Diş Eti Hastalıklarının En Sık Görülen Nedenleri Nelerdir?
Ağız kokusu çoğunlukla ağız ve diş hastalıkları kaynaklı bir sorundur.
Diş çürüğü
Dişeti hastalığı
Hatalı yapılmış ya da eskimiş, kırılmış dolgu ve protezler
Diş ve dişeti abseleri
Sigara kullanımı
Ağız bakımının ihmali
Ağız kuruluğu (Ağızdan solunum, bazı ilaçlar, tükürük bezi hastalıkları kökenli kuruluk)
Ağız Kokusunun Başka Faktörleri de Vardır!
Sinüs, akciğer, boğaz enfeksiyonları
Gastrit ve ülser gibi sindirim sistemi hastalıkları
Karaciğer ve böbrekteki bazı bozukluklar
Metabolizma bozuklukları
Şeker hastalığı (Diyabet)
Diş eti kanaması da yüksek oranda ağız-diş sağlığının bozulması ile bağlantılı bir sorundur.
Diş Etleri Niçin Kanar?
Sağlıklı dişetinin iltihaplı dişetine dönüşmesi, dişeti kanamasının başlaması çürüksüz bir dişin kaybı ile bile sonuçlanabilecek bir dizi olaylar zinciri halinde gerçekleşir.
Bakteri Plağı
Bakteri plağı ince, şeffaf ve yapışkan bir mikrop tabakasıdır. Bu tabaka dişler fırçalandıktan hemen sonra dil, dişeti ve ağızdaki her tip protez üzerinde hızla ve kolayca birikmeye başlar. Bakterilerin ağız içinden uzaklaştırılmasında tükürüğün varlığı ve yıkama özelliği önem taşır.
Bazı bakteriler bu temizleyici ve koruyucu tükürüğe rağmen plağa yapışır ve çoğalırlar. Bakteri plağı böylece yiyeceklerdeki şekeri parçalayıp aside dönüştüren, diş koruyucu tabakası mineyi yıkıma uğratarak, diş çürüğüne yol açan bir yapı haline gelir.
Tükürüğün % 99’u su olup; kalan % 1&’i çeşitli mineraller, elementler ve bazı organik bileşiklerdir. Her bireyde bu maddelerin miktarı kişisel ve kalıtsal nedenlerle farklılık gösterir. Aynı şekilde bakteri plağının yapısı da kişiden kişiye değişebilir. Hâtta, ağzın değişik bölgelerindeki bakteri plağı yapısı da farklı farklı olabilir. Bu durum, bireylerin kendi ağız bakımlarına ve doktor tarafından uygulanan dişeti tedavisi girişimlerine çok farklı cevaplar vermesinin nedenidir.
Bakteri plağı bir gargara ya da çalkalama ile giderilemeyecek kadar yapışkan özelliktedir.
Diş Taşı Nedir?
Bakteri plağının tükürük içindeki ve ağız ortamındaki çeşitli maddelerle birleşmesi sonucu oluşan sert bir tabakadır. Diş fırçalamayla yok edilemeyecek kadar sert bir tabakadır. Ancak profesyonel diştaşı temizleme işlemi ile giderilebilir.
Dişeti iltihabı,meslek pratiğimizde sık sık karşılaştığımız ve hastalarımızın kanayacak diye fırçalamaktan bile korkuyorum cümlesi ile ifade ettiği ve dişeti hastalığının ilk aşaması olan rahatsızlıktır. Dişeti şişkin, parlak, kırmızı ve kanamaya eğilimlidir. Ağız kokusu olabilir. Bu aşamada hastalık profesyonel diştaşı temizliği ve özenli ağız bakımı ile kolayca tedavi edilebilir düzeydedir. Ancak ihmal edilirse diştaşı içeriğindeki bakteriler ve bunların ürünleri daha derin tabakaları da etkilemeye başlar. Zamanla, diş ile kemik arasındaki bağlantı lifleri de etkilenir ve dişlerde sallanma, buna bağlı kapanış bozuklukları ve aralanmalar ortaya çıkar. Giderek dişeti çekilir, destek kemiğin yıkımını takiben dişeti cebi (periodontal cep) oluşur. Cebin içine dolan ve temizlenemeyen yiyecek artıkları ile mikroplar, ağız kokusunu daha da arttırır. Dişlerin arasındaki bölgelerden iltihap akıntısı, ağızda kötü bir tat duygusu, yiyeceklerin tadını alamama durumu ve şiddetli koku hissedilir. Dişeti hastalığı, yetişkinlerde diş çekiminin en önemli nedenlerinden biridir.
Diş Eti Kanaması Deyip Geçmeyin!
Dişeti kanaması çoğunlukla ağız diş sağlığı ile ilgili bir sorun olmakla birlikte bazen önemli bir sistemik hastalığın ağız içi belirtisi olarak ortaya çıkabilir.
Dişeti kanamasına burun kanaması da eşlik ediyorsa,
Diş çürüğüne eğilim arttıysa,
Yorgunluk, halsizlik ve solunum güçlüğünden şikayetçi iseniz,
Ciddi bir kansızlık sorunu.
Bu belirtilerin yanı sıra özellikle bacaklarınızda kemik ağrısı, karında şişlik, bulantı, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı söz konusu ise bir tür lösemi (kanser) söz konusu olabilir.
Kızarık, ağrılı ve kanamalı dişetiniz gri bir zarla kaplı ise, konuşurken bile acı duyuyorsanız, aşırı tükürük salgısı söz konusu ise; stres ve ağız hijyenine dikkat etmemekten, beslenme bozukluğu veya sigaradan kaynaklanan vincent enfeksiyonu hastalığınız olabilir.
Ağız ve diş sağlığı kişinin özel ve sosyal hayatını önemli ölçüde etkiler. Ancak, bunu sadece bir güzellik ve estetik konusu olarak görmeyiniz, genel sağlığınızın bir parçası olduğunu unutmayınız. Dişeti hastalığının; kalp hastalığı, kalp krizi, romatizma, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği ile doğrudan ilişkili olduğu doğrudan kanıtlanmıştır.
Tükürüğün koruyucu etki göstermesi ancak fırçalanmış diş yüzeylerine doğrudan temas etmesi halinde mümkündür. Diştaşı ile kaplı bir ağızda yapılan fırçalama işlemi amaca ulaşamamaktadır. Kişi ağız bakımı yaptığını sanırken, dişlere ulaşılamadığı için çabası yetersiz kalmaktadır.
Günde en az 2 kez her yemekten sonra olmak üzere, dişlerinizi fırçalayınız.
Öğün aralarında özellikle şekerli yiyecekler atıştırmaktan kaçınınız. Özellikle yemekten sonra şekersiz sakız çiğneyiniz, koruyucu etkisi de buna bağlı olarak çoğalır. İki diş arasındaki bölge savunma açısından ağzın öteki bölgelerine göre daha zayıftır ve buraya fırça girmesi olanaksızdır. Bu nedenle günde en az 1 kez diş ipi ile diş aralarını temizleyiniz.
Yemekten sonra diş fırçalayamayacak durumda iseniz, bir miktar peynir yiyerek, ağızda oluşacak asit düzeyini dengeleyebilirsiniz. Çünkü yemeklerden hemen sonra yiyecekler parçalanarak, şeker ve asit açığa çıkmaktadır.
Asitli ve kolalı içeceklerden uzak durunuz.
Sigaranın yanı sıra kahve, çay ve şarabın da dişlerinizde renklenmeye yol açacağını unutmayınız.
6 ay- 1 yılda bir diş hekiminize giderek profesyonel diş temizliğinizi yaptırınız.
Günümüzde ultrasonik cihazlarla çok hızlı ve etkili dişeti tedavisi yapılabilmektedir. Düzenli kontrollerde ağız sağlığı ile ilgili sorunlar başlangıç aşamasında saptanır. Ne kadar geç kalınırsa, uygulanacak tedavinin süresi, maliyeti ve zorluğunun artacağını unutmayınız.