunlar ile elde edilen volümler tataminkar değildir, üstelik de kalıcı olmamaktadır.
Meme protezlerinde kullanılan başlıca madde silikon ve silikon türevi olan jellerdir. Günümüz protezleri silikon bir kılıftan üretilmiştir, içleri silikon jel veya serum fizyolojik (tuzlu su) ile doludur. Ameliyat sırasında istenilen boyuta kadar serum fizyolojik ile şişirilenler de mevcuttur. Fakat bunların zaman içinde vücuda bir zararı olmasa da sızıntı yaparak hacim kaybına yol açabildiği bilinmektedir. Bu açıdan kullanıma hazır protezler daha güvenilirdir. Jel silikon dolu olan protezler meme dokusuna kıvam olarak daha yakındır. Aslında 1960 lardan beri kullanılagelen bu malzeme 1990 larda ABD de FDA (Food and Drug Administration) tarafından incelemeye alınmış ve 2006 da tekrar kullanıma girmiştir.Meme kanseri ya da bağ doku hastalıkları ile silikon meme protezleri arasında bir bağ kurulamamıştır.Tıpta birçok alanda kullanılagelen silikon, bilimsel açıdan insan sağlığına zararsız bir madde olarak değerlendirilmektedir.
Meme protezleri başlıca yuvarlak ve anatomik (damla) şeklinde üretilmektedir. Bunlar da kendi içinde farklı yüksekliklerde (projeksion) olabilmektedir. Yüzeyleri de düz veya textured (pürtüklü) olabilmektedir.
Meme protezi meme altından, meme başından ve koltuk altından yapılan kesilerden birisiyle hastaya yerleştirilebilir. Hastanın vücudunda yerleştirildiği yer kas altı (subpektoral), meme bezi altı (subglanduler) veya iki planlı (dual plane) olabilir. Ameliyatın estetik açıdan başarılı olması için doğru protez büyüklüğü ve sizin vücut yapınıza uygun plan seçimi çok önemlidir. Her yöntemin avantaj ve dezavantajları vardır. Bunların ayrıntılı bir şekilde hastayla tartışılması gerekir, beklenti ve isteklerinizi doktorunuza iletiniz.
Ameliyat öncesinde 40 yaş üzeri hastalardan meme utrasonu ve gerekirse mamografi istenebilir. Ameliyat hastanede ve genel anestezi altında yaklaşık 1 saat sürmektedir. Normal koşullar altında dren konmaz ve dikişler alınmaz. 1 gece hastanede kalmak önerilir. Ameliyat sonrası 2-3 gün göğüs ağrısı olabilir. İlk günlerde ödem olması da normaldir.Genelde 4-5 gün sonra işe başlanabilir.Enfeksiyon ve hematom (kan toplanması) çok nadir durumlardır.
Protez vücut için yabancı bir malzeme olduğundan vücut onun etrafında kapsül denilen ince bir zar oluşturur. Bu normal bir durumdur ve her hastada gözlenir. Bu kapsülün aşırı derecede kalın oluşması dışarıdan da görülen şekil bozukluklarına yol açabilir. Bu durum daha çok düz yüzeyli protezler meme bezi altına konduğunda ortaya çıkabilir. Günümüzde oldukça nadir görülmektedir.
Erken dönemde memelerde duyu artışı veya azalması olabilir. Her iki durum da geçicidir.Kalıcı duyu hasarının çok gergin yerleştirilen büyük protezlerle ilişkili olduğuna dair yayınlar vardır.
Meme protezi ameliyatı, doğru planlama ve uygulama yapıldığı zaman plastik cerrahinin en yüz güldürücü ameliyatlarındandır. Kişinin özgüvenini artırır, kişinin kendisiyle ve hayatla daha barışık olmasını sağlar.