Pek çok kişinin yaşadığı aldatılma duygusu insanı üzer ve korkutur, güvensizlik duygusu ve birlikte yaşamaya karşı endişe oluşturur.
Aldatılan kişiler değersizlik duygusunu yoğun olarak hissederler. Aldatan kişiye kızgınlık hissi duyar ve kendisini ve aldatanı ve araya giren üçüncü kişiyi suçlar. İntikam alma hissi son derece yoğun olarak hissedilir. Beklenilmeyen bu tür üzücü durumlarda aldatılma kişide büyük bir hayal kırıklığı yaşatır, kendisi yerine başka birisinin tercih edilmesi güvensizlik hissi yaratır. Kişi aldatılmak ve aldanmış olmak hislerini birlikte yaşar. Hangi hissin daha yoğun olduğunu arsında bocalamalar yaşar. Suçlu Arama Eğilimi Aldatılma sebebini ilk önce kendinde sonra aldatan kişide daha sonra da diğer kadında/adamda aramaya başlar. Tercih edilen kişiyi merak eder ve bu kişiyi kendi için bir hedef haline getirir. Aldatılan kadınlar hatayı karşıdaki kadında ararken, aldatılan erkekler ise hatayı eşinde aramaya yönelir. İlişkide temeli oluşturan güven, artık birlikteliği sürdürmek için imkansız hale gelir. Erkeklerin aldatma eğiliminin kadınlardan çok yüksek olduğu söylenirse de unutulmaması gereken karşıdaki kişinin bir kadın olduğudur. Aldatmada Kadın ve Erkek Farkı Toplumun genel yapısına bakıldığında kadınlar aldatılmayı "erkektir yapabilir" anlayışı içerisinde daha doğal karşılayabiliyorken, erkekler ise kadını hem kendisinin hem de çevrenin dışlanmasını sağlıyor ve hatta tepkisini dövüp öldürmeye kadar giden davranışlar göstererek sergileyebiliyor. Doğu toplumlarında evli erkeklerin başka bir kadınla ilişkisi pek de kınanacak bir şey olarak görülmemekte, hatta "erkeğin elinin kiri" denilmektedir. Karşı Cinsi Suçlama Eğilimi Başka kadınla yaşanan cinsellik özgürlüğü daha net hissettirir. Erkekler aldattıklarında kendilerini suçlu hissederken bu duyguyu yok etmek için ya eşine hediye alır ve gereğinden fazla ilgilenir, ya da onlara daha kötü davranmaya yönelerek bağları iyice koparır. Yaptıklarının yanlış olduğunu bilseler de eşlerini sorumlu tutarak kendilerini bu durumda haklı duruma getirmeye çalışırlar. Kadınlar genellikle çocuklar var ise, ekonomik bağımsızlığın olmaması durumunda boşanmak için şartların uygun duruma gelmesini bekler Şartları oluşturamaz ise yaşantılarını bozmamayı tercih ederler. Erkekler Neden Aldatır? Aldatma bazı erkekler için, gündelik bir alışkanlık haline gelebilir. Bu bazen erkeğin bir güç gösterisi, özgürlük ispatı, hala tercih edilir olduğunun göstergesidir. Aldatmanın iki tarafı idare etme zorunluluğu, bazen heyecan bazen sorun olarak kişiye döner. Huzursuzluk, tedirginlik, yalan söyleme durumunda kalma hali kişinin doğrulardan uzaklaşmasına hatta kedine yabancılaşmasına yol açar. Kadınlar ya da erkekler aşık oldukları içinde aldatabilir. Kişinin asıl amacı ihanet ya da aldatmak değildir. Bu çok sıkıntılı ve her taraf içinde zor bir durumdur. Erkekler Aldattıklarını Kabul Etmiyor Bazı erkekler için bir gecelik kaçamaklar aldatma bile değildir. Aldatmanın bir terapi olduğunu ve erkeğin ekonomik koşullarını oluşturma çabalarında motivasyon sağladığı düşünen ve bu şeklinde tarif eden erkekler var. Eşi güzel olsa bile, başka kadınlar ile görüşmelerinin nedenini, "komşunun bahçesindeki çiçek her zaman daha güzel gelir" şeklinde yorumlayabiliyor. Çok nadirde olsa bazı erkeğin doğası eşini aldatmaya uygun değildir. Aldatmayı kendi içinde kendine saygısızlık kabul eder ve her ne yaşanırsa yaşansın, özellikle de inançlı biri ise eşini aldatmaz. Zamanımızda bu tür erkekler hala vardır. Kadın Aldatmayı Duygusal Yorumluyor Aldatma konusunda kadınlar daha farklıdır. Kadının aldatmadaki temel nedeni, duygusal bir ilişki kurabilmektir. Kadınlar ilgi görmek ve kendini değerli hissetmek ister. Önemsendiğini hissedemeyen, duygusal açlık çeken kadınlar ihaneti tercih edebilir. Kadınlar aldatıldıklarını öğrendiklerinde, intikam duygusu ile de bu yolu seçebilir. Her ne neden ile olursa olsun bu aldatma kadını çok büyük bir suçluluğun eşiğine sürükler. Aldatmak Bir Hastalık Olabilir Bazen de kişiler hiperseksüalite ya da psikolojik sorunları nedeniyle aldatma eğiliminde olabilir. Bu tür olaylar akraba ya da arkadaşlarla değil, olaya tarafsız yaklaşabilecek bir psikologla paylaşılmalıdır. Terapi seanslarında olaya duyulan yoğun duygusal tepkiler ortaya çıkarılmalı daha sonra da aldatmanın nedenleri üzerinde çalışma yapılmalıdır. Kendine güvensizlik ve suçlama duygusu, aşağılanma ve depresyon hali daha kolay atlatılabilinir. İster birliktelik ister evlilik olsun, ilişkilerinizde karşı tarafın duygularını ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak hareket etmeli, hem kendinize hem de karşı tarafa olan saygıyı kaybetmemeye çalışmalısınız. Hayatı paylaşmayı, olabildiğince birlikte hareket edebilmeyi her şeyi tek başına üstlenmemeyi, beklentilerinizi çok yükseltmemeyi her zaman haklı olmaya çalışmamayı öneriyorum. İlişkilerde haklılık ya da haksızlık çok önemli değildir. Önemli olan huzurlu mutlu bir birliktelik sürdürebilmektir. Mutluluk ve huzuru bulup sürdürebilmeniz dileğiyle…