Pek çoğumuzun çevresinde halk tabiri ile anjio olan bir eşi, dostu veya tanıdığı vardır. Buna rağmen çoğumuz anjionun ne olduğunu tam olarak bilmez. Özellikle merdiven, yokuş çıkarken göğüste baskı veya ağrı hissediyorsanız sizde kalp hastası adayı olabilirsiniz ve anjioya ihtiyacınız olabilir. Kalp hastalıklarının tanısında önemli bir rol oynayan ve hem hastaya, hem hekime büyük avantajlar sağlayan anjiografi hakkında bilinmesi gerekenleri KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Güven Caner derledi.
Koroner anjiografi kalbi besleyen koroner damarların görüntülenmesini sağlayan tanı yöntemidir. Vücuttaki tüm organ ve dokuların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için kana gereksinimleri vardır. Bu kanı organ ve dokulara pompalayan organ aslında bir kastan ibaret olan kalptir. Ancak diğer tüm organlar gibi kalp kasının kendisinin de kana ihtiyacı vardır. Bu kanı kalbe taşıyan damarlar da koroner damarlardır.
Merdiven ve yokuş çıkarken göğüste baskı hissedenler dikkat etmeli!
Koroner damarların ateroskleroz (damar sertliği) sonucu daralması koroner yetmezliği, tıkanması ise akut miyokard infarktüsü (kalp krizi) denen çok ciddi sonuçları olabilen hastalıklardır.
Özellikle yolda yürürken ya da yokuş merdiven çıkarken göğsünde baskı veya ağrı hisseden kişilerde bunun kalple ilgili olup olmadığının araştırılması şarttır. Bu amaçla hastaya önce elektrokardiogram (EKG) çekilir.
Şayet EKG de tipik koroner yetmezliği bulguları varsa hastaya koroner anjiografi yapılmalıdır. EKG de tipik koroner arter hastalığı bulguları yok ancak yinede koroner arter hastalığından şüphe ediyorsak sonraki aşamada yapılması gereken ekokardiografik inceleme ve efor testidir. Ekokardiokrafik incelemede kalbin sol karıncığında kasılmaya iştirak etmeyen ya da az kasılan bir bölüm varsa bu koroner arter hastalığı lehinedir. Efor testi ise hastaya belirli düzeyde efor yaptırılarak efor esnasındaki EKG değişikliğinin gözlenmesidir. Şayet efor testinde koroner arter hastalığı bulguları ortaya çıkarsa hastaya anjiografi yapılmalıdır.
Eko ve efor testinde kesin olamayıp şüpheli bulgular oluştuysa bir diğer tanı yöntemi miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS) dir. Talium ya da teknesyum gibi sadece kalp adelesinde tutulan radyoaktif bir madde çok küçük dozda verildikten sonra kalp adelesindeki tutulumu izlenir. Şayet kalp adelesinde homojen olarak tutulmamışsa kalp damarlarında sorun var demektir ve yine koroner anjiografi gerekir.
İki türlü koroner anjiografi vardır
Birincisi klasik koroner anjiografi dediğimiz yöntemde kol ya da kasıktan bir atardamara girilerek kalpten çıkan ana damarın (aort) çıkış yerinde bulunan koroner arter ağızlarına ulaşılıp radyoopak (röntgen ışını geçirmeyen) bir madde verilerek görüntüler elde edilir ve bu elde edilen görüntüler tekrar tekrar izlenerek darlığın yeri ve derecesi saptanır. Bu yöntemin önemli bir üstülüğü ciddi bir darlığın varlığında aynı seansta stent uygulanarak tedavinin de sonuçlandırılılabilmesidir.
Diğer yöntem ise CT koroner anjiografi dir. CT koroner anjiogarfinin üstün tarafı küçükte olsa bir cerrahi girişim gerektirmemesidir. Dolayısıyla bir gecede olsa hastanede yatma ihtiyacı duyulmamasıdır. Bir diğer iyi tarafı damarda darlık yapan plakların sert ya da yumuşak plak olup olmadığının anlaşılmasıdır. Yumuşak plak sert plağa oranla daha tehlikelidir. Zira yırtılıp damarı tıkama şansı daha fazladır. Dezavantajı ise damarda belli bir oranın üzerinde darlık tesbit edilirse tekrar klasik anjio yapılmak zorunluluğudur. Tabiki bir sakıncası da alınacak şua miktarıdır. Önceleri ailesinde kalp hastalığı fazla olan kişilerin yad a yüksek risk grubundakilerin (sigara, şeker hastalığı, tansiyon vs nedeniyle) belli aralıklarla CT anjio yaptırmasını önerenler olmuşsada bunun belli aralıklarla yapılan rutin bir muayene yöntemi olmaması gerektiği konusunda fikir birliği vardır.
Anjiyografi tıbbi açıdan önemli bir avantajdır!
Sonuç olarak koroner anjiografi gerekirse stent ve hatta gerekirse koroner by pass ameliyatları tıbbın son senelerdeki en büyük gelişmelerinden biridir. Bundan 30 sene kadar öncesine kadar koroner damarlarında sorun olan hastalara ilaç tedavisi dışında hiçbir şey yapılamazken bu gün tıp bu hastalara stent gibi koroner by pass gibi çok büyük imkanlar sunmaktadır. Bu nedenle hekimi anjio önerdiğinde hastanın bunu tereddütsüz kabul etmesi, tıbbın kendisine sunduğu bu olanaklardan sonuna kadar yararlanması gerekir.