Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sezen, Türkiye'de 2018 yılı verilerine göre 28 binin üzerinde aşı yaptırılmayan bebek bulunduğunu kaydederek, "Giderek artmakta olan kararsızlık ve bilgi eksikliği sonucu aşı yaptırılmayan bebek sayısı 50 bin sınırına ulaştığında bebek ölümleri görüleceği ise bilimsel veridir." ifadelerini kullandı.
Sezen, yaptığı yazılı açıklamada, bağışıklama hizmetlerinin temel amaçları arasında, toplumda, yaşlılarda, risk grubu yetişkinlerde ve özellikle bebek ve çocuklarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemenin ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmenin yer aldığını hatırlattı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bağışıklama hizmetlerinin, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en düşük maliyetli toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul edildiğine değinen Sezen, aşılama sayesinde yaşam kalitesinin artığının ve yaşam süresinin uzadığının altını çizdi.
Sezen, aşılama oranlarının Türkiye'de yüzde 96 düzeyinde bulunduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde 2018 yılı verilerine göre 28 binin üzerinde aşı yaptırılmayan bebek bulunuyor. Giderek artmakta olan kararsızlık ve bilgi eksikliği sonucu, aşı yaptırılmayan bebek sayısı 50 bin sınırına ulaştığında bebek ölümleri görüleceği ise bilimsel veridir. Yüksek aşı oranlarımız sayesinde ülkemizde kızamık görülme oranları yok denecek kadar az iken aşısız çocuk, bebek sayısı artıkça bu hastalığın görülme oranları da artmaya başlamıştır. Bugün tetanostan ölen bebek haberleri duymuyorsak bunun sebebi gebelik döneminde başarılı anne aşılamalarıdır. Kızamık virüsü insan bedeni dışında 2 saat yaşayabiliyor ancak bu kısa süre içerisinde temas ettiği 10 kişiden 9'unu hasta ediyor. Yani kızamık hastası bir bebek ya da çocukla tesadüfen aynı bekleme salonunda bulunmak bile hastalığa yakalanma sebebi olabiliyor. Bulaşıcılığı son derece yüksek olan bu virüs, kızamık hastalığı ve yüksek ateşin yanı sıra sağırlığa neden olabilecek orta kulak iltihapları, nörolojik hasar ve gelişim bozukluğu nedeni olabilecek ensefalit, ölümcül zatürre ve hatta ölüme neden olabiliyor. Bu denli tehlikeli bir hastalıktan korunmanın tek yolu ise aşı olarak karşımıza çıkıyor."
"Sigorta şirketleri aşı konusunda ayrı bir düzenleme yapmalı"
Ülkelerdeki aşı kararsızlıkları sonucunda kızamık salgınlarının artığına dikkati çeken Sezen, pek çok ülkenin aşıları zorunlu hale getirdiğini vurguladı.
Sezen, bazı ülkelerde çocukların okula kayıt olabilmesi için aşılarını yapma şartı getirildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Ülkemizde de aşı zorunlu hale getirilmeli ve bunun için Sağlık Bakanlığımız konuyla ilgili bilgilendirmeleri artırmalıdır. Sigorta şirketleri aşı konusunda ayrı bir düzenleme yapmalıdır. Bununla birlikte aile hekimleri sağlığın korunmasında büyük görevler üstlenmişlerdir. En hızlı ulaşılan ve ücretsiz hizmet veren aile hekimleri sağlığınız için en yakın ve en doğru bilgileri alabileceğiniz kişilerdir."
Koruyucu hekimliğin ana görevleri arasında yaşa ve kişiye uygun aşılamalar, izlemler ve taramaların yer aldığını anlatan Sezen, aile hekimlerinin bu görevleri özveriyle yaptığını ifade etti.
Özlem Sezen, sağlıkla ilgili doğru bilgileri almak ve aşı olmak için aile hekimine başvurulabileceğine işaret ederek, gebelik tetanos aşısı, 65 yaş üstü ve risk grupları aşılamaları, ulusal aşı takvimindeki bebek-çocuk aşılamalarının aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz yapıldığını belirtti.