Tiroid bezi hastalıklarındaki tedavi yöntemlerinden biri de ameliyat. Ancak ameliyat seçeneğinin uygun hastada ve uygun zamanda yapılabilmesi bilgi ve birikim, ameliyatın yan etki olasılığının azaltılması ise özel beceri ve deneyim gerektiriyor. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, tiroid cerrahisi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Ameliyat, hangi tiroid hastalarına uygulanıyor? Tiroid hastalıklarında cerrahi tedaviyi, temelde üç grup hasta ile tartışmaktayız; İlk grubu, tiroid kanseri olduğu ince iğne biyopsisi ile kanıtlanmış olan veya yapılan biyopsi patolog tarafından kanser açısından şüpheli olarak değerlendirilmiş olan hastalar oluşturmakta. İkinci grupta, boyut nedeniyle bası belirtileri oluşan veya kozmetik sorun yaratan “nodülleri” olan hastalar bulunmakta. Kanser olduğu gösterilememiş ve bu nedenle izlem kararı verilmiş nodülü olan hastalarda nodüllerin çapının giderek büyümesi de ameliyat kararı vermemize neden olmakta. Üçüncü grubu ise tiroid bezinin fazla miktarda hormon ürettiği hipertiroidi hastaları oluşturmakta. Hipertiroidisi olan hastalarda bu durum ilaç veya radyoaktif iyot ile tedavi edilemez ise veya tedaviden sonra hipertiroidi tekrarlarsa bu hastalara ameliyat önermekteyiz. Ayrıca ilaç ve radyoaktif iyot tedavisinin yan etkisi ortaya çıkan hastalarda veya gebelik gibi bu tedavilerin uygulanamayacağı hastalarda da yine cerrahi tedavi öncelikli hale gelmekte. Hipertiroidi hastalarının tedavi şekli neye göre belirleniyor? Hipertroidi hastaları ilaç, radyoaktif iyot ve ameliyat gibi üç seçenek ile tedavi edilebilmekte. İlaçlarla tiroid bezinin çalışma hızı azaltılıp tiroid hormonu üretme fonksiyonları baskılanırken ikinci seçenek olan radyoaktif iyot ile tiroid bezi hücrelerinin yapısı bozularak hormon üreten doku hacmi azaltılmaktadır. Ameliyatta ise tiroid bezinin büyük bir kısmı ya da tamamı çıkartılarak fazla tiroid hormonu üretecek doku bırakılmamakta ve böylece hasta tedavi edilebilmekte. Her hasta için, hangi tedavi seçeneğinin seçilmesi gerektiği kararı verilirken hastanın yaşı, cinsiyeti, daha önce görmüş olduğu tedaviler, yandaş hastalıkları ve ultrasonografi ile sintigrafi gibi görüntüleme bulguları da özenle değerlendirilmelidir. Hasta bebek sahibi olmak istiyorsa nasıl bir tedavi yöntemi seçiliyor? Hasta doğurganlık çağındaysa ve bebek sahibi olmak istiyorsa radyoaktif iyot tedavisi uygulayamayız. Böyle bir hastada ilaç tedavisi veya cerrahi tedavi uygularız. İlaç tedavisi sonucunda hastalığın nüks etme olasılığı var mıdır? Hipertiroidi hastalarında öncelikli tercihimiz olan ilaç tedavisindeki en büyük zorluk ilacı kestikten sonra hastalığın nüks etmesi. Bu nüksü birçok hastada ilacı kestikten sonraki ilk yıl içinde görüyoruz. Beşinci yılın sonuna gelindiğinde de hastaların ancak beşte biri normal halde kalabiliyor. Ayrıca yan etkilerinden dolayı ilacı hayat boyu kullanamıyoruz ve birçok hastayı da ilaca bağlı yan etki geliştiği için sonunda ameliyat ediyoruz. Ameliyatta nasıl bir işlem uygulanıyor? Hipertiroidi ameliyatlarının temel ilkesi hormon üreten tiroid bezinin hacminin küçültülmesi. Bu sayede hastaların büyük bir kısmında ameliyat sonrası tiroid fonksiyonları normale dönüyor. Ancak küçük bir kısmında hipertroidi nüksedebiliyor ve bu tedavide sorun yaratabiliyor. Geride bırakılan tiroid dokusunun yeterli hormon üretememesi durumunda ise hipotiroidi ortaya çıkabiliyor. Ama bu komplikasyon son derece düşük ve bir ilaçla kontrol etmek mümkün olduğu için sorun yaratmıyor. Artan deneyim ve başta yeni enerji kaynakları olmak üzere güncel teknolojik gelişmeler hipertiroidi ameliyatlarının daha da güvenli olarak yapılabilir hale gelmesini sağladı. Bu durum da son yıllarda nüks olasılığını sıfırlayan “total tiroidektomi” dediğimiz tiroid bezinin tamamının çıkarılması ameliyatını daha çok tercih edilir hale getirdi. Tiroid nodüllerinin görülme sıklığı nedir? Toplumda tiroid bezinde nodül bulunma sıklığı yüzde 10 olarak belirtiliyor. Yapılan otopsi çalışmaları bu oranın daha da yüksek olduğunu gösteriyor. Tiroid nodüllerinin tümü kanser anlamına gelir mi? Nodüller bu kadar sık görülürken tiroid kanseri nadir olarak görülen bir hastalık. Yani her nodül saptandığında bunun kanser olduğunu düşünmemek hatta tam tersi olarak nodüllerin büyük bir kısmının iyi huylu olduğunu kabul etmek gerekir. Her tiroid nodülü için ameliyat gerekir mi? Tiroid bezinde saptanan her nodül için ameliyat gerekli olmasa da tüm nodüllerin ciddiye alınıp değerlendirilmesi gerekir. Hastanın nodülüne nasıl yaklaşılacağı kararı, yakınması, öyküsü, muayene bulguları ve görüntüleme sonuçları birlikte değerlendirilerek verilmeli. Temelde klinik ve radyolojik olarak riski olmayan ve 1 cm den küçük olan nodüller izlenirken 1 cm üstü veya risk grubuna giren hastadaki nodüllere ince iğne aspirasyon biyopsisi önerilmekte. Sitoloji olarak adlandırdığımız hücre biliminde ve girişimsel radyolojideki birikimin artması, klinisyenlerin iğne biyopsisi seçeneğini daha çok kullanmasına neden oldu. İğne biyopsisi sonucunda patologların şüpheli ya da kanser olarak rapor ettiği nodülü olan hastaları da ameliyat ediyoruz. Tiroid kanserleri, bugün bütün kanserler içerisinde cerrahi yöntemlerle etkin olarak tedavi edilebilen birkaç kanser türünden biri. İyi huylu nodüllere de ameliyat uygulanıyor mu? İyi huylu olduğu bilinse de eğer nodül büyükse ve büyümeye devam ediyorsa, hastada yutma güçlüğü, ağrı gibi yakınmalara neden oluyorsa veya hastayı estetik olarak rahatsız ediyorsa bu hastalar da ameliyat edilebilir. Yine büyük ve çok sayıda nodülü olan hastaları da ameliyat edebiliyoruz. Tiroid kanserinde ve hipertiroidi hastalarında tiroid bezinin tamamını çıkarmayı yeğlerken iyi huylu olduğunu düşündüğümüz hastalarda gerçekleştirdiğimiz ameliyatları daha sınırlı tutuyoruz. Büyük nodül, tiroid bezinin hangi tarafında bulunuyorsa o kısmı tamamen çıkarıyoruz. Diğer tarafta ise hastanın daha sonraki yaşamında gereksinimi olacak tiroid hormonunu üretebilecek sağlam tiroid dokusu bırakmaya çalışıyoruz. Gerekirse ameliyatın bir aşamasında hızlı bir patolojik inceleme de yapıyoruz ve diğer kısma ne yapılacağına ameliyat sırasında karar veriyoruz. Prof.Dr. Metin Çakmakçı