Sağlığı, günlük hayatı, iş yaşamını ve hatta ilişkileri bile olumsuz etkileyebilen bir hastalık olan insomnia yani uyuyamama hastalığıyla ilgili Medical Park Bahçelievler Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nalan Kayrak, şu bilgileri verdi.
İnsomnia Hastalığı Nedir?
Yastığa başını koyar koymaz saatlerce derin bir uyku çekmeyi unuttuysanız ve aklınızı kaybedecek hale geldiyseniz sizde de ‘insomnia’ yani ‘uyuyamama hastalığı’ olabilir. ‘İnsomnia’nın çağın sorunu olduğunu belirten Doç. Dr. Nalan Kayrak, uyarıyor: Eğer uykusuzluk şikayeti bir ayı bulduysa acilen bir doktora görünmenizde fayda var!
En sık şikayete neden olan uyku bozukluğu; uykuya dalmakta çekilen zorluktur. Eğer yattıktan sonra uykuya geçmek yarım saatten fazla sürüyorsa; uykuya dalma zorluğu şeklinde uykusuzluktan söz edilebilir ve bir uzmana gitmenin vakti gelmiştir.
Dalamamaktan Başka Tür Uykusuzluklar da Var mı?
Evet; bazen uykuya dalmakta problem olmaz ama sabah erken uyanılır ve tekrar dalmak mümkün olmaz ki bu da bir uykusuzluktur.
Uykusuzluğun bir başka şekli de gece sık sık uyanmaktır. Bu tür uykusuzluğu olanlar şikayetlerini ‘uyuyorum ama aslında beynim uyumuyormuş gibi geliyor’ ya da ‘uyanıyorum ama neden uyandığımı anlayamıyorum ve tekrar uykuya dalamıyorum’ şeklinde anlatır.
Ayrıca horlama, uykuda soluk kesilmesi gibi nedenlerle kişinin uykusunun sık sık bölünmesi ve bunun farkında olmaması nedeniyle uykusuz kalması şeklinde uykusuzluk vardır. Bu kişiler sabah çok zor kalkarlar ve gündüz uyuklamaları olur.
Bu durumda da yetersiz uyku söz konusudur. Uykusuzluk türlerinin birbirinden ayrılması; uykusuzluğun sebebini anlamak ve doğru tedavi yaklaşımı yapmak yönünden önem taşır. Bazen birkaç tip uykusuzluk bir arada bulunabilir.
İdeal Uyku Süresi Nedir?
Ortalama 7-7.5 saat uyumak, yetişkin yaştaki insanlar için yeterlidir.
Ama bu süre herkes için standart değildir; yani ideal uyku süresi diye bir kavram yok. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye 4 ila 11 saat arasında değişir. Eğer gecede beş saat uyuyan biri sabah uyandığında kendisini uykuya doymuş hissediyorsa, gözü yatakta kalmıyorsa, gündüz tekrar uyuma ihtiyacı duymuyorsa, uyuklamıyorsa, halsizlik, yorgunluk, dalgınlık, unutkanlık ve sinirlilik yaşamıyorsa, kısacası gününü aktif geçirebiliyorsa uykusuzluk söz konusu değildir.
Uyku Süremizi Kısaltabilir miyiz?
Hayır. Genetik olarak gecede kaç saat uyumaya programlandıysak o kadar süre uyumamız gereklidir. Bizi dinlendiren uyku süresi 7 saat ise bunu 5 saate indirmek mümkün değildir. Geçici sürelerle yapabiliriz ama uzun süre bunu yapmaya çalışırsak, bedelini sağlımızda bozulma şeklinde ödemek zorunda kalırız.
Uykusuzluk Sağlığı Bozar mı?
Kısa süreli uykusuzluklarda; gündüz uyuklama, halsizlik, işe ve düşünmeye odaklanma zorluğu ve isteksizlik görülür. Uzun süren uyku yetersizliği ise; sinirlilik, depresyon, unutkanlık, algı bozukluğu, psikiyatrik bozukluklar, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı olarak sık sık hastalanmaya yol açar. Toplumumuzda çok önemli bir problem olan trafik kazalarının çoğunun ortaya çıkmasına da uyku eksikliği neden oluyor.
Doktora Ne Zaman Başvurulmalı?
Birkaç günlük uykusuzluklar tedavi gerektirmeyebilir. Uykusuzluk şikayeti bir aya kadar uzadıysa doktora gidilmeli.
Çünkü süre uzadıkça başlangıçtaki uykusuzluk sebebi ne olursa olsun bunun üzerine uyuyamamaktan korkma ve aşırı bir endişe hali eklenip tedaviyi zorlaştırır. Yakınlarının tavsiyesiyle kendisine çok da uygun olmayan ilaçlar kullanan kişi bağımlı hale gelebilir, mevcut olan başka sağlık problemlerini ağırlaştırabilir.
Tedavi Nasıl Yapılır?
Toplumda uykusuzlukların mutlaka yatıştırıcı, uyku verici ilaçlarla tedavi edildiği gibi yaygın ve yanlış bir kanı hakim. Uykusuzluk çeken bazı kişiler ilaç bağımlısı olmaktan korktukları için doktora başvurmaktan kaçınıyorlar; çünkü doktora gelirlerse kendilerine mutlaka bağımlılık yapıcı bir ilaç verilebileceğini düşünüyorlar. Bir başka grup ise tavsiyeyle vs. ilaç kullananlar. Oysa bu sorun her zaman ilaçla tedavi edilmiyor. Kısa süreli uykusuzluklarda bazen yatıştırıcı, uykuya dalmayı kolaylaştırıcı ilaçlar verilebilir.
Uyku İlaçları Etkili mi?
Kişiye ilaç vermeden önce uykusuzluğa eşlik eden başka bir hastalık olup olmadığına dikkat edilmeli. Uykusuzluk psikiyatrik bir hastalığın önde gelen belirtisi ise ve örneğin depresyon söz konusu ise; tek başına yatıştırıcı ilaç kullanılması, durumu kötüleştirebilir ya da tedavi eksik kalır.
Uykusuzlukla birlikte uykuda solunum bozukluğu, yani horlama ve uykuda nefes durmaları (apne) varsa; bu durumda kullanılacak yatıştırıcı ilaç apneler sırasında ortaya çıkan oksijen azalmalarını çok daha kötü hale getireceği için tehlike yaratır, kesinlikle kullanılmamalıdır.
Uykusuzlukla birlikte huzursuz bacak hastalığı varsa bazı depresyon giderici ilaçlar bu hastalığın belirtilerini daha da artırır, böylece uykusuzluk düzeleceğine artar. Bu nedenlerle yatıştırıcı ilaç kullanmak konusunda çok dikkatli olmak gerekir.
Uyku Laboratuvarının Tanı ve Tedavide Etkisi Var mı?
Evet var; ama öncelikle uykusuzluk şikayeti olan kişiyle görüşme yapılmalıdır ki tanı için uyku laboratuvarına gerek olup olmadığına karar verilebilsin. Bazen bu görüşme sonucunda uyku laboratuvarına gerek kalmadan problem anlaşılır ve tedaviye başlanır.
Bazı kişiler aylardır, hatta yıllardır hiç uyumadıklarını söylerler; bu tür uykusuzluk şikayetinde uyku laboratuvarında inceleme yapmak şarttır. Uykuları kesintiye uğrayanlarda da uykuyu bölen durumun ne olduğunu laboratuvarda görmek gerekir.
Kovaladıkça Kaçmaması İçin Her Gün Aynı Saatte Uyanın
Düzenli uyku alışkanlığı denilince genellikle aynı saatte yatağa gitmek akla geliyor; oysa bu doğru bir inanış değil. Doğrusu şu; uyku gelmeden uyumak için yatağa girmemek gerekiyor. Uykunuz gelmiyorsa o gece uyumayın. Hatta ertesi gün, bunu telafi etmek için de uyumamanız gerekiyor; buna karşılık sabahları hep aynı saatte kalkmaya kendinizi alıştırmalısınız.
En önemli başlangıç noktası bu: Sabah aynı saatte kalkmak, gece 1-2 saat uyumuş olsanız bile! Bir süre sonra, günler içinde, beyniniz bu programa uyacak ve gece hangi saatte uyumanız gerektiği kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Uykuyu ne kadar bekler, onu ne kadar kovalarsanız o da sizden o kadar kaçar! Yataktan çıkmak, dikkatinizi uyuma düşüncesinden uzaklaştırmak, hoşlandığınız birkaç işle uğraşmak, biraz gevşemenizi ve uykunuzun tekrar gelmesini sağlayabilir. Yatıştırıcı özelliği olan bitkisel çaylar, doza dikkat etmek şartıyla kullanılabilir. Bunların en çok bilinenleri kedi otu ve sarı kantaron otudur.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi
0212 444 44 84