Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, kadının doğurganlık bakımından en verimli dönemin 20 ila 30 yaşları arasında olduğunu belirtiyor.
Pek çok kadın, üniversite, yüksek lisans, iş hayatı, kariyer derken evlilik ve çocuğu hayatının ikinci planına atıyor. 30’lu yaşlarda evlenen günümüzün kariyer sahibi kadını, 35 yaşından önce çocuk hayali bile kurmuyor. Ancak 35 yaşından sonra çocuk, hayal olabiliyor. Dr. Hakan Özörnek, bu durumun doğurganlık yaşıyla ilgili olduğunu söylüyor. Zira 30 yaşına kadar yüzde 60’lara dayanan doğurganlık oranı, 35 yaşından sonra yüzde 35’e düşüyor.
Dr. Hakan Özörnek, kadınların belli bir yumurta rezerviyle doğduğunu ve menopoza kadar sahip olduğu yumurta rezervini harcadığını belirtiyor. Ergenlik döneminden itibaren ayda bir kez yumurtlayan kadın, menopoza kadar ayda ortalama 350 ila 400 yumurta harcıyor.
35 yaş üzeri her 3 kadından biri kısır
Dr. Özörnek, kadınlarda 20’li yaşların sonuna doğru yumurta kalitesi ve sayısının düşmeye başladığını, bu düşüşün 35 yaşından sonra hızlandığını vurguluyor. Bu nedenle 35 yaş üstü kadınların 3’te birinde, 40 yaş üstü kadınların ise 3'te ikisinde kısırlık görülüyor.
Yaşla birlikte düşük ihtimalinin de arttığını hatırlatan Dr. Özörnek, 20’li yaşlarda yüzde 10 civarında olan düşük ihtimalinin 35 yaşından sonra iki katına çıkarak yüzde 20’e ulaştığını belirtiyor. Aynı ihtimal, 40’lı yaşların başında yüzde 35’e, 45 yaşının üzerinde ise yüzde 50’ye çıkıyor.
Ayrıca, sezaryen oranının da yaşla birlikte arttığı unutulmamalı. 40 yaş civarı kadınlar, 20’li yaşlarındaki kadınlara oranla iki kat fazla sezaryene ihtiyaç duyuyor.
Dr. Hakan Özörnek, çocuk sahibi olmak isteyen ama bunu erteleyen kadınlara, karar vermeden önce muhakkak yumurtalık rezervlerini kontrol ettirmelerini öneriyor. Aksi takdirde, iş, güç, kariyer derken, normal yollarla çocuk sahibi olma şansı azalıyor.