Dr. Hastane.Com.Tr Doktoru Hastane.com.tr
Bu durumu cinsel isteksizlik olarak incelersek, Cinsel isteksizlik en yaygın ve belki de en karmaşık cinsel sorunlardan biridir. Cinsel dürtülerimiz doğuştan vardır, ama cinsel davranışlarımız cinsellik konusundaki tutumumuz ve cinsel deneyimlerimizle belirlenir. Cinsel isteğimizi belirleyen çok sayıda faktör söz konusudur. Genel veya cinsel sağlık durumumuzdaki bozukluklar, hormonlardaki aksaklıklar, kullandığımız ilaçlar doğrudan cinsel isteğimizi etkileyebilir.
Eşinizde Gebelik, gebe kalma korkusu, hatta doğum kontrol ilaçları cinsel isteği azaltabilirler. Genel duygusal durumumuz, yaşamdaki diğer eylemlere karşı isteğimizi etkilediği gibi, cinsel isteğimizi de etkiler. Aynı zamanda depresyon tedavisinde kullandığımız ilaçların çoğunun da cinsel isteği azaltıcı yan etkileri vardır. Yaşamımızda bize sıkıntı veren tüm olaylar, kendimizin ya da yakınlarımızın sağlık sorunları, iş sorunları, ekonomik sorunlar, aile ve eş sorunları, cinselliğe ilgimizi olumsuz etkiler.
Cinsellik herkes için önem taşır. Ama cinsellikten anladığımızın ne olduğu hepimiz için farklı olabilir. Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar çok yaygındır, birçok kişinin cinsel bilgilenmesi yanlış veya eksiktir. Kişilerin cinselliğe karşı tutumunun belirlenmesinde bu yanlışların payı büyüktür.
Birçok kişinin, özellikle de kadınların cinsellik hakkındaki tutumları olumlu değildir. Özünde keyifli bir eylem olan cinsel ilişkinin, tehlikeli, yasak, yanlış, pis, acı veren, sıkıcı bir eylem hatta bir angarya olarak görülmesi sıktır. Bu olumsuz bakış açısı ile cinsel istek gelişmesi, var olan cinsel dürtülerin fark edilip, doyurulmasına izin verilmesi çok da kolay değildir.
Cinsellikle ilgili olumsuz düşünce ve inanışlar, sadece ikili ilişkilerde değil, bireysel bir cinsel haz kaynağı olan mastürbasyon için de cinsel isteği yok eder, cinsellik kişinin gündemine bile giremez. Birçok kadın bu durumu, 'cinsellik benim için önemli değil', 'öyle konularla pek ilgilenmem', 'gerek duymadım' şeklinde ifade eder. Burada cinsel tedavinin, kişinin cinsel davranışlarından önce, cinsellikle ilgili düşüncelerine yönelmesi gerekir.
Birçok konudaki isteğimiz gibi, cinsel isteğimiz de cinsellikten aldığımız keyiften doğrudan etkilenir. Var olan cinsel etkinliklerimiz bize keyif veriyorsa cinsel isteğimiz artar, sorun varsa cinsel isteğimiz azalır. Her kadının, her erkeğin cinsel organların işleyişi, kadın ve erkeklerin cinsel yanıtlarının farklılıkları, başka bir deyişle cinselliğin fizyolojisi hakkında yeterli bilgisi olmalıdır.
Herkesin kendisinin ve cinsel eşinin bedenini, cinsel yanıtlarını ve cinsel açıdan uyarıldığı, hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyleri bilmesi, eşli cinsel etkinliklerden alınan keyfi büyük ölçüde arttıracaktır. Birçok kişinin cinsel isteksizliği, birçok çiftin doyumsuz cinsel yaşamları, cinsel fizyoloji bilgisizliğinden kaynaklanan hatalı cinsel davranışların sürdürülmesiyle oluşmuştur.
Birçok kadının cinsel isteksizliğinin altında, cinsellikten zevk almaması yatar. Cinsellikten zevk almamanın temel nedeni de, cinsel uyarılmanın doğru ve yeterli olmamasıdır. Bu tür cinsel fizyoloji bilgisizliğine ve hatalı cinsel teknik uygulanmasına bağlı durumlarda cinsel tedavi, kişinin, çiftin cinsel davranışlarına yönelecektir.
Cinsel isteksizliğin sık rastlanan bir nedeni de eş ilişkisinin sorunlarıdır. Eşlerin genel ilişkilerindeki çözümlenmemiş sorunlar, çatışmalar, kişilerin karşılanmayan beklentileri, tekrarlayan hayal kırıklıkları, cinsel isteği de olumsuz etkiler. Bu durumda cinsel tedavinin yanı sıra, eşlerin genel iletişim sorunlarına da yönelmek gerekecektir.
Cinsel isteksizlik, bu nedenlerin birine ya da birkaçına bağlı olarak ortaya çıkmış olabilir. Cinsel yanıtın belki de en karmaşık bölümü cinsel istektir. Cinsel işlev bozukluklarının da belki en az önemsenen, ama en karmaşıklarından biri de cinsel isteksizliktir.
Bu durumda bir psikologdan yardım alabilirsiniz.