İlk kez bir Türk doktor, Amerikan Estetik Medikal Akademisi tarafından kabul edildi ve eğitim aldı.
Bir ilki gerçekleştiren ve Kasım ayında eğitimini tamamlayarak mezun olacak olan Dr. Alp Mamak; eğitimi sırasında edindiği estetik medikal tedavilerin anti-aging ve güzel yaşlanma yaklaşımlarını değerlendirdi ve popüler bakış açılarını bizlerle paylaştı.
Hepimizin aklındaki temel soru: “Genç kalmak veya Yaşlanmayı tersine çevirmek mümkün mü?” Aslına bakarsanız yanıt; “Evet, mümkün!”
Vücudumuz kendini tamir mekanizması ile doğar, nasıl bugün sağlıklı olan bir hücre 6 ay içinde daha zayıf veya kötü huylu bir hal alabiliyorsa(Dejenerasyon); kötü huylu bir hücrenin de ortadan kaldırılarak yerine sağlıklı hücre konması da bir o kadar olasıdır. İşte bu mekanizmanın adı Rejenerarsyon’dur veya bizim bildiğimiz ismiyle “anti-aging”. Tamir ve yenileme mekanizmalarının doğru çalışabilmesi için; vücudumuz doğru enerji ve besine ihtiyaç duyar.
Fakat birçok davranış şekli ve alınan besin, hücrelerde Dejenerasyona neden olur; bizim aralarında çok iyi bildiğimiz ve tercihen uzak durabileceğimiz besinleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;
Sigara
Alkol
Şeker, tuz ve yapay tatlandırıcılar (özellikle aspartam)
Beyaz un
Yüksek karbohidratlı beslenme
Margarin veya benzeri çok işlem görmüş yağ türevleri ve kızartmalar
Genetik olarak oynanmış hayvan veya bitkilerden elde edilen; süt ve ürünleri, soya ve ürünleri, yumurta, et (Ör: domuz)
Deniz ürünlerinin ağır metal içeren veya kabuklu olanları
Ağır metal içeren veya ağır metale maruz kalan gıdalar (alüminyum pişirme kapları)
Peki Anti-Aging sağlayıp bizi gençleştiren, hücrelerimizi koruyan veya daha iyi hale dönüşüm sağlayan gıdalar ve davranışlar yok mu? Elbette var.
Doğru, yeterli ve soğuk olmayan alkali su tüketimi
Çiğ gıdalar; ıslanmış ve filizlenmiş hububat ve bakliyat
Yeşil lifli sebzeler
Mercimek
Fasülye (özellikle kuru olanları 8 saat ıslattıktan sonra kullanmanızı öneririm)
Kabuklu pirinç (yine yaklaşık bir gün suda bekletin)
Organik süzme keçi yoğurt ve peyniri
Organik zeytinyağı (pişirmeyin), keten tohumu yağı, az miktarda balık yağı, susam ve ayçiçeği yağı(bu yağları günlük yağ ihtiyacının yalnızca bir çorba kaşığı olduğunu hatırlayarak abartmadan tüketmenizi öneririm)
Arı poleni (tabii polen alerjiniz yoksa)
Kelt deniz tuzu (az miktarda)
Deniz yosunu ve spiruluna,
Çim suyu, aloevera
Arpa filizi
Antioxidanlar (özellikle CoEnzim Q10, C ve E vitamini, Piknogenol,Zencefil ve zerdeçal)
Sabah erken saatlerin güneşi (D vitamini) Gentle sunlight (vitamin D)
Orta tempo yapılan hafif egzersiz
Tabii ki iyi bir gece uykusu
Tabi bu maddeler arasında son üçünü birleştirirseniz eminim siz de aynı sonuca varırsınız; akşam erken yatıp ertesi sabah erkenden kalkıp yapacağınız hafif bir yürüyüş en doğru davranış modellerinden biri olacaktır.
Dr. Alp Mamak
Estetik Medikal Hekimi ve Beslenme Danışmanı