Günlük yaşamda stres seviyesinin aktivitelerin artması ile azaldığını, mutluluk hormonu düzeyinin ise basit birkaç hareketle bile yükselebildiğini söyleyen Memorial Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uz. Dr. Gülseren Kayalar, 8 Eylül Dünya Fizyoterapi Günü öncesinde "ruh sağlığı ve aktif fiziksel yaşam arasındaki ilişki" bilgilendirmede bulundu.
"HAREKETSİZLİK ANİ ÖLÜM ORANLARINI ARTIRIYOR"
Dünyada sık görülen, yaşam kalitesini ve süresini etkileyen hastalıkların ana sebeplerinden biri giderek yaygınlaşan anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı problemleri olarak gösterildiğini anımsatan Uz. Dr. Kayalar, ciddi ruh sağlığı problemleri yaşayan kişilerin ortalama yaşam süresi 10-20 yıl daha azalmakta olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi:
"Fiziksel olarak aktif olmayan depresif kişilerde ani ölüm oranları yüzde 70 civarındadır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, dünyada her 4 kişiden biri yaşamının bir döneminde ruh sağlığı problemi ile karşılaşabilmektedir. 6 kişiden biri ise aşırı stres ve depresyon tanısı almaktadır."
"FİZİKSEL AKTİVİTE DEPRESYONA KARŞI"
"Egzersiz yapan kişiler endorfin salgılarlar; endorfin salgılandıkça kişiler mutlu hissederler ve küçük şeylerden daha çok keyif almaya başlayarak depresyonla karşılaşma olasılığı azalır" diyen Uz. Dr. Kayalar, "Bu nedenle anksiyete, depresyon veya daha ciddi ruh sağlığı sorunu olan kişiler içinfizik tedavi ve rehabilitasyon uzman doktorları yaşam boyu sürecek kişiye özel egzersiz reçetesi belirlemekte ve günlük yaşamda daha aktif olmalarını cesaretlendirecek düzenlemeler yapmaktadırlar.Böylece bu kişiler yaşamdan kopmadan günlük yaşamlarını daha sağlıklı sürdürebilmektedirler.Bu hastaların tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon doktoru, fizyoterapist, psikolog, aile ve hastanın yer aldığı takım çalışması içinde olmak ve takımın üyelerinin birbiri ile uyumlu olması başarı için çok önemlidir" şeklinde açıklama yaptı.
"İLERİ YAŞTA DA ÖNEMLİ"
Uz. Dr. Kayalar sözlerine şöyle devam etti:
"Romatoid artrit ve kireçlenme gibi yaygın eklem problemleri olan kişilerin yüzde 20'sinde ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeni ile depresyon görülmektedir. Omurilik felci veya İnme geçiren hastaların yüzde 30'u bir daha yürüyememe, konuşamama veya bağımlı kalma düşüncesi nedeni ile depresyon tanısı almaktadır. Yaşlanma nedeni ile denge ve koordinasyonu bozuk olan kırılgan, düşme riski taşıyan yaşlıların yüzde 40'ı da depresyon yaşamaktadır. Bu kişiler egzersize başlama, motive olma ve devam ettirmede çok isteksiz olup uzun dönemde ev içi ve dışı aktivitelerde bağımlı hale gelmektedirler.Bu hastalarda düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz ile depresyonu önlemek mümkündür."
"ÇOK EGZERSİZ, AZ İLAÇ"
Hafif orta düzeyde depresyonu olan kişilerin egzersiz yapmaları ve fiziksel olarak aktif hale gelmeleri için öncelikle fizik tedavi uzman doktoru tarafından fiziksel aktivite düzeylerinin saptanması gerektiğinin altını çizen Uz. Dr. Kayalar, "Ciddi kalp damar ve solunum problemleri olan kişiler için ayrı bir egzersiz programı belirlenmelidir. Aktivite düzeyi düşük kişilerin aktiviteleri ve egzersiz yoğunluğu zamanla artırılmalıdır. Başlangıçta fizyoterapistgözetimi altında hafif şiddette haftada 5 gün günde 10 dakika esneklik egzersizleri ile tedaviye başlanmalıdır. Esneklik egzersizleri öncesinde 5 dakika ısınma ve sonrasında 5 dakika soğuma süresi olmalıdır. Bu egzersizlerGünde 15 dakika açık havada tempolu yürüyüş ile desteklenmeli ve aktivite düzeyi zamanla artırılarak en az 3 ay devam edilmelidir. Böylece kişinin motivasyonunu artarken egzersizin yaratacağı mutluluk antidepresan etkisini açığa çıkaracaktır" dedi.
"YÜRÜYÜN, YÜZÜN, KOŞUN STRESTEN KORUNUN"
Uz. Dr. Kayalar şu tavsiyelerde bulundu:
"Doğayla iç içe temiz havada haftada 3-5 gün /25-30 dakikalık yürüyüş ve koşular, 30-60 dakika arasında bisiklete binmek, 20-30 dakikalık yüzme gibi sporların yanısıra bahçe işleri veya marangozluk gibi boş zamanları aktif olarak faydalı uğraşlarla değerlendirmek hem beden hem ruh sağlığına iyi gelecektir. Düzenli yapılan egzersiz ve fiziksel aktivite önemli bir antidepresandır ve antidepresan ilaçlarına olan ihtiyacı azaltmaktadır."