Kusursuz Görünme Takıntısının Sonu: Bulimia

Çağımızı saran zayıf ve kusursuz görünme takıntısının yanı sıra aile ilişkileri de yeme bozukluğu hastalıkları olan bulimianın artmasına neden oluyor. Bulimia nevroza tanısı konmuş hastalarının pek çoğunun aile öyküleri incelendiğinde; sorunlu, sevgisiz ve iletişimsiz aile ilişkileri ortaya çıkıyor. Dolayısıyla ailelere önemli görevler düşüyor! Medical Park Samsun Hastanesi'nden Psikolog Mustafa Güral, yediklerini kusma olarak bilinen ve çok ciddi bir psikolojik hastalık olan bulimia nevroza ile ilgili bilgiler verdi

Yeme dürtüsüne engel olamayıp çok fazla yemek yiyen ve sonrasında aldığı kilolardan kurtulmak için yediklerini kusanlar, bulimia nevroza hastası olarak kabul edilir. Son derece ciddi bir psikolojik hastalık olan bulimia nevroza, hayatı tehdit edecek boyutlara varabilir.

Daha çok Batı toplumlarında, diğer bir deyişle çekiciliğin zayıflıkla ilişkilendirildiği olduğu toplumlarda görülen bu hastalık aslında beden imajı ve kimlik arasında bir bağ kurulduğu durumlarda, genç kızlarda daha yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Ergenlik sonrası dönemde beden algısında, toplumun ve dış dünya öğelerinin etkisi yüksektir ki bu da çarpık düşüncelerin oluşumunda etkilidir. Bu kişilerde kilo alma veya şişmanlama veya vücut görünüşünde bozulmayla ilgili yoğun korkular mevcuttur.

Beden imajı, çocuğun kendi zihnindeki fiziksel görünümüdür. Beden imajının olgunlaşmasında bedenle ilgili tüm değerler, algılamalar ve duygular önemli yer tutarlar. Bu algı yaşamın erken dönemlerinden itibaren oluşmaya başlar; bebeklerde annelerini ve kendilerini keşifle başlayan bu yolculuk, çocukluk döneminde, çevredeki kişilerin, çocuğun nasıl göründüğüyle ilgili yaptıkları yorumlarla şekillenemeye devam eder. Ergenlik döneminde ise artık toplumun beden özelliklerine yönelik atıfları, ideal beden tanımlarına dair farkındalıklar başlamıştır.

Çevresel Dayatmanın Sonucu


Beden imgesiyle ilgili olumsuzluklar bu dönem kız ve erkek çocukları için çok önemli yer tutar. İçinde bulunduğumuz toplum da tv-gazete-dergi aracılığıyla güzellik ve ideal erkek-kadın görüntülerine yönelik özellikle ergen grubunda baskı oluşturabiliyor.

Yukarıda bahsi geçen bu durumlar bulimia hastalığını tetikleyen önemli faktörlerdir. Bunların yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasını ve gidişatını etkileyen diğer faktörler ise; kültürel etkiler, arkadaş ve akran çevresi, vücuduna yönelik memnuniyetsizlik, ergenlik, çevresel pekiştireçler, duygusal kaçınma, depresyon, travma ve veya kayıp yaşantıları, egoya yönelik sarsıcı yaşam olayları, kişilik özellikleri, bireysel farklılıklar vb sayılabilir.

Bulimia nevroza başlangıcı büyük oranda ergenlik ve genç yetişkinlik evrelerinde olmaktadır ve hastaların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturur. Hastaların abartılı yeme davranışları olduğundan zayıf olmadıklarında şaşırılmamalıdır.

Hastalığa dürtü kontrol sorunlarıyla birlikte çeşitli duygu dalgalanmaları, madde kullanımı ve depresif nöbetlerin eşlik ettiği görülebilmektedir. Bazı durumlarda da kişilik bozukluğu, anksiyeteyle birlikte seyrettiğini biliyoruz. Ayrıca, depresyonla aralarında bağlantı olduğuna işaret eden çalışmalar azımsanmayacak kadar çoktur.

Aileler Dikkat!

Yeme bozukluğu, düşünce ve davranışlarda ortaya çıkan çarpıtılmış hatalı sistemi ifade eder ve kişinin, derindeki özyeterlilik ve kimlikle ilgili çatışmalarını çözmek ve bu problemlere bağlı kontrol duygusu kazanmak için bulunduğu çarpık bir girişimdir.

Psikolojik destek beden imajına yönelik egosintonik (benliğe uyumlu) olan algılarını destekleyen yeme davranışlarını ve inançlarını değiştirmeye yöneliktir. Bir yandan uygun olmayan yeme davranışları uygun olanlarla değiştirilirken, diğer yandan inançlar üzerine çalışılarak hatalı inançları değiştirilmeye çalışılır.

Bulimia nevroza tanısı konmuş hastalarının pek çoğunun aile öyküleri incelendiğinde, sorunlu aile ilişkileri göze çarpar. Ebeveynler tutum özellikleri açısından sevgisini göstermeyen, uzak ve talepleri reddeden özellikleriyle anılırlar. Dolayısıyla ailenin rolü çok önemlidir, bulimik hastaların aileleri çeşitli örüntüler sergileyebilir, bulimia nevrozanın gidişatını olumsuz etkileyebilecekleri davranış formları benimsemiş olabilirler, bu yüzden ailelerin de sağaltım aşamasında mutlaka bulunması gerekir.

Blumia Sorununun Başlangıç Belirtileri Nelerdir?


Yenileyen tıkınırcasına yeme epizodlarının (dilim) olması. Bu tıkınırcasına yeme epizodu aşağıdakilerden her ikisi ile belirlidir;


1. Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme


2. Bu epizod sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu)

Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların ya da diğer ilaçların yanlış yere kullanımı, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma.

Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada iki kez ortaya çıkmaktadır.

Kendini değerlendirirken anlamsız bir biçimde vücudunun biçimi ve ağırlığından etkilenir. Bu bozukluk sadece Anoreksiya Nervoza epizodları sırasında ortaya çıkmamaktadır.



Medical Park Samsun Hastanesi
0362 444 44 84

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler