GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Hastane binasından detay görüntü, Ameliyat anından fotoğraflar, Hasta Mehmet Doğan'ın ameliyat sonrası kontrolünden görüntüler ve röp, Doç. Dr. Hülagu Kaptan'ın ameliyat hakkında verdiği bilgiler ve röp. Konuşarak beyin ameliyatı oldu İzmir'de 8 yıldır Parkinson hastalığı nedeniyle büyük sıkıntı çeken hasta, uyanık beyin ameliyatıyla sağlığına kavuştu Beyne yerleştirilen elektrot ile göğse yerleştirilen pil, ameliyat sırasında hastaya verilen komutların yerine getirilmesiyle çalıştırıldı ve hastadaki titreme gibi birçok şikayet çözüldü DEÜ Beyin ve Sinir Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kaptan: "Hastayla ameliyat süresinin uzunca bir bölümünde iletişim içindeyiz. Yaptığımız işi birebir görebiliyor. Kendi ameliyatını bir çeşit canlı canlı izlemiş oluyor" Mehmet Doğan: "Ameliyatta ne ölü, ne diri gibiydim ortalama bir haldeydim. Beni hep konuşturdular. Birşeyler yapıldığını hep gördüm, hissettim" RAMAZAN ERCAN - Parkinson hastalığı nedeniyle titreme başta olmak üzere birçok sorun yaşayan 77 yaşındaki hasta, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan uyanık beyin ameliyatıyla sağlığına kavuştu. Beyine yerleştirilen elektrot ile göğse yerleştirilen pil, ameliyat esnasında hastaya verilen komutların yerine getirilmesiyle çalıştırıldı ve hastanın titreme gibi birçok şikayetleri sona erdirildi. İzmir'de yaşayan 77 yaşındaki Mehmet Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıldır Parkinson hastalığının olduğunu, titreme, ağrı, uyumama gibi birçok şikayetinin bulunduğunu, tedavi olmak için pek çok hastaneye gittiğini ancak çözüm bulamadığını anlattı. Oğullarının internetten yaptığı araştırmayla Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Beyin ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü Kaptan ile iletişim kurduklarını dile getiren Doğan, şöyle konuştu: "Titremelerim, ağrılarım vardı. Akşam yatamıyordum. Ses kısıklığı vardı. Ameliyatta ne ölü ne diri gibiydim, ortalama bir haldeydim. Beni hep konuşturdular. Birşeyler yapıldığını hep gördüm, hissettim. Ameliyat esnasında elimin titreyip titremediğini, bacağımı hareket ettirmemi, kendimi iyi hissedip hissetmediğimi sordular. Bu sorunlarım çok şükür geçti. Titremelerim yüzde 90 azaldı. Yemek yiyemiyordum, işlerimi yapamıyordum. Allah emeği geçenlerden razı olsun." -Beyne yerleştirilen elektrot çalıştırıldı Doç. Dr. Hülagü Kaptan, hastanın Parkinson nedeniyle sağ tarafında ciddi bir titreme ve anormal hareketlerinin mevcut olduğunu, 8 yıldır ilaç tedavisi gördüğünü dile getirdi. Hastanelerinde ilk kez uyanık beyin ameliyatı gerçekleştirdiklerini, operasyonun nöroloji, psikiyatri ve radyolojiyle birlikte multidisipliner bir ekip çalışmasıyla yapıldığını anlatan Kaptan, Mehmet Doğan'ın özel bir MR'ını çektiklerini daha sonra 4 noktadan vidalarla Doğan'ın kafasına bir çerçeve sabitlediklerini, çekilen tomografiyi özel bir bilgisayar programıyla elektrotu yerleştirecekleri bölgeyi saptadıklarını ifade etti. Hastanın kafatasına motorla delik açıldığını ve elektrotun yerleştirildiğini, bu sırada da hastayla sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Kaptan, operasyon hakkında şu bilgileri verdi: "Hastayla ameliyat süresinin uzunca bir bölümünde iletişim içindeyiz. Yaptığımız işi birebir görebiliyor. Kendi ameliyatını bir çeşit canlı canlı izlemiş oluyor. Hastayla devamlı konuşuyoruz. Ameliyatı konuşarak yapıyoruz ve bazı talimatlar vererek bunların gerçekleştirilmesini istiyoruz. Herşey yolundaysa göğüs üstüne pili yerleştiriyoruz. Bu operasyon başından sonuna 7-8 saat sürüyor. Hastamız iyileşti. Bu ameliyatla hastada oluşan titreme ve diğer yakınmalarından yüzde 70 iyileşme bekliyoruz. Bir bardak suyu içemeyen, kendi kendine hayatını sürdüremeyen ve yaşam kalitesi çok düşmüş hastalar için bu çok ciddi bir oran. Pili çalıştırmamızla birlikte hastanın yakınmaları azalıyor ve ilacı da azaltıyoruz." -Ameliyatta müzik aleti çalanlar da var Bu tür ameliyatlarda kişinin mesleğine göre sohbet de ettiklerini ifade eden Kaptan, müzik aleti çalabilen hastaların ameliyatta bunu da çaldığını, kimi hastalarla sosyal alışkanlıklarını, hobilerini konuştuklarını belirtti. Kaptan, "Bu konuşmalar aslında hastanın konuşmasında bir bozukluk olup olmadığının takibi açısından da önemli. Aslında yaptığımız işlemler muayeneye dahil işlemler. Ameliyatta iletişim içindeyiz. Başında hastanın bir delik açılıyor, motor sesi duyuyor. Bunun için heyecanını kontrol etmesini sakin olmasını istiyoruz. Hasta da meraklı, ne yaptığımızı soruyor. Yaptığımız işlemi ona da anlatıyoruz. Ameliyat öncesinde de bunu defalarca anlattıyoruz. Hasta bir nevi kendi ameliyatını canlı canlı izlemiş oluyor" sözlerine yer verdi. Doç. Dr. Kaptan, hastaların herhangi bir ek ücret ödemeden bu tür ameliyatları hastanelerinde kolaylıkla olabildiğini sözlerine ekledi.