65 yaş üstü olanlar bu hastalıkla karşılaşabilir

Karotis arter hastalığı olarak bilinen şah damarı tıkanıklığı, yapılan araştırma oranlarına göre Bursa'da 65 yaş üstü olan en az 5 bin kişi bu hastalıkla yüz yüze gelebileceği açıklandı.

Sağlıklı bir atardamarın duvarı, esnek ve pürüzsüz bir yapıya sahipken, yüksek kolesterol düzeyleri, obezite, sigara kullanımı, hipertansiyon ve diyabet gibi bazı olumsuz faktörlerinin etkisiyle şah damarı duvarında yağlı maddeler, kolesterol atıkları, kireç kalıntıları gibi zararlı maddeler birikmeye başladığını ifade eden Doruk Sağlık Grubu Yıldırım Hastabesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ayhan Müdüroğlu, "Bu maddelerin birikmesi sonucunda, damarın duvarında aterosklerotik plak denilen kalın bir kireç tabakası meydana gelir. Bu durum şah damarında esneklik kaybı, darlık ya da tıkanıklıkla sonuçlanır. Darlık nedeniyle beyne giden kan akımında azalma ve darlık üzerinde oluşan pıhtıların beyne gitmesi nedeniyle beyinde beslenme bozukluğu meydana gelir. Şah damarlarda meydana gelen darlık zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmezse tam bir tıkanıklığa sebep olarak kalıcı inmeye ve beyin hasarına yol açabilir. Şah damarı darlığı, inme riskinde önemli oranda artışa sebep olur. Bunun sebeplerine bakacak olursak, engellenebilen ve engellenemeyen faktörlere bağlı olarak 2'ye ayrılmaktadır. Engellenebilir hastalıkları önleyebilirsek, bir çok rahatsızlıktan da kurtulmuş oluruz. Şah damarında tam tıkanıklık olduğunda, tedavisi oldukça zordur ve sonuçları yüz güldürücü değildir. Yüzde 50-70 arası darlıklara yönelik cerrahi tartışmalıdır. Yüzde 70 ile 99 arasındaki tıkanık olan hastalarımız da belirti veren ve vermeyen hasta grubu olarak ikiye ayırıyoruz. Belirtisi gözlemlenen hastalarda genellikle, geçici körlük, inme, güç kaybı gibi problemle ortaya çıkmaktadır. Bu hastalarda teşhis, hastanın şikayetleriyle veya başka bir sebepten dolayı bakılırken ortaya çıkıyor. Damara ilk önce ultrasonla bakıp daha sonra kafa kemikleri içerisindeki kısımda bir sıkıntı var mı diye anjiyo çekiyoruz" dedi.

Teşhisi konulduktan sonra ilaç, stent ve ameliyat tedavisi olarak gerekeni yaptıklarını belirten Op. Dr. Ayhan Müdüroğlu, "İlaç tedavisini tek başına bırakmak genellikle yeterli değildir. İlaç tedavisi genel durumu kötü, uzun yaşam beklentisi olmayan, ileri kalp yetmezliği gibi ek hastalıkları olan kişilerde uygulanmaktadır. Onun dışında ise ameliyat veya stent yapılan hastalarda da ilaç ek olarak kullanılmaktadır. Yani tedavi de daha çok stent mi ameliyat mı diye ayrılmaktadır. Bu konuda cerrahi tedavi stente göre bir adım öndedir. Stent daha çok hasta tercihi, boyna yapılan radyoterapi gibi tedavi sonrası yada darlığın kafa içinde olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, yüzde 70 ile 99 arasındaki hastalara müdahale etmek gerekmektedir. Yaşları 65 ve üzeri 5 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 2,3 kadınların ise yüzde 1.1'inde yüzde 75 ve üzeri darlık görülmüştür. Üç milyonluk Bursa'ya bakıldığında, 65 yaş üstü kişi sayısı yaklaşık 300 bin civarındadır ve bu 65 yaş üstü erkeklerde 3 bin 700 kadınların ise bin 500'ünde bu rahatsızlık olduğu tahmin edilmektedir. Avrupa karotis cerrahi çalışmasına göre, bu hastalara sadece ilaç tedavi uygularsak, 3 yılın sonunda inme riski yüzde 16,8 iken cerrahi ve ilaç tedavisi görenlerde ise sadece yüzde 2.8'dir. Bu hastalarda cerrahi ve ilaç gurubunda ölüm yüzde 12,3 iken, yalnız ilaç gurubunda yüzde 21,9 olarak bulunmuştur. Bu da ne tür tedavi yapılırsa yapılsın inme ve ölümün tamamen tedavi edilemediğini göstermektedir. Koroner bypass için yapılan bir çalışmada sigara, yüksek tansiyon, şeker ve hiperlipideminin yani engellenebilen risk faktörlerinin düzeltilmesiyle neredeyse hastaların yüzde 90'ının girişime gerek duymayacağı gösterilmiştir. Ameliyat ve tedaviden ziyade, bu hastalığı engellemek hem daha kolay, hem daha acısız, hem de daha ucuz ve güvenilir olması sebebiyle çok daha önemlidir" diye konuştu.

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler