"Balık her yaşta tüketilmeli"

Balık sezonunun açılmasını ardından bollaşan balık tüketimini değerlendiren Prof. Dr. Candan Varlık ve Prof. Dr. Kamil Bostan, balığın her yaşta tüketilmesi gereken diyet bir gıda olduğunu söyledi.

Denizlerde balık sezonunun açılması nedeniyle balık tüketimini ele alan İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Bostan ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Varlık, balığın vücuda sağladığı proteinin karşılığının olmadığını söyledi. Taze balık tüketimi için en uygun mevsimin başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Candan Varlık, "Haftada en az iki kez balık tüketmek, sağlık açısından son derece önemli. Balık, doğanın insanlığa sunduğu mükemmel bir diyet gıdadır" diye konuştu.

"BİYOLOJİK DEĞERİ EN YÜKSEK PROTEİN BALIKTA"

Prof. Dr. Varlık, şöyle konuştu:

"Balık proteini organizmanın dışarıdan almak zorunda olduğu tüm amino asitleri en uygun oranda içerir.  Beslenme açısından çok önemli bir amino asit olan 'Lizin' aminoasidini fazlasıyla bulundurur. Balık yağında doymamış yağ asitleri oldukça fazladır. Özellikle Omega-3 ve Omega-6 gurubu yağ asitleri yönünden değerli bir kaynaktır. Balık etinde bağ dokunun yok denecek kadar az olması, sindirim aşçısından su ürünlerini kolay sindirilebilir gıda yapar. Mineral madde yönünden de fosfor, kalsiyum ve magnezyum yönünden yararlıdır. A ve D vitaminleri yönünden zengindir.

MEVSİMİN BALIĞI HANGİLERİ?

Şu an içinde yaşanan mevsimin balığının hamsi, istavrit, mezgit, palamut ve lüfer olduğunu ifade eden Prof. Dr. Varlık, av yasağına uyulmadığı için lüfer ve uskumru gibi balıklarda azalma yaşandığını ve uskumru zamanı olmasına rağmen balıkçılarda uskumru olmadığını söyledi. Prof. Dr. Varlık, Ege ve Akdeniz'e göre Karadeniz'in daha fazla balık çeşidine sahip olduğunu, bunun sebebinin ise Karadeniz'e dökülen tatlı su miktarının diğer denizlere göre daha fazla olduğunu söyledi.

TAZE BALIK NASIL ANLAŞILIR?

Prof. Dr. Varlık, taze balıkla buzhane balığının nasıl ayırt edileceğini ise şöyle anlattı: "Balığın üstüne bastırdığınızda bir çukur oluşuyorsa ve bu çukur bir süre öyle kalıyorsa, balığın gözleri bulanıksa ve solungaçları matlaşmışsa buzhane balığıdır. Taze balık deniz kokar. Marketten donmuş balık aldıysanız poşetinde sızıntı olmamasına dikkat edin, çünkü eğer sızıntı varsa o balık taze değildir. Eğer marketlerdeki balıklar usulüne göre dondurulmuşsa ve paketlenmişse o zaman tüketilebilir. Dondurulmuş ürün en sağlıklı üründür denebilir. Besin kalitesinde çok fazla düşme olmaz. Çözdürme işini de doğru yapmak gerekir. Evde balığı dondurmak çok sağlıklı değil ama dondurmak isterseniz içini temizleyip, kanını alıp dondurabilirsiniz. Besin değerini kaybetmemesi için aldığınız balığı bir hafta içerisinde tüketmeniz gerekir."

"MİDYE GÜVENİLİR YERLERDE YENMELİ"

Sık sık tartışılan 'midye dolma'ya da değinen Prof. Dr. Bostan ve Prof. Dr. Varlık, sokakta, köşe başlarında ve hemen her yerde hızla tüketilen ve çok sevilen midyelerin hijyen açısından tehlikeli olduğunu sadece bazı firmaların ciddi çalıştığını belirtti.

"Yaptığımız araştırmalarda bazı firmaların yaptıkları midyelerde sıkıntı görmedik fakat sokak satıcılarından aldığımız midyelerde arzu edilmeyen maddelerle karşılaştık" diyen Prof. Dr. Varlık, sözlerini şöyle noktaladı:

"Sokak satıcılarından midye yemek risklidir. Midyenin avlandığı yer de çok önemlidir çünkü midye avcılığı sahile yakın yerde yapılır açık denizde değil. Denizin de en kirli olduğu yerler sahillerdir, içinde ağır metal barındırır. Bu yüzden tüketme miktarınız önemlidir."

 

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler