Dev plaza, lüks iş merkezleri gibi kapalı ofislerde çalışarak neredeyse gününüzün yarısını bu ortamlarda geçiriyorsunuz ve ofise girdikten sonra nedenini bilmediğiniz baş ağrıları, baş dönmeleri, yorgunluk ve nefes darlığı şikayetleriniz başlıyor. Hazırlıklı olun modern çağın yaygın hastalığı olarak tanımlanan “hasta bina sendromu” ile karşı karşıyasınız. Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, günümüz çalışan hastalığı “hasta bina sendromu” hakkında bilgi verdi.
Baş Ağrısı, Halsizlik Ve Cilt Kurluğu Görülebilir Hasta bina sendromu, bazı tip binalarda yaşayan ya da çalışan kişilerde ortaya çıkan halsizlik, baş ağrısı, sersemlik hissi, bulantı, cilt kuruluğu, gözlerde batma, burunda tıkanıklık ya da akma gibi belirtilerin toplamıdır. Bu durumda, altta yatan başka bir hastalık söz konusu değildir. Kişi, binanın her yerinde ya da sadece bir bölümünde, hatta bir odasında bu belirtileri hissedebilir. Yapılan çeşitli çalışmalarda, bu belirtilerin daha çok kadınlarda görüldüğü saptanmıştır. Havanın Girmediği Ofisler Ortam Kirliliği En Fazla Olan Yerlerdir Belirtiler, genellikle penceresi açılmayan, merkezi bir havalandırmaya bağlı olan binalarda ortaya çıkar. Günümüzde, özellikle ofis binaları giderek artan sıklıkta camları açılmayacak şekilde inşa edilmektedir. Bu tür binalarda dışarıdan içeriye sıcak/soğuk hava girmesi ve içerideki ısıtılmış/soğutulmuş havanın dışarı çıkması engellenerek enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Ancak, dış ortamla ilişkisi tamamen kesilmiş bu binalarda iç ortam kirliliği de artmaktadır. Fotokopi Makinesinden Yayılan Ozona Dikkat Hasta bina sendromunun ortaya çıkmasına havalandırma yetersizliğinden başka faktörler de yol açar. Örneğin, duvardan duvara döşemelerde kullanılan yapıştırıcı maddeler, böcek ilaçları, temizlik malzemeleri, ofislerde kullanılan fotokopi makinelerinden yayılan ozon, inşaatta ya da izolasyon amaçlı kullanılan sentetik materyallerden yayılan formaldehit gibi kimyasallar, ofislerdeki elektromanyetik radyasyon bu belirtilerin tetiğini çekebilir. Belirtiler, genelde ofise geldikten birkaç saat sonra ortaya çıkar, binadan ayrıldıktan sonra düzelir. Zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz ortak yaşam alanlarında sağlımızı olumsuz yönde etkileyen faktörler biri de sigaradır. Sigara da, pek çok zararlı uçucu bileşiğin bina havasına yayılmasına ve böylece iç ortamın daha da kirlenmesine katkıda bulunur. Bakteri, virüs ve küf mantarları, polenler, böcek gibi hayvanların çıkartıları ise, binanın biyolojik olarak kirlenmesine neden olur. Hasta bina sendromunu engellemek için alınabilecek çeşitli önlemler vardır. Örneğin, havalandırma sistemlerinin sık sık temizlenmesi ve filtrelerinin değiştirilmesi, bina içinde sigara içilmesinin yasaklanması, hava temizleyici cihazlardan yararlanılması bu tedbirler arasında sayılabilir. Fayanslardaki rutubetli bölgelerin değiştirilmesi, halıların yine nemden arındırılması yarar sağlamaktadır. Sendromla ilgili şikayetler devam ettiği takdirde mutlaka bir uzman yardımı almanız gerekmektedir.