Kalp ve akciğer hastalıklarında egzersizli rehabilitasyonla tedavi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt: "Günlük yaşamı bağımsız hale getirebilmek için bu egzersizler olmazsa olmaz, yapılması gereken egzersizlerdir" dedi.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt, kalp hastalığı geçirenlerde ve her türlü akciğer hastalığında fonksiyonu arttırabilmek, günlük yaşamı bağımsız hale getirebilmek için uyguladıkları egzersizli rehabilitasyonların olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesinde kalp ve akciğer hastalarına egzersizli rehabilitasyon veriliyor. Egzersiz sırasında hastaların kalp ritmleri, nabızları, oksijen düzeyleri ve kan basıncı yakından gözlemlenerek, egzersiz yapılırken oluşabilecek herhangi bir sorun hemen fark edilebiliyor. Egzersizli rehabilitasyonla hastaların yaşamsal fonksiyonlarının ölçülerek, günlük yaşantılarında daha aktif olmaları amaçlanıyor. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Akkurt, kardiyak rehabilitasyon ve pulmoner rehabilitasyonla hastaların daha konforlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olduklarını belirterek, "Kalp ve akciğer hastalıklarının, yani kardiyak rehabilitasyon verdiğimiz ve akciğerler için pulmoner rehabilitasyon verdiğimiz hastalara aerobik egzersiz uyguladığımız tedavi ünitesi. Kardiyak rehabilitasyon, kalp krizi geçirmiş, bypass olmuş, herhangi bir kalp hastalığı olan hastalarda ikinci bir şans vermek için yapılan aerobik egzersiz. Aerobik egzersizin şöyle bir yararı var; kalp hastalarının en büyük sıkıntısı damar fonksiyonları bozuluyor, kolesterol yükseliyor, tansiyonu yükseliyor. Bunun sonucu olarak damar sertliği gibi hastalıklar meydana gelebiliyor. Bu ünitede yaptığımız tedavi, damar sertliği olsun, tansiyon düşürme gibi hepsine faydalı olan bir tedavi. Bu klinik olarak çalışmalarda ispat edilmiş bir tedavi yöntemidir. Ayrıca kardiyopulmoner rehabilitasyonda uygulanan aerobik egzersiz, kalbin oksijen kullanım kapasitesini arttırıp, daha az oksijenle daha verimli çalışmasını sağlayabiliyor. O yüzden bu hastalarımızın hepsine aerobik egzersiz ve başka yerlerde başka egzersizler verebiliyoruz. Fizik tedavi olarak egzersiz planlamalarının aşamalarından biri bu aerobik egzersiz. Mesela bir kalp hastalığı geçirmiş hasta. İkinci bir şans vermek için, ikinci bir koruma programına alınabilmesi için bu hastanın tansiyonunun düzenlenmesi, damar sertliğinin azaltılması, kolesterollerinin azaltılması için bu egzersizlerin kesinlikle yapılması gerekiyor" dedi.
"Günlük yaşamı bağımsız hale getirebilmek için bu egzersizler olmazsa olmaz"
Akciğer hastalıklarında ise pulmoner rehabilitasyon uyguladıklarını ifade eden Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt, "Pulmoner rehabilitasyonda hastaların en büyük sıkıntısı nefes darlığıdır. Nefes darlığı belli bir süre sonra hastaların günlük hayatlarından geri çekilmesine sebep oluyor. Mesela alışverişe gidemiyor, dost ziyaretine gidemiyor, arkadaşlarıyla buluşup herhangi bir şey yapamıyorlar. Bunu engellediği için toplumsal olarak izolasyon, kendini geri çekmeye sebep oluyor. Bu da kısır döngü olarak egzersiz kapasitesini düşürüyor ve nefes darlığını arttırıyor. Bu yaptığımız egzersiz ile kısır döngüyü kıracak en önemli aşama aerobik egzersizdir. Hasta egzersiz yaptığı zaman nefes darlığı daha az görülüyor. Hastaneye, acile başvurma sıklığı daha az oluyor. Hastaneye yattığı zaman bile yatış süreleri daha az oluyor ve insanlar sosyal hayata daha çok katıldıkları için kardiyak ve pulmoner rehabilitasyondan belirgin bir şekilde fayda görmekteler" ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Akkurt şöyle devam etti: "Efor kapasitesi düşmüş olan tüm akciğer hastalıkları, kronik bronşit, astım, ameliyat ve nakil bekleyen hasta, ameliyat öncesi ve sonrası olsun her türlü akciğer hastalığında fonksiyonu arttırabilmek için, günlük yaşamı bağımsız hale getirebilmek için bu egzersizler olmazsa olmaz, yapılması gereken egzersizlerdir" diye konuştu. Akciğer nakli bekleyen kistik fibrozis hastası Emine Mutlu da nakil sırasında olduğunu belirterek, kaslarının güçlenmesi için fizik tedavi gördüğünü, bu tedavinin kaslarının geriye gitmesini önlediğini söyledi. Mutlu, egzersizlerle yürüme mesafesinin de arttığını ifade etti.