Sağlık Bakanlığı, sahte ilaç vakalarını ve kupür yolsuzluğunu önlemek amacıyla İlaç Takip Sistemi’ni uygulamaya koydu. 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren başlatılan yeni sistemin, her geçen yıl büyüyen ve bir türlü önlenemeyen sahte ilaç tehlikesine karşı etkili bir önlem olması bekleniyor. Dünyada ilk kez Türkiye’de denenen sistemle her kutu ilaca özel bir kimlik numarası veriliyor. AB ülkelerinde ise benzer bir uygulamanın 2011’de başlatılması düşünülüyor.
Yeni uygulamayla ilaç kutularından kupür kesme işlemi de sona eriyor ve böylece sahte kutu basımlarının da önüne geçilmesi planlanıyor. Her bir numaranın sadece tek bir kez işlem görerek bir kez faturalandırılacağı sistemde, üreticilerden başlayarak ilacı satan, depolayan ihraç veya ithal eden tüm birimler ile eczanelerin her türlü işlem hareketleri anında izlenebilecek. Sistem, bildirimler ile o ilacın şeceresinin oluşturulması ve ödeme öncesi yapılacak kontrollerde şeceresi düzgün çıkmayan ilaçların ödenmemesi düşüncesi üzerine kurulmuş bir veri tabanı aslında.
Sahte İlaç Ticareti
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyadaki ilaçların yaklaşık yüzde 7’si sahte. Gelişmekte olan bazı ülkelerde de ilaçların yüzde 50’sinin sahte olduğu tahmin ediliyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) göre, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kullanılan her 10 ilaçtan birisi sahte. Sahte ve taklit ilaçların büyük bir bölümünün Çin ve Hindistan’da üretildiği belirtiliyor. 2010 yılına gelindiğinde küresel sahte ilaç ticaretinin 75 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakamın 2005’te 7.5 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında, konunun vahameti daha açık görülebiliyor. Türkiye’de ise diğer ülkelerde olduğu gibi ilaçların sahteciliğinden ziyade kupürlerinin sahteliği söz konusu.
Herkese Sağlık Dergisi