Artan hava sıcaklığı ile birlikte özellikle virüslerin çoğalması ve yayılması için uygun ortam meydana geldiğini hatırlatan Doktor Nar, "Vücut ısısındaki dalgalanmalar sonucu zayıflayan bağışıklık sistemimiz, çevreden alınan bakteri ve virüslerin sayıca artması ile mücadeleyi kaybeder ve daha kolay hastalanırız. Nezle, grip, bronşit, ishal, ve çocukluk çağı için tipik döküntülü hastalıklar mevsim geçişlerinde sık görülür. Ek olarak özellikle bahar aylarında artan polenler nedeniyle allerjik rinit ve astım sıklığı da artar. Havada yoğun mikrop yükü bulunan kapalı alanlar, alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçlarından bu dönemde mümkün olduğunca uzak durmamız gerekir. Zorunlu hallerde maske takmak bulaşmayı engelleyebilir. Selamlaşma sırasında yakın temastan kaçınmak, hapşırır veya öksürürken ağzın kapatılması, tek kullanımlık kağıt mendil kullanımı ve tabii ki düzenli el yıkama ile hastalıklardan büyük oranda korunmuş oluruz. Bu tarz ortamlardan bağışıklık sistemi zaten düşük olan bebek ve yaşlılar uzak durmalı" dedi.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolunun düzenli uyku, sıvı alımı gibi faktörlerden geçtiğini kaydeden Nar sözlerini şöyle sürdürdü: "Düzenli uyku stres hormonlarımız ve vücudumuzun düzenleyici mekanizmalarının doğru çalışmasını sağlar. Çocuklarda ve ergenlerde abur cubur ve gazlı içecek tüketimi ile birlikte su alımının azaldığı ve buna bağlı halsizlik, yorgunluk, baş dönmeleri gibi semptomlar sık görülür. Günlük su yaşa, cinsiyete, kiloya, boya ve aktiviteye göre değişmektedir. Mevsim geçişlerinde düzenli su tüketimi de vücudumuzdan toksin atılımını kolaylaştırarak hastalıkları önlememize yardımcı olur. Hastalık dönemlerinde vücudumuzda oksidatif mekanizmalar yoğun olarak çalışır. Bu nedenle C vitamini gibi antioksidan vitamin ihtiyacımız artar. İçeriğinde bolca C vitamini bulunan turunçgiller ve yeşil yapraklı sebzeler ile beslenmeye dikkat edilmeli. Çinko içeren takviyeler ve içeriğinde çinko bulunan kurubaklagil ve kuruyemişlerden tüketilmeli. D vitamini ve demir ölçümleri yapılmalı, düşük olması halinde mutlaka takviye edilmeli. Balık yağı, beta glukan gibi gıda takviyeleri de bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesi için gerekli takviyelerdendir. Gıda takviyeleri alırken de mutlaka doktora danışılması gerekmektedir. Her yıl grip aşısı yenilenmeli, gerekirse boğmaca ve pnömokok aşısı tekrar yapılmalıdır. Evde 6 aydan küçük çocuk olması halinde ev içindeki diğer bireyler aşılanmalı böylece "koza etkisi" ile bebek korunmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için kıyafet seçimine dikkat edilmelidir. Çocuklarını nasıl giydireceği muhtemelen bir ebeveynin en çok kafasını karıştıran sorudur. Açık ve taze havadan faydalanması için çocuklarımızı inceden kalına giydirmemiz önemli aktivitesi ile birlikte gerekli katların çıkarılması çocuğun gereksiz terlemesini ve vücut ısısını kaybetmesini engeller"