Adet gecikmesi, adet kanamasının beklenen tarihinde olmaması durumudur. Adet gecikmeleri tıbbi literatürde "amenore" olarak geçer.
Hera Kadın Sağlığı Merkezi
Jinekolog Operatör Dr. Süleyman Eserdağ
Tıbbi terminolojide kadınlarda adet yerine regl, mens, menses, siklus, periyod gibi terimler kullanılır. Halk arasında ise adetler ay hali, renkli olmak gibi terimlerle anılmaktadır.
Adetlerin her ay gecikerek daha seyrekleşmesi durumuna ise "oligomenore" adı verilir. Normal bir kadında bir adet dönemi 21 ile 35 günler arasıdır. Yani adetlerin 35 günden daha uzun sürede görülmesi (oligomenore) normal olarak kabul edilmez.
Normal adet gören bir kadında adet kanamasının gecikmesi durumunda ilk önce gebelik olasılığı akla gelmelidir. Adeti gecikmiş olan kadının hamile olmadığı ispatlandıktan sonra adet gecikmesine neden olabilecek diğer faktörler araştırılır.
Gebelik harici adet gecikmesinin pek çok organik nedeni olabilir. Bunlar;
Hormonal faktörler, (hiperprolaktinemi, tiroid hastalıkları)
Üreme organları ile ilgili problemler,
Ağır stres, (iş veya sınav, okul stresi gibi)
Anoreksi nevroza (yemek yememe bozukluğu),
Ağır egzersizler, (bale, atletizm, ağır sporlar)
Beyin tümörleri,
Kürtaj sonrası rahim içi yapışıklıklar (Asherman sendromu)
Polikistik Over Sendromu (PCOS),
Aşırı zayıflık,
Dengesiz beslenme adet gecikmesine neden olabilir.
Adet kanaması, vücutta bulunan işlevleri birbirinden farklı hormon salgılayan bir çok salgı bezinin uyum içinde çalışması sonucunda olur. Bu salgı bezlerindeki herhangi bir düzensizlik kendisini adet gecikmesi ile gösterebilir.
Tiroid bezinin fazla veya az çalışması (hipertroidi/hipotroidi) durumunda veya prolaktin hormonu yüksekliğine (hiperprolaktinemi) neden olan hipofiz bezi hastalıklarında ilk şikayet yine adet gecikmesi olabilir.
Adet kanaması olayı rahim içi zarının dökülmesidir. Bunun için rahim içi zarının yeterli kalınlığa ulaşması gereklidir. Daha önceden geçirilmiş rahim içi girişimler ve özellikle de kürtaj işlemi rahim içi dokuyu zedeleyebilir. Böyle durumlarda da daha sonraki dönemde adet kanaması olmayabilir.
Ağır fiziksel egzersizler yapan kadınlarda adet gecikmesi sıklıkla izlenir. Bu duruma en iyi örnek sporcular ve balerinlerdir.
Yoğun stres, ağır diyet sonrası belirgin kilo verme veya çevre değişiklikleri de hormonal dengesizliklere ve adet gecikmelerine neden olabilir.
Polikistik over sendromunda da ilk adetten bu yana adet gecikmeleri vardır. Bu hastalıkta adet gecikmelerini takiben oluşan yoğun ve düzensiz kanamalar vardır.
Yinelemekte fayda vardır ki; adet gecikmesi olan normal üreme çağındaki bir hastada ilk yapılması gereken şey "gebelik testi"dir. Gebelik olmadığı tespit edildikten sonra adet gecikmesine neden olan durumla ilgili ayrıntılı muayene ve laboratuar tetkiklerine geçilir.
Adet gecikmelerinde yapılan ultrasonlarda rahimin duruş pozisyonu ile adet kanamasını sağlayan rahim iç zarının kalınlığı ölçülerek tespit edilir. Daha sonra laboratuar analizi ile çeşitli salgı bezlerinden salgılanan hormon düzeyleri tespit edilir. Herhangi bir hormon bozukluğu saptanmışsa ona yönelik tedavi düzenlenir.
Hormon bozukluklarından biri de hipofizden salgılanan prolaktin hormonunun yüksekliğidir. Normalde bu hormon özellikle emzirme döneminde salgılanmaktadır. Hiperprolaktinemisi olan kadınlarda adet gecikmesi ve göğüslerden süt gelmesi yakınması vardır.
Prolaktin hormonu eğer çok yüksek ise hipofiz bezi tomografi ve MR gibi yöntemlerle görüntülenmeli, hipofizde adenom (iyi huylu bir tümör) olup olmadığı araştırmalıdır.
Çoğu durumda adet gecikmesine neden olan bariz bir hastalık yoktur. Böyle durumlarda da kadının adet görmesini sağlayacak ve kendisi için gerekli hormon desteğini sağlayan ilaçları kullanması önerilmektedir.