Merhaba sayın hocam ben 19 yaşında bir genç kızım 2 hafta önce şiddetli ağrılarım vardı, karın bölgemde. Acile kaldırıldım ve 5 serum yedim kusamıyorum ve midem aşırı derecede bulanıyordu. İdrar ve kan tahlili yaptırdım şekerim olmadığı halde sonuçlarda keton sürekli yükseliyordu en son ++++ bu şekilde oldu ayrıca doktorum ertesi gün dâhiliye uzmanına görünmemi söyledi. Dâhiliyedeki doktor efervesan epidosin urfamicyn ve monual ilaçlarını kullanmamı söyledi ayrıca FMF hastalığından şüphelendiğini belirtti. İlaçlarımı düzenli bir şekilde kullandım fakat hala ağrılarım devam ediyor. Bir de karın ağrısından rahatsızlanan ve ateşlenen akrabalarım var. Ne yapmam gerekiyor? Yardımcı olursanız sevinirim, şimdiden teşekkürler.
Uzm.Dr. Orhan Coşkun
Kanda şeker yüksekliği olmadan idrarda keton yüksekliği olması kusma ve uzun süreli açlık sonrası olabilmektedir. Akrabalarında karın ağrısı olması ve sizinde karın ağrınız olup yapılan tetkiklerinizde (kan, idrar ve ultrason gibi) açıklayacak bir patoloji saptanamaması
FMF'i düşündürür. FMF hastalığı (ailevi Akdeniz ateşi) ailesel bir hastalık olup özellikle Anadolu da yaşayan insanlarda (Türkler, Araplar, Yahudiler) sık görülmektedir. FMF hastalığının tanısında tipik karın ağrısı öyküsü olması, aile anamnezi olması, MEF geni denilen genin (+) olması ve kolşisin isimli bir ilaç başlandıktan sonra şikâyetlerin azalması önemlidir. FMF ataklarında karın ağrısı, ateş, ayak bileklerinde kızarıklık ve şişlik, nefes alırken göğüste batma hissi gibi şikâyetler olur. Karın ağrısı şiddetlidir (hastayı kımıldatmaz, karnına dokundurtmaz. Öyle ki doktora gidildiğinde apandisit teşhisi rahatlıkla konur, bu yüzden bu hastaların büyük çoğunluğu apandisit ameliyatı olurlar ) ve karın ağrısı olduğu dönemde kabızlık sonrasında ishal yakınması görülür. FMF hastalığında ataklardan daha çok amiloidoz (biriken ve o organda hasar yapan bir madde) gelişmesinden ve buna bağlı böbrek yetmezliği oluşmasından korkulur. Amiloidoza bağlı oluşan böbrek yetmezliğinde böbrekten ciddi miktarda protein kaçağı olur ve ellerde, ayaklarda şişme meydana gelebilir. Tedavide verilen kolşisin hem atakların sıklığını ve şiddetini azaltır hem de amiloidoz gelişmesinden korur. Bu nedenle hastalar atak geçirmeseler bile kolşisin almaları önerilir. Doktorunuza başvurmanız ve tetkiklerinizin yapılması ve öncelikle bu şikâyetlerinizin nedeninin anlaşılması gerekir. Anlattıklarınız ciddi şikâyetler. Geçmiş olsun.