Uzm.Dr. Orhan Coşkun
İTP’nin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Normalde, bağışıklık sistemimiz yabancı organizmaları (bakteriler, virüsler, kanser hücreleri) tanır ve antikor denilen maddelerin de yardımıyla savunma hücreleri tarafından yok edilirler. İTP'de, bilinmeyen bir nedenle bağışıklık sistemi trombositleri yabancı olarak algılar ve trombositlerin başta dalak olmak üzere savunmada görev alan organlarda parçalanmasına yol açar. İTP, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür ve gebelikte İTP sıklığı artar. Aynı zamanda gebelik sırasında İTP tanısı bilinen kadınlarda, trombositler daha da azalabilir. Bu nedenle İTP hastalığı olan hastalar, gebelik boyunca daha yakından takip edilmelidir. Bazen İTP, sistemik lupus eritematozus, lenfoma, hepatitler ve HIV virüsü ile oluşan enfeksiyonlar gibi başka hastalıkların seyrinde de ortaya çıkabilir. İTP'li hastaların çoğunda trombosit değeri düşük olmakla beraber, tedavi gerekmez. Trombosit sayısı 30.000-50.000/mm3 altında olup, kanama bulguları olan hastalarda tedavi gereklidir. İTP'de tedavinin hedefi, bağışıklık sisteminin baskılanarak trombositlere karşı oluşan antikorların gelişiminin ve dalakta trombositlerin parçalanmasının engellenmesidir. Bu amaçla en sık kullanılan ilaç kortikosteroidlerdir (kortizon). Eğer ilaçlarla kalıcı bir etki elde edilemezse, splenektomi (dalağın çıkartılması) gerekebilir.
Geçmiş olsun.