Gebelik Kusmalarının Altında Başka Bir Hastalık Yatabilir

Daha çok gebeliğin ilk üç ayında görülen sabah bulantı ve kusmaları sadece gebeliğe bağlı olmayabilir. Her yüz gebeden birinde görülen sabah kusmaları; tiroit, pnömoni, hepatit, diyabet ya da böbrek taşı gibi hastalıklardan da kaynaklanabilir. Gebelik kusmalarını ihmal etmeyip bir doktora görünmekte fayda var. Medical Park Sultangazi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Beyhan Yıldızbaş; her 100 gebeden birinde görülen gebelik bulantıları ve kusmalarıyla ilgili bilgiler verdi.

Bulantıların Nedeni Sadece Gebelik Olmayabilir!

Gebelik bulantı kusması yüzde 70-85 sıklıkta ve gebeliğin erken döneminde görülür. Bulantı ve kusmalar genellikle sabah saatlerinde daha şiddetli olduğu için bu duruma sabah hastalığı (morning sickness)  adı verilmiştir.

Şiddetli bulantı-kusma durumunda gebede kilo kaybı, beslenme bozukluğu, sıvı-elektrolit dengesi bozukluğu izlenir ki; bu klinik tablo Hiperemezis Gravidarum (gebeliğin şiddetli bulantı kusması) olarak adlandırılmaktadır. Bu durum toplumdan topluma değişmekle birlikte gebelerin yüzde 0.5-1’inde görülür. İleri inceleme ve tedavi gerektirir. Gebelik bulantı kusması daha çok gebeliğin ilk 3 ayında görülmekte, nadiren beşinci ayına kadar uzayabilmektedir.

Gebelik bulantı kusmasının nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte endokrinolojik, biyokimyasal ve psikolojik faktörlerin rol oynadığı ileri sürülmektedir. Hiperemezis Gravidarumun kişiliği gelişmemiş, bağımlı, histerik, depresif veya sinirli yapıdaki kadınlarda daha sık izlendiği görülmüştür.

Gebede aşırı kusma ile birlikte vücutta sıvı eksikliği bulgularına rastlanması, tansiyon düşüklüğü ve nabız artışı görülmesi halinde hiperemezis gravidarum düşünülmelidir. Bu hastalar öncellikle ultrasonla tetkik edilmelidir. İkiz gebelik ve üzüm gebeliğinde Hiperemezis Gravidarum daha sık görülmektedir. Laboratuvar tetkiklerinde kusmaya  ve beslenme bozukluğuna bağlı olarak potasyum ve sodyum düzeylerinde düşme ve kan konsantrasyonunda artış görülür.

Bulantı ve kusmayla seyreden klinik tabloyu sadece gebeliğe bağlamak doğru değildir. Özellikle çok şiddetli seyreden ve tedaviye iyi cevap vermeyen bulantı ve kusmalarda, 3. ayın sonuna kadar devam eden ya da 3. aydan sonra yeni başlayan bulantı kusmalarda aynı belirtilere yol açabilecek diğer hastalıklar da ayırıcı tanıda düşünülmelidir.

Bunlardan bazıları üzüm gebeliği, tiroit bezinin aşırı çalıştığı durumlar, mide ve barsak ülseri, pnomoni, sindirim sistemi tıkanmaları ve motilite bozuklukları, hepatit, pankreatit, safra kesesi taşı, safra kesesi iltihabı, diyabet (insüline bağımlı diyabet hastalığı) başlangıcı, böbrek taşı, idrar yolu enfeksiyonu, dejenere myom, apandisit, ilaç toksisites, böbreküstü bezi hastalıkları, migren ve beyin tümörleridir. Bu hastalıkların bir kısmı nadir görülmekteyse de Hiperemezis Gravidarumun ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulmalıdır.

Şiddetli kusması olan hastalarda yeterli tedavi yapılmazsa B1, B6 ve B12 vitaminleri eksikliğine bağlı olarak sinir sistemi harabiyetine bağlı hastalıklar (Wernicke veya daha şiddetli durumlarda Korsakoff psikozu ve periferik nöropati gibi) görülebilir. Diğer vitamin eksikliklerine bağlı belirtiler ve demir eksikliği anemisi görülebilir. K vitamini yetmezliğine bağlı pıhtılaşma bozuklukları görülebilir.

Sık Bulantı Kan Değerlerinizi Düzensizleştirir

Aşırı kusma yemek borusunda yırtılmaya neden olabilir. Ayrıca hastada genel olarak bir kas güçsüzlüğü ortaya çıkabilir.

Bu hastalarda karaciğer fonksiyon bozukluğu ve böbrek yetmezliği oluşabilir. Aşırı kusma ve sıvı kaybına bağlı olarak kan sodyum düzeylerindeki düşme bu da bilinç bulanıklığı, uyuşukluk, kasılmalar ve solunum durması nadiren kalıcı beyin hasarı hatta ölüme yol açabilmektedir. Yine aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kan yoğunluğunda bir artış olur ve kanın pıhtılaşmasına artar. Bu pıhtıların dolaşımla akciğere atılması yaşamsal tehlikelere yol açabilmektedir.

Hiperemezs gravidarumun bebeğe etkileri tartışmalıdır. Ancak gebeliğin ilk 3 ayında bebek genel olarak anneye çok fazla bağımlı değildir. Anne bu dönemde kilo kaybetse bile bebek normal olarak büyümesine devam etmektedir. Bununla birlikte gebeliğin her döneminde olduğu gibi ilk üç aylık dönemde de düzenli ve dengeli beslenme bebek açısından oldukça önem taşımaktadır.

Anne Adaylarına Tavsiyeler

Tedavi; bulantı kusmanın şiddetine ve varsa eşlik eden bozukluğa göre yönlendirilmelidir. Klinik tablonun hafif seyrettiği durumlarda ayaktan ilaçsız tedavi denenebilir. Ayaktan ilaçsız tedavide amaç anne adayının bulantılarla kendisi başa çıkmasını sağlamaktır. Bu amaçla anne adayına bazı önerilerde bulunulur. Bunlar:

  • Yatağınızın kenarında tuzlu kraker ya da bisküvi benzeri gıda maddelerini hazır bulundurulması, sabah bunları yedikten 10-15 dakika sonra yataktan kalkması,
  • Küçük ancak sık aralı porsiyonlarla beslenilmesi. Günlük öğün sayısını artırılarak 5-6 öğüne çıkartılması,
  • Aşırı yağlı ve baharatlı gıdalardan, sebze ve lifli gıdalardan, asit içeren yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca uzak durulması.
  • Sıvı gıdaların yemeklerin arasında alınması ve yemeklerle fazla sıvı tüketilmemesi,
  • Tüm bu diyet uygulamaları sırasında ek olarak günlük ihtiyacı karşılayacak bir vitamin preparatı önerilir. Zencefilin bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
  • Mutlaka Bir Doktora Danışın!


    Bütün bu önerilere rağmen hastanın şikayeti gerilemiyor hata artıyorsa gebe doktora başvurmalıdır. Anne adayının şikayetlerindeki artış günlük faaliyetlerini engelleyecek düzeydeyse önerilere ayaktan ilaç tedavisi de eklenmelidir. Buna rağmen hasta beslenemiyor ve her yediğini kusuyorsa, genel durumu bozuksa, kilo kaybı varsa, laboratuar tetkikleri sonucu vücudun uzun süreli açlığını gösteriyorsa ya da vücudun susuz kaldığı yönünde bulgular varsa anne adayı hastaneye yatırılarak serum tedavisine başlanılır.

    Başlangıçta hastanın ağızdan besin alımı tamamen kesilir. Yeterli miktarda, uygun içerikli ve günlük kalori ihtiyacını karşılayacak sıvının yerine konması tedavinin temelini oluşturur. Tedaviye yanıt genellikle iyidir ve gebeler genellikle bir hafta içinde kendini toparlar. Nadir durumlarda bir haftadan daha uzun süre hastanede yatması gerekebilir. Tüm tedavi uygulamaları sırasında hastalara psikolojik destek ve güven duygusu verilmesi, gerektiğinde psikiyatrik değerlendirilme istenmesi tedavinin önemli bir parçasıdır.

    Sonuç olarak; gebelik bulantı kusması sık görülen ve genellikle gebeliğin 3. ayından sonra kendiliğinden gerileyen bir durumdur. Daha ağır formu olan hiperemezis gravidarum ise pek çok faktörün yer aldığı bir hastalık olup, ortalama yüz gebeden birinde görülmektedir. Bu hastalarda tedavi öncesi altta yatan nedenler araştırılmalı ve tedavi bireyselleştirilmelidir.

     

    Medical Park Sultangazi Hastanesi
    0212 444 44 84 

     

    İlgili Sağlık Konuları

    İlgili Haberler