Bir Çok Şeye Karşı Alerjim Var ve Tedaviler İşe Yaramadı, Ne Yapmalıyım?

Merhaba! Benim sorum; alerjilerim var. Sigara dumanı, parfüm, güneş, banyo buharı ve daha pek çok sebepten nefesim daralıyor. Sık sık hapşırıyorum, burnum akıyor. Seneler önce kulak ameliyatı oldum, kulak zarım değişti ancak şu an yine aynı sorunlarım devam ediyor. Cerrahi menopoz sebebiyle yaklaşık altı yıldır bazı ilaçlar kullandım (climara) yapılan en son tetkiklerde karaciğerimde yükselme olduğu ve enzimlerin yüksek olduğu tespit edildi. Bu sebepten bu ilaçları kullanmıyorum. Ancak sürekli ve ansızın boyun çevremde kızarıklıklar oluyor, gözlerimde şişme ve yanma oluyor. Bu sebeplere bağlı olarak antibiyotik kullanmamam gerektiği söylendi. Bel, boyun, kalçamda zaman zaman şiddetlenen ağrılarım oluyor. Özellikle boynumla vücudum arasında rahatsızlığım var, başımı boynum taşıyamayacakmış gibi geliyor, başım ağır geliyor. Sık sık yoruluyorum, yataktan dinlenmemiş olarak kalkıyorum. Bu tıkanmalarım tozdan rahatsız olmam sebebiyle. Ne tavsiye edersiniz? Cildiye, fizik, dâhiliye bölümlerine gittim. Bir netice alamadım. İlaç kullanmadan doğal olarak ne yapabilirim? Deniz havası iyi gelir mi?

Dr. Hastane.Com.Tr Doktoru Hastane.com.tr

Öncelikle geçmiş olsun, Bahsettiğiniz durum, kurdeşen olabilir. Toplumda sık görülen rahatsızlıklardan biri olan kurdeşen bazı durumlarda gerçekten hem hasta hem de hekim için sorun yaratan hastalıkların başında gelebilir.

Tıp dilinde “ürtiker” diye anılan kurdeşen iki formda olabilir. Bunlardan ilki şikâyetlerin 6 haftadan kısa sürdüğü akut ürtiker; diğeri ise şikâyetlerin 6 haftayı geçtiği kronik ürtikerdir. Her iki durumda da hastalığın bulguları birbirine benzese de hastalığın oluşum nedenleri açısından belirgin farklar vardır.

Hastalığın bulguları arasında kaşıntılı, deriden kabarık, kızarık 0,5cm ila çok büyük ölçülerde deride plaklar bulunur. Bu plakların bazıları birleşme eğilimindedir. Plakların sınırlarını net olarak çizmek her zaman mümkün olmaz. Lezyonlar genellikle birkaç saat içerisinde solar, yerine başka alanlarda yenileri çıkabilir.

Ayrıca bazı ürtiker vakalarına “anjioödem” dediğimiz tablo da eşlik edebilir. Anjioödem genelde göz kapaklarında (genellikle tek taraflı), dudakta, yüzün diğer kısımlarında, kol ve bacaklarda, parmaklarda, genital bölgelerde oluşabilir. Bunlarda da özellikle şişlik ön plandadır. Her iki hastalıkta da deriden kabarık olan durumu ortaya çıkaran şey deri içinde ödem olmasıdır. Anjioödemde derinin alt tabakaları da olaya iştirak ettiği için şişlik çok ön plandadır. Şişliğe kaşıntıdan ziyade yanma hissi eşlik edebilir.

Daha önce de bahsedildiği gibi 6 haftadan kısa süreli kurdeşen akut ürtiker olarak anılır. Bu hastalıkta neden genellikle allerjidir. Bu allerji de genellikle ağız yolu ile alınan allerjenlerle oluşur. Yani gıdalar ve ilaçlar akut ürtikerdeki en önemli sebeplerdir. Bunun dışında çok nadir de olsa solunum yolu ile alınan bazı allerjenler (örneğin ev tozu akarları) de akut ürtiker yapabilir. Kronik ürtikerin altında ise allerji pek bulunmaz. Bu hastaların ancak %3-5’ inde allerji rol oynayabilirler. Bu allerjenler de genel olarak ağız yolu ile alınan allerjenlerdir (gıdalar...). Bunun dışında bu hastalığın çok değişik sebepleri olabilir.

Bunlar içerisinde otoimmun hastalıklar (otoimmün tiroidit, sistemik lupus eritematozus vb.), kronik enfeksiyonlar (tuberküloz, bruselloz vb.), fokal enfeksiyonlar (sinüzit, diş ve dişeti enfeksiyonları vb.), Helikobacter pylori enfeksiyonları, bazen hepatitler, bazen bazı kanser türleri vardır. Bu nedenle bir çok araştırma yapmak gereklidir. Tüm ayrıntılı araştırmalara rağmen %60-65 vakada hiçbir neden bulunamayabilir. Bu hastalar da idiyopatik (sebebi bilinmeyen) kronik ürtiker olarak adlandırılır.

Hastalarda iyi bir hastalık öyküsü sonrası, allerji testlerini içeren araştırmalar yanında diğer bahsi geçen hastalıkların araştırmaları yapılmalıdır. Altta yatan hastalığın tedavisi sonucunda genel olarak ürtiker kendiliğinden geçer ve tekrar etmez. Ancak sebebi bilinmeyen ürtiker hastalarında antiallerjik ilaçlardan faydalanılır. Bu hastalarda klasik olarak sabahları sedatif olmayan antiallerjikler, akşamları sedatif antiallerjikler ve H2 reseptör blokerleri birlikte kullanılır. H2 reseptör blokerleri asıl itibari ile mide asiditesini azaltmak için kullanılan ilaçlardır. Ancak derideki histamin reseptörlerinin % 20 kadarı H2 tipinde olduğu için bu tür ilaçlar bu hastalarda faydalı olmaktadır.

Bunun dışında bunlara cevap vermeyen hastalarda kortizon dahi kullanılabilir. Bunlar dışında ayrıca değişik kurdeşen türleri de vardır.

Aşağıda bu ürtiker tiplerini görmektesiniz:

  • Fiziksel ürtiker Aquajenik ürtiker (su ile temas sonucu oluşan),
  • Kolinerjik ürtiker (terleme, aşırı efor sonucu oluşan),
  • Soğuk ürtikeri (soğuk havada oluşan),
  • Dermografizm (ciltte çizik ile veya kaşınma ile oluşan ürtiker),
  • Gecikmiş basınç ürtikeri,
  • Solar ürtiker (güneş ışınları ile oluşan),
  • Vibratuvar ürtiker (vibrasyon yapan aletlerle oluşan),
  • Herediter ürtiker (ailenin diğer fertlerinde de görülen tip),
  • Ürtikeryal vaskülit (ürtiker plaklarının 24 saatten uzun sebat ettiği damar iltihabı ile giden tip).
  • Diğerleri. Bu durumla ilgili bir dermatologdan yardım almalısınız.

Bu tavsiyeler, genel bilgilerdir. Fakat unutmayınız ki, özel rahatsızlığınız için en iyi tavsiye, şikâyetlerinizi dinleyen ve sizi muayene eden doktorunuzun tavsiyesidir.

İlgili Soru Kategorileri

Sağlık Soruları Kategorileri