Kimi zaman sıradan bir diş ağrısı için kimi zamansa uzun süredir devam eden kronik ağrılarımız için çok eski yıllardan beri pek çok ağrı kesici ilaç alıyoruz. Bu ilaçların kullanımı çoğu kez hekim kontrolü olmadan kulaktan dolma bilgilerle eczaneden ilaç almak ya da konu komşunun artmış ilaçlarını kullanmak şeklinde gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda tıbbın hızlı gelişimi ile birlikte ağrı kesiciler konusunda birçok geleneksel bilgi geride bırakılmış durumda.
Bugün edindiğimiz bilgi birikiminin ve deneyimlerin ışığında yeni görüşlere ve yeni bir anlayışa sahip durumdayız. Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ağrı kesici ilaç kulanımı ile ilgili çeşitli ilkeler geliştirilmiştir. Bu ilkelerin amacı, tüm dünyada ağrı kesici ilaç kullanımını belirli standartlara bağlamak ve ağrı hastalarının etkili ve yeterli ağrı tedavisine kavuşmalarını sağlarken ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarını önlemektir. Ağızdan ilaç kullanmak en ağrısız ve zahmetsiz yoldur. Bu nedenle mümkünse ağız yolundan kullanılan tablet ya da kapsüllerle ağrının kesilmesi yoluna gidilmelidir. Oysa özellikle bizim toplumumuzda ağız yolundan kullanılan ilaçlar küçümsenmekte ve halk arasında kısaca “iğne” olarak tabir edilen kas içi ya da damar içi ilaçların daha etkili olduğu inancı yer almaktadır. Bu nedenle yanlış bir inanış olarak “iğne yazan doktor iyi doktordur” kanaati yaygındır. Bugün ağızdan kullanılan pek çok ağrı kesici kas içi ya da damar içi kullanılan ilaçlardan çok daha etkilidir. Ağız yolu dışındaki ilaç uygulama yolları ise yutma zorluğu, kusma gibi ağızdan ilaç alımını engelleyen durumlar varsa kullanılır. Ağrı kesici ilaçlar etki güçlerine göre 3 gruba ayrılır. Hastanın bu basamakların hangisinden başlayacağına ağrının şiddetine göre karar verilir. Tedaviye başlandıktan sonra da hasta hekimi tarafından uygun aralıklarla yeniden değerlendirilmeli ve ilaçların etkileri, yan etkileri göz önüne alınarak ayarlamalar yapılmalıdır. Ağrı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “kişiye özgü hoş olmayan bir duyu” şeklinde tanımlanır. Ağrının bu kişiye özgü olması durumu tedavisinin de kişiye özgü olması zorunluluğunu doğurur. Bu nedenle her ağrı kesici için önerilen dozlar var olsa da bu dozlar kesin değildir. Ağrılı hasta hekimi tarafından düzenli aralıklarla değerlendirilerek etkin doz kişiye göre belirlenmelidir.