Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'in akciğer zarı ampiyem tedavisi gördüğünü belirterek "İyi bir tedavi alıyor, burada emin ellerde, gereken girişim ve tedavi yapılıyor. Hasan Bey'in genel sağlık durumu, geldiğini güne göre daha iyi, daha da iyileşecek inşallah." dedi.
Demircan, Güzel'in tedavi gördüğü Ankara Güven Hastanesi'ne giderek, sağlık durumuna ilişkin yetkililerden bilgi aldı ve ailesiyle görüştü.
Ziyareti sonrasında gazetecilere açıklama yapan Demircan, Güzel'in Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu aktardı. Güzel'in rahatsızlığının kendisini derinden üzdüğünü ifade eden Demircan, "İyi bir tedavi alıyor, burada emin ellerde, gereken girişim ve tedavi yapılıyor. Hasan Bey'in genel sağlık durumu, geldiği güne göre daha iyi, daha da iyileşecek inşallah." diye konuştu.
Demircan, Güzel'in sağlık durumuna ilişkin detaylı bilgiyi hastane yetkililerinden aldığını dile getirerek "Kendisine ve ailesine tekrar geçmiş olsun ve acil şifa dileklerimizi sunuyoruz. İnşallah, yakın zamanda Hasan Bey'i aramızda göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Güzel'in sağlık durumuna ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demircan, "Akciğer enfeksiyonu var, daha doğrusu akciğer zarı ampiyem tedavisi görüyor. Mide ve bağırsak sisteminde de ek rahatsızlıkları var. Mide kanaması geçirmiş, tedavisi yapılmış ve geçmiş. Vücutta belli bir sarsılma olmuş rahatsızlıklardan ama onların da düzelmesi için biraz zamana ihtiyaç var." bilgisini verdi.
"İTO Başkanı'nın vefatı üzerine başlatılan inceleme devam ediyor"
Bakan Demircan, kalp krizi sonucu yaşamını yitiren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar'ın ölümüne ilişkin ihmal iddiaları üzerine Sağlık Bakanlığınca başlatılan incelemenin sonucunu henüz belli olmadığını, tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
Şehir hastanelerinin açılmasıyla bazı hastanelerin kapatılacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Demircan, şöyle konuştu:
"Biz, ekonomik ya da fiziki ömrünü doldurmuş, yenilenmesi gereken hastaneleri kapatıyoruz. Yani, hastane deprem açısından sıkıntılıysa eskimiş ya da yaşlanmışsa yeni yapılan hastaneler zaten ilgili hastanelerin de yatak kapasitesi dikkate alınarak, Türkiye'nin yatak ihtiyacını da belirleyerek bunları kapatıyoruz, bir kısmını da yenileyeceğiz.
Türkiye 15 yıllık Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın devamında mevcut yataklarını hem iyileştiriyor, hem de yeni ilaveler yapıyor. Daha önceki yatak sistemimiz, koğuş sistemiydi. Şimdi, tek ya da en fazla iki yataklı oda sistemine geçiyoruz. Bu sisteme geçerken de sırasıyla eski hastanelerimizi de yenilemiş oluyoruz. O nedenle 'kapanma' diye bahsediliyor ama bu kapanma değil. Biz, yataklarımızı, hastanelerimizi yeniliyoruz. Yoksa, işlerliği olan, fiziki yeterliliği olan hastaneleri kapatma diye bir şey yok. Fiziki yeterliliğini kaybetmiş, deprem açısından sorunlu olan hastanelerimizi elbette ki kapatıyoruz."
Hekimlere esnek çalışma için YÖK ile çalışma yapılıyor
"Tam Gün uygulamasıyla ilgili bir düzenleme yapılacağını açıklamıştınız. Ne gibi bir düzenleme olacak" sorusu üzerine de Demircan, şunları kaydetti:
"Meselenin tam güne bağlanmamasını söylemiştim. Bu, en verimli insan gücümüzü milletin hizmetine sunma çalışması devam ediyor. Bu, bir esnek çalışma modeli olarak sunulmuştu. Tam günün bire bir karşılığı değil, en verimli çalışma modelini bulmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki aylarda konu gündeme gelecek ve gerekli düzenlemeleri yapacağız. Bunun için üniversitelerimiz ve YÖK ile birlikte çalışıyoruz."