Çocukların altını ıslatma sebepleri ve nedenleri nelerdir?
Çocuklarda Altını Islatma
Gece altını ıslatma, gece uyku sırasında farkında olmadan idrar yapma olarak tanımlanabilir. Çocuklar genellikle 2-3 yaşlarına kadar altlarını ıslatırlar. Zamanla önce gündüz kontrolü, daha sonra gece kontrolü gelişerek bu durum kaybolur. Çocuklarda mesane kontrolü beş yaşına kadar gelişimini sürdürür ancak 5 yaşından büyük bir çocuk altını ıslatmaya devam ediyorsa "enüresis" yani "altını ıslatma sorunu" araştırılmalıdır.
Gece altını ıslatmanın iki tipi vardır. Eğer çocuk hekime getirilinceye kadar devamlı altını ıslatıyorsa Primer (birincil) tip, en az 6 ay kuru kaldıktan sonra altını ıslatmaya yeniden başlamışsa Sekonder (ikincil) tip altını ıslatmadan söz edilmektedir. Altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğu birincil altını ıslatma gurubunda toplanmaktadır.
Rakamlara bakıldığında yurtdışı verileri her yıl ortalama;
400.000 yeni çocukta hastalık görülmekte ( erkek çocuklarda daha fazla oranda).
% 10 grup 5- 10 yaş aralığında.
Ayrıca hastalık 10–20 yaş aralığında bulunan 100.000 adolesanı etkilemekte.
18 yaş üstü 4000 yetişkinde hastalık devam etmektedir.
Ülkemizdeki rakamlar ise 7–11 yaşındaki erkek çocukların %16'sında, kızların ise %11'inde altını ıslatma sorunu olduğu bildirilmektedir.
Çocukların Altını Islatma Nedenleri Nelerdir?
Bedensel nedenler olabilir. Altını ıslatan çocukların %2-3'ünden şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, mesane hastalıkları gibi sorunlar saptanmaktadır.
Tuvalet alışkanlığı kazandırılması sırasında yaşamış soruna bağlı olabilir.
Yaşamakta olduğu strese bir yanıt olabilir.
Ailede ve kan bağı olan akrabalarında benzer sorunun olması riski arttırır.
Hemen en önemle üzerinde durulması gereken konu altını ıslatmanın çocuktan çok, bu çocuklara ailelerin ve toplumun yanlış tutumları zarar vermektedir. Bu ise ileride çözülmesi çok zor sorunlara neden olmaktadır.
Çözüm Nedir?
Altını ıslatan çocukların en geç 6 yaşında konuyla ilgilenen bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilmesi ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bir tedavi planı yapılması gereklidir.
Akşam yemeklerinde ve gece yatmadan önce çocuğa sıvı gıdalar verilmemeli.
Her gece yatmadan önce tuvalete gitmesi sağlanmalıdır.
Gece kalkıp tuvalete gitme bir hedef olarak benimsetilmelidir. Tuvalete ulaşmak kolaylaştırılmalıdır. Karanlık koridorları loş ışıkla aydınlatmak faydalı olabilir.
Akşam yemekleri hafif olmalıdır. Sindirimi zor olan besinler uyku ritmini bozar. Düzensiz uyku içinde de çocuk altını ıslatabilir.
Gece kuru kalması için bez bağlanmamalıdır veya yatağının altına muşamba serilmemelidir. Bu tür yöntemler temizlik için yararlı olmakla birlikte çocukların gece kalkma motivasyonlarını olumsuz etkilemektedir.
Altını ıslatmadığı günler sayılarak ve ödüllendirilerek takvim tutma yöntemi ile kuru kalkmaya özendirilmelidir.
Alınan tüm önlemlere karşı sorun devam ediyorsa hekimi ile konuşulup aile ile birlikte başka tedavi yöntemleri (ilaç, davranış, alternatif tıp yöntemleri, yatak alarmları gibi ) denenmelidir.
Aileler asla unutmamalıdırlar ki! Altını ıslatan çocukların cezalandırılması ve korkutularak olayın giderilmeye çalışılması olası değildir. Bu önlemler aksine olumsuz sonuçlar doğurur.