Günlük yaşam sırasında bazen önemsenmeyen baş ağrısı, bulantı, kusma, bulanık görme ve yürümede dengesizlik gibi belirtilerin beyin tümörünü işaret edebileceği bildirildi.
Beyindeki normal hücrelerin anormalleşerek büyümesi sonucunda kötü huylu ve iyi huylu olarak kitleleşen yapıların beyin tümörleri olarak nitelendirildiğini belirten Özel Medline Adana Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fuat Torun, "Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil olmak üzere tüm yaş dönemlerinde görülebilir. Orta yaş sonrası özellikle kanserli hastaların bir kısmında kanserin yayılması ile beyinde tümör ortaya çıkabilir. Meydana gelen kitle kafatası iç basıncının artmasına sebep olarak beyin üzerine baskı yapmaya başlar ve birtakım olumsuz belirtiler gösterir. Beyin tümörlerinin erken teşhis edilebilmesi çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkilemektedir' dedi.
KÖTÜ HUYLU TÜMÖRLER TEKRAR EDEBİLİR
Ciddi anlamda baş ağrısı, bulantı kusma, görme bozukluğu ve konuşmada bozukluk, tek taraflı ekstremiterde güçsüzlük varsa mutlaka bir hekime danışılması gerektiğini söyleyen Torun, 'Kafa kapalı bir kutudur. Kafanın içerisinde belirli bir hacim vardır. Kafa içi basıncı arttığında şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, tümörün yerine göre kuvvet ve duyu kayıpları hastalığın en önemli belirtileri arasında yer alıyor. Bu belirtilere sahip kişiler mutlaka bir hekime danışmalıdır' diye konuştu.
İyi huylu tümörler yavaş üreme hızına sahipken kötü huylu tümörlerin çok hızlı ürediğini ifade eden Torun, şöyle devam etti:
"İyi huylu tümörler beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Ancak tümör iyi huylu da olsa beyinde hayati önem taşıyan, hassas bölgelere yerleşmişse cerrahi eksizyon zor olabilir. Kötü huylu tümörler parmaksı çıkıntılar şeklinde büyüme gösterebilir. Mikroskopik cerrahi de tümörün hepsi çıkartılabilse dahi sonraki dönemde nüksetme oranları yüksektir."
BAZI DURUMDA CERRAHİ MÜDAHALE OLAMAYABİLİYOR
Beyin tümörlerinin iyi huylu da olsa kötü huylu da olsa cerrahi yöntemle tedavi edildiğini ifade eden Torun, 'Bazı durumlarda cerrahi uygulama ile tümörün tamamı çıkartılamayabilir. Tümör, beynin çok hassas olan bölgelerine yerleşmişse, bu bölgelere dokunmak hayati tehlike taşıdığından tümör yerinde bırakılabilir. Bu durumda ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulaması birlikte kullanılabilir. Vücudun diğer bölümlerinde oluşan tümörler de beyne yayılabilir. Buna metastaz denir. Özellikle akciğer kanserleri beyine yayılabilir. Uygun vakalarda cerrahi tedavi tek başına yeterli iken bazı vakalarda birkaç tane odak halinde yayılma varsa cerrahi müdahaleye ek olarak kemoterapi ve ışın tedavisine alınır' şeklinde konuştu.
CEP TELEFONLARI ÇOCUKLARDAN UZAK TUTULMALI
Beyin tümörlerinin son 4-5 yılda belirgin bir artış gösterdiğine dikkat çeken Torun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de artış gösteren ana kanserler nedir diye bakacak olursak, ilk sırada sigara ile ilişkili olan kanserler geliyor. İkinci sırada ise beyin tümörlerindeki artış göze çarpıyor. Bilimsel araştırmalar henüz kanserle cep telefonları arasında çok yakın bir ilişki gösterememiştir. Ancak sonuçta cep telefonuna bağlı güçlü bir elektromanyetik alan oluşuyor. Bu yüzden özellikle de çocuklarımızı kesinlikle cep telefonlarından uzak tutmalıyız."