İnsanın hayatına son vermek amacı ile yaptığı ve başarı ile sonuçlandırdığı patolojik bir davranıştır. Ölüm ile sonuçlanmayan girişimler de intihar girişimi olarak adlandırılır.
İnsanın hayatına son vermek amacı ile yaptığı ve başarı ile sonuçlandırdığı patolojik bir davranıştır. Ölüm ile sonuçlanmayan girişimler de intihar girişimi olarak adlandırılır.
İntihar Önemli Bir Sağlık Sorunudur
Dünyada ortalama günde 1000’e yakın kişi intihar ederek yaşamına son vermekte ve yine Dünyada 30 saniyede bir kişi yaşamına son vermek için intihar girişiminde bulunmaktadır. Birçok ülkede bazı intihar girişimlerinin bazı nedenlerle konu ile ilgili birimlere bildirilmemesi de söz konusu olduğundan bu oranlar daha yüksek olabilir.
Görülme Yaşı ve Cinsiyet
Çocukluktan ileri yaşlara dek her yaşta intihar görülebilmektedir. Çocuklukta, ergenlik ve delikanlılıkta intihar sanıldığından daha fazladır. ABD’de yapılan bir araştırmada 15-24 yaş grubunda ölüm nedenleri arasında dördüncü sırayı intihar almaktadır.
Ölümle sonuçlanan intiharlar; erkeklerde kadınlara oranla beş kat daha fazladır. Ölümle sonuçlanmayan intihar girişimleri ise, kadınlarda aynı oranda daha fazladır.
İntiharla İlgili Önemli Terimler
1. İntihar:
Genel olarak " intihar " deyimiyle; gerçek ölümle sonuçlanan bir " intihar " kastedilmektedir. Ölümle sonuçlanan intiharlar yaklaşık %10-15 oranındadır.
2. Demonstratif İntihar:
Ölümle sonuçlanmayan intihar girişimleri söz konusudur. Kişi çaresizlik içindedir. Gerçek ölüm isteği söz konusu değildir. Çevresine bir mesaj vermek istemektedir ve çoğunlukla kadındır, ilaç içmiştir (sıklıkla da kullandığı ilaçları), aile ortamı ya da yaşam koşulları kötüdür.
3.İmpulsif İntihar:
Ani gelişen, o andaki bir intihar duygusuyla ölümle sonuçlanabilecek intihar söz konusudur. Nadir görülür.
İntiharın Özellikleri:
1. İntihar insanın kendisi kadar çevresini de cezalandırmasıdır.
2. İntihar çaresizliğin bir dışa vurumudur.
3. İntiharda amaç yaşamdan uzaklaşmak değil, kendine acı veren gerçekliğinden uzaklaşmaktır
4. İntihar patolojik bir davranış olduğu kadar insanın doğasında var olan bir tepkidir
ve her insanda görülebilir.
5. İntiharın; ciddi bir biyolojik yanı da söz konusudur.
İntihar İçin Risk Etkenleri
Ağır major depresif bozuklukta intihar ciddi bir sorundur. Psikotik özellikli mizaç bozukluğunda depresif bozuklukların 5-6 katı daha fazla intihar riski mevcuttur. Depresif bozukluklar 30 yaş üzerindeki kişilerde birincil intihar nedenidir. Yapılan değişik araştırmalarda intihar girişiminde bulunan kişilerin yaklaşık %65’inde, ölenlerin %90 unda depresif bozukluk belirlenmiştir. Ağır depresif bozukluklu hastaların %15 i intihar girişimi sonucu yaşamını kaybetmektedir. Depresif bozukluğu olan erkeklerde intihar ve intihar sonucu yaşamını kaybetme oranı kadınlara göre yaklaşık iki kat daha yüksektir.
Depresif Bozukluklar Dışında:
Kronik alkolizm ve madde kulanım bozuklukları intihar girişimleri için ciddi risk oluştururlar.
Yaşlılık çağı ruhsal ve organik hastalıkları, öldürücü hastalıkları özellikle; kanser, epilepsi, kalp hastalığı, bunama, multipl skleroz, AIDS gibi önemli hastalığa yakalanan kişilerde intihar olasılığı normal topluma göre daha fazladır.
Şizofreni, şizoaffektif bozukluk, Sanrısal bozukluk gibi psikotik hastalıkların depresif süreçleri önemlidir.
Kişilik Bozuklukları:
30 yaş altındaki intihar vakalarında en sık intihar nedenleri antisosyal kişilik bozukluğu olup borderline kişilik bozukluğu ve histrionik kişilik bozukluklarında demonstratif özellikli intiharlar sıklıkla gözlenmektedir.
Cinsel uyum sorunları, saplantı zorlantı bozukluğu ve panik bozukluğu intiharların ve intihar girişim ihtimallerinin olduğu ruhsal hastalıklardır.
İntihar Riskinin Yüksek Olabileceğini Gösteren Durumlar:
1. Depresyonda olan hastada: Ağır bunaltı, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk duyguları yoğunsa
2. Kişi; ölmek isteğini, hayatına son vermeyi düşündüğünü yakınlarına belirtiyorsa ya da hatıra defteri gibi bir takım yerlere not alıyorsa,
3. Daha önce başarısız intihar girişimleri varsa
4. Alkoliklerde; iş yitimi, aileden ayrılma ve yalnızlık durumları söz konusuysa
5. 30 yaş altında boşanma, reddedilme, işten çıkarılma-işsizlik ve yasal sorunlar; 30 yaş üzerinde ise ağır fiziksel hastalık söz konusuysa
6. Ailede intihar eden kan bağı olan bir yakın varsa.
Sosyal Nedenler İntihar Girişimlerinde Önemlidir
Toplumun sosyal yapısı ve toplumsal kaynaşma durumuna bağlı olarak intihar oranları ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.
Aile bağları zayıf toplumsal etkileşimin az olduğu kişilerde intihar olasılığı artmaktadır. Demokratik toplumlarda topluma uyum sağlayamayan suçlular veya uyumsuz davranışları olan kişilerde intihar ve intihar girişimleri daha sık görülür.
Toplum içinde dini inançları ve aile bağlarını kuvvetli sağlayamayan kişilerde intihar riskinin arttığı gözlenmiştir. Sosyal ve ekonomik krizlerde de toplum içinde intihar oranları yükselmektedir.
Toplumsal bağları kuvvetli ve geleneklerine bağlı diğer toplumlarda ise çoğu zaman intiharlar kişisel olmaktan çok toplumsal bir kural olarak vardır. Mesela Japon toplumunda uygulanan Hara-Kiri gibi. Bu tür intiharlar “fedakarlık intiharı” olarak tanımlanır ve burada bireysel özelliklerden çok toplumsal kurallar intiharı getirir.
Bir de toplu intiharlar vardır ki bunlar da paylaşılmış paranoya olarak adlandırılan bir psikiyatrik rahatsızlığın neden olduğu intiharlardır.
Sosyokültürel olarak söylenebilecek en son ifade de bilgisayar çağı insanının çözümlerin tükendiğini hissettiğinde intiharı çözüm gibi görebilmesidir.
İntihar Önlenebilir mi?
İntihar çoğunlukla önlenebilecek önemli bir biyopsikososyal sorun ve bir ölüm nedenidir. Konunun uzmanları muayeneleri sırasında bunu değerlendirebilir ve yüksek risk taşıyan hastaları belirleyebilir.
Öncelikle; intihar mesajları veren kişileri uzmanlara yöneltmek, yakınların yapabileceği en büyük yardımdır. Bu yakını zor durumda bırakmak veya onun güvenine ihanet etmek olarak algılanmamalıdır. Uzun vadede bu yardımınızdan dolayı bu kişiler size minnettar olacaktır. İntihar riskini yok saymak, bunun konuşulmasını tabu olarak kabul etmek, intihar girişiminin gerçekleşmesine maalesef engel olmaz. Özellikle psikiyatrik rahatsızlıklarda yaşanılan sıkıntının dayanılmaz olduğu an kaçış gibi ortaya çıkabilen intihar girişimine dikkat etmek gerekir. Her ne kadar birçok girişim ölümle sonuçlanmasa da bıraktığı bir sürü sakatlık hayatın geri kalanında ciddi sorunlara yol açmıştır. Bu nedenle intihardan söz eden hayatın anlamsızlığından bahseden kişilere etrafındakiler ve dertleştiği dostları dikkat etmelidir.
İntiharların en sık nedeni depresif bozukluklardır ve depresif bozukluklar doğru tanı ve tedavi edilirse intihar riski ciddi oranda azalır. Ancak depresif hastaların büyük bir kısmı tedavi ya da yeterli tedavi görmemekte ve hastalığı ayakta kendi başlarına atlatma çabasına girmektedir. Bir kısmı da kendilerini bir uzmana götürmeye niyetlenen yakınlarını çoğunlukla reddetmektedirler. Kimi bir arkadaşının önerdiği ilacı almakta, kimisi eczaneden uyku ilacı alarak idare etmekte, birçoğu da ilaç almadan hastalığı yaşamaktadır.
Tedavi Gayesiyle Verilen İlaçlar İntihar Girişimlerinin Artmasında Bir Risk midir?
Maalesef evet. Günümüzde İlaç seçiminde hastanın intihar girişimi olasılığı da tedavi için başvuran bir hastada göz önünde bulundurulması gereken bir etmendir. Depresif bozukluk tanısını alan birçok hastaya bu tanı branş dışı hekimlerce ya da tedavi gören komşularınca, dostlarınca konulmakta ve kolayca bir antidepresan ilaç başlanmaktadır. Halbuki intihar girişimleri antidepresan ilaçlar başlandıktan iki üç hafta gibi bir süre sonra görülmekte, başka bir ifade ile ilaçlar kişiye intihar edecek gücü vermektedirler. Bu nedenle antidepresan ilaçlar mutlak surette bir uzman kontrolü altında başlanmalıdır. Uzman intihar olasılığını değerlendiren, hastanede yatarak tedavi edilmesi gereken hastayı ayıran ve olası bir intihar girişiminde hastaya zararı olmayacak ilacı da önceden belirleyen kişidir.
İntihara Girişimine Müdahale:
Tıbbı Müdahale:
1. Karşılaşılan kişi çoğu kez yarı bilinçli ya da bilinçsiz durumda olacaktır.
2. Bu durumdaki kişinin derhal gerekli birincil yaşamsal destek girişimlerini gerçekleştirilmesi gerekir
3. İntihar çağrısını bildiren kişilerden durumu aydınlatacak bilgiler alınabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Edinilmesi Gereken Önemli Bilgiler
a. Kişinin ne zamandan bu yana bu durumda görüldüğü,
b. Bir tıbbi ya da psikiyatrik rahatsızlığının bulunup bulunmadığı ve bu rahatsızlığın süregenlik ya da ciddiyet derecesi,
c. Psikiyatrik bir tedavi altında bulunup bulunmadığı ya da son zamanlarda davranışlarında bir değişiklik gözlenip gözlenmediği,
d. Bir kriz yaşantısını doğurabilecek yaşamsal bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediği,
e. İlaç kullanımıyla intihar girişimi düşünülüyorsa kişinin kullandığı ilaçların ve olası intihar gerçekleştirdiği ilacın saptanması.
Psikiyatrik Müdahale:
Mutlak surette tıbbi müdahalenin tamamlanmasından sonra yapılmalıdır. İntihar girişiminde bulunup hayatta kalan kişilerin de en kısa zamanda değerlendirme ve tedavi planı çizilmesi açısından uzmana yönlendirilmesinde fayda vardır.
Kriz Merkezlerinin Kurulması
Toplumumuza; Sıkıntısı olan birçok kişi dertlerini dost olarak gördüğü insanlarla paylaşmaktadır. Çoğunlukla karşılaştığı sihirli cümle ‘’boş verdir’’. Halbuki kişi boş veremediği için derdini paylaşmak istemektedir. Bu ifade kişide anlaşılmadığı duygusunu yaratır. Bu nedenle sıkıntı ve umutsuzluklarını paylaşabileceği profesyonellerden yardım almalıdır.
SONSÖZ
Siz ya da etrafınızdaki insanlardan biri hayatın anlamsızlığından bahsetmeye başlamışsa, hayat yaşamaya değmez geliyor ve keyif vermiyorsa bunun altındaki sorunun çözümün aranması gerekir.