Erkeklerde kızlardan 3-10 kat fazladır(Resim 1-2). Özellikle ağlamakla ya da ıkınmakla kasıkta şişlik belirmesi tipiktir.
Kalıtsal bir hastalık olmamakla birlikte aile bireyleri arasında fıtık öyküsü bulunabilir(% 5-20). Karın içi basınç artışına neden olan sıvı birikimi ya da tümör gibi nedenler, uzun süren kronik öksürük nöbetleri ortaya çıkışını kolaylaştırır Oluşumu:Anne karnındaki yaşamın 14. haftasından itibaren böbrek yanında bulunan üreme bezleri karın alt bölgesine doğru inerler. Kızlarda yumurtalar bu bölgede yerleşir. Erkekte ise testisler(yumurtalar) karnı terk ederek torbalara inerler. Bu iniş sırasında birlikte sürüklenen karın zarı(periton) bir eldiven parmağı tarzında torbalara kadar testis ile birlikte iner. Doğumdan bir süre sonra bu kesecik kapanarak ipliksi bir yapı halini alır(Ancak bu kanalın bazılarında belirti vermeden yaşam boyu açık kalabildiği bilinmektedir). Açık kanalın zamanla genişlemesi ya da kapandıktan sonra meydana gelen etkilerle(kronik öksürük, kabızlık nedeniyle zorlu ıkınma, bazı başka karın içi basınç arttırıcı hastalıklar) yeniden açılması sonucu; kimi karın içi organların bu kanal içine doğru yer değiştirmeleri ile fıtık ortaya çıkar. Bu keseciğin su dolması durumunda da hidrosel meydana gelir. Tek tedavi ameliyatla onarılmasıdır. Kasık fıtığı, tanı konulduğunda ameliyat edilmelidir. Tedavi için beklenmesi gereken bir yaş sınırı yoktur. Operasyona engel bir durum yoksa doğumdan itibaren görüldüğü zaman yapılmalıdır. İlaç tedavisi veya kendiliğinden iyileşmesi söz konusu değildir. Fıtık bağı benzeri uygulamaların günümüzde yeri yoktur. Cerrahi tedavi öncesi iyi bir öykü alımı(geçirilmiş hastalıklar, kanama eğilimi ve ailede genel anestezi alanlarla ilgili bilgiler) ve tam kan sayımı hazırlık için yeterlidir. Operasyon günübirlik cerrahi(daysurgery) tarzında yapılır. Operasyondan kısa bir süre önce hastaneye yatırılan hastalar operasyondan 3 saat sonra evine gönderilir. Ameliyat edilmeyen kasık fıtıkları boğulma riski taşırlar. Bu olasılık ilk aylarda en yüksek olup, 6 aydan küçük bebeklerde % 60’a kadar ulaşabildiği bildirilmektedir. Yerine tekrar yerleştirilemeyen boğulmuş fıtıklarda acilen ameliyat gereklidir. Bu olgulara müdahale edilmediğinde, barsak tıkanıklığı belirtileri(kusma, karın şişliği, gaita yapamama, düşkünlük ve ağrı); etkilenen barsak parçasında ya da testisin damarları ve sperm yolunda beslenme bozukluğu sonucu hasar ve testis kaybı meydana gelebilmektedir. Aynı durum, fıtık kesesi içinde yumurtalığı bulunan kızlarda, yumurtalık için de geçerlidir.