Şikayetler adetten bir ya da iki hafta önce, yumurtlamadan hemen sonra başlar ve adet döneminden de birkaç günü etkiledikten sonra geçer. Üreme çağındaki herhangi bir yaşta başlayabilir ve her kadın tarafından farklı yaşanır.
Menopozun baslaması ve adet görmenin bitmesiyle PMS geçer. PMS ve adet sancıları birlikte olabilse de; birliktelik sıklığının değişmesi farklı mekanizmalarla ortaya çıktıgını düşündürmektedir. Premenstruel sendromun sebepleri tam bilinmemekle beraber; adet siklusu sırasında seviyelerinde dalgalanmalar görülen hormonlara kadının verdiği normal dışı yanıtla açıklanmaktadır. Stres ve emosyonel faktörler PMS’e sebep olmaz ancak daha kötü yapabilir. Halsizlik, Huzursuzluk Ve Ruh Hali Değişiklikleri En Sık Görülen Belirtilerdir Tanıyı koyacak herhangi bir kan testi yoktur. Semptomların günlük kaydı ve bunların hayatı etkileme derecelerinin belirlenmesi tanıyı koymada takip edilecek en önemli yoldur. Akne, gögüslerde şişkinlik ve hassasiyet, halsizlik, uyku düzensizlikleri, mide şikayetleri, kabızlık ya da diyare gibi bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, kas-eklem ağrıları, konsantrasyon güçlüğü, ruh hali değişiklikleri, aglama krizleri, huzursuzluk, depresyon sıklıkla görülen semptomlardır. Yaşam Kalitesini Olumsuz Etkileyebilir Kadınların yüzde kaçının PMS’den etkilendiğini belirlemek zordur. ACOG(Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik Komitesi) verilerine göre %85’inin aylık adet döngülerinde en az bir semptomdan etkilendiği tahmin edilmektedir. Çoğunluğu bu semptomları kolayca atlatırlar ve tedaviye ihtiyaç duymazlar. Ancak adet gören kadınların %3-8’i PMS’ in daha şiddetli bir formundan rahatsızdır. Bu gruptaki kadınların hayatları şikayetlerinin şiddetiyle o dönemde sekteye uğrar ve hayat kaliteleri düşer. PMS genellikle geç 20’lerinde erken 40’larında kadınlarda, ailesinde depresyon hikayesi olanlarda daha sık görülmektedir. Bu Dönemde Kafein, Sigara Ve Alkolden Uzak Durun