Dr. Hastane.Com.Tr Doktoru Hastane.com.tr
Merhaba,
Sigara dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunudur. Geçtiğimiz yüzyılın sonunda yaşları 35-69 yaş arasında bulunan insanların ölümlerinin %30'unun, 69 yaş üstündeki insanların ölümlerinin ise %14'ünün sigara içimine bağlı geliştiği tahmin edilmektedir. Yetmişli yıllardan bugüne gelişmiş ülkelerde sigara içim oranları azalmakla birlikte gelişmekte olan ülkelerde yükselmeye devam etmiştir . Türkiye'deki erişkin nüfusun yaklaşık yarısı sigara içmektedir. Dünya Bankası raporlarına göre 1990-1997 yılları arasında dünyada sigara içiminin en hızlı arttığı ikinci ülke Endonezya'yı izleyen Türkiye'dir. Türkiye'de 1965-1992 yılları arasında akciğer kanserinden olan ölümler erkeklerde %25'ten 40'a, kadınlarda %12' den %17'ye yükselmiştir. Dünyada sigara içmenin yaygınlığının bir ölçütü olarak yapılan araştırmalarda sigaradan dolayı her 10 saniyede bir kişinin öldüğü hesaplanmaktadır. Sigara vazgeçilebilir bir alışkanlıktır. Sigaraya karşı alınan önlemler ve eğitim programları sonucu, Amerika'da 36 milyon, Fransa'da 8 milyon ve Isviçre'de 1 milyon kişi sigarayı bırakmıştır. Ancak sigara içimi/bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü'nün sınıflandırılmasında (International Classification of Diseases,10th Revision; F.17) bir hastalık olarak ele alınmaktadır. Bu nedenle sigara bağımlılığının (hastalığının) tedavisi hekimin görevleri arasındadır.
Sağlık kuruluşlarına başvuran olguların hangi nedenle gelmiş olursa olsunlar sigara içme durumları kesinlikle sorgulanmalıdır. Hekim karşılaştığı her hastayı sigara alışkanlıkları açısından sorguladıktan sonra hastasına sigarayı bırakmasını önermeli, bırakma konusunda hastasını yönlendirip, gerekli tedavi yöntemlerini uygulamalıdır. Sigarayı bırakma döneminde hastanın izlenmesi ve desteklenmesi gereklidir. Sigaranın bırakılması, sigaranın neden olduğu hastalıklarla ilgili hastaları tedavi eden bütün tıp branşları açısından olduğu gibi, halk sağlığı ve koruyucu hekimlik açısından da önemlidir. Sigara içiminde; davranış alışkanlığı, fizik ve psikolojik bağımlılık rol oynamaktadır. Sigaranın bırakılmasına yardımcı olmak için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bunların başlıcalarından biri olan davranışçı yöntem; hasta eğitimi, bireysel ya da grup terapileri, ters güdülenme ve tiksindirme, psikoterapi, transendental meditasyon, hipnoz, desensitizasyon ve duygusal deprivasyonu içerir.
Eğitim programları sigaranın sosyal ve psikolojik bir alışkanlık olduğu, bu nedenle iradenin ve motivasyonun güçlendirilmesi ile sigaranın bıraktırılacağı düşünülerek hazırlanmışsa da, beklenildiği kadar başarılı olamamıştır. Ters güdülenme ve tiksindirme davranış tekniği ile sigaranın bırakılmasında sigara içimine karşı olumsuz bir yanıt oluşumunun öğrenilmesi sağlanmaya çalışılır. Ancak bu tekniğin sağlık açısından bazı yan etkileri ortaya çıkmıştır. Kendi kendine bırakma tekniği genellikle bir yönetici ya da terapistin yönetiminde kişinin kendi kendine sigarayı bırakmasıdır ve bazı ters güdülenme yöntemlerini de içerir. Sigaranın bırakılmasını sağlamak amacıyla birçok ülkede gönüllü sağlık örgütleri, tarafından grup tedavilerine yönelik programlar hazırlanmıştır. Bu programların içerikleri benzer olup, genellikle konferanslar, grup etkinlikleri, kişinin günlük alışkanlıklarını tanımasına yönelik egzersizler, sigaranın azaltılarak bırakma gününe karar verilmesine yönelik programlar, aşırı sigara içme isteği ile baş etme yöntemleri, sigaraya yeniden başlanmasını engellemeye yönelik öneriler ve stres tedavisinin pratiklerinin yapılması gibi konuları içerir. Kullanılmakta olan sigara markası değiştirilerek nikotin içeriği daha düşük olduğu bilinen bir sigara markasına geçilmesi ya da içilmekte olan sigara markasını değiştirmeden günlük içilen sigara sayısının yavaş yavaş azaltılması, günlük nikotin alımını düşürmeye yönelik azaltma yöntemleridir.
Ancak yavaş yavaş azaltma yöntemleri kandaki nikotin düzeyini eşik değerin altına düşürerek nikotin yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda oldukça sıkıntı ve stres hisseden kişinin yeniden eski alışkanlığına dönmesi olasıdır. Sigaranın birden bire bırakılması ise kişinin nikotin yoksunluk belirtilerini yoğun olarak hissettiği oldukça zor bir yöntem olmakla birlikte bir-iki haftalık bir süre sonunda bu belirtilerin şiddeti azalmakta ve sonraki günlerde birdenbire bırakanlar yavaş yavaş azaltanlara göre daha ender olarak aşırı sigara içme isteği ile zorlanmaktadırlar. Dolayısıyla birdenbire bırakanların yeniden başlama eğilimi, azaltarak bırakanlara göre daha azdır.
Hekimin Desteği
Hekimlerin telkin, öneri ve desteklerinin birçok sigara içen hastayı sigarayı bırakma konusunda motive ettiği, hastalara cesaret vererek bırakmayı denemesini sağladığı bilinmektedir. Özellikle birinci basamakta çalışan hekimlerin sigara bırakma konusunda duyarlı olmaları çok önemlidir. Hekimlerin yönlendirdiği ve olguların en az altı ay izlendiği 28 sigara bıraktırma programının analizinde hekimlerin yalnızca hastaya sigarayı bırakmasını öğütlediği 15 programın ortalama başarısı %5 (%3-%13), hekimlerin hastaya sigaranın bırakılması için yoğun destek verdiği 13 programın ortalama başarısı %29 (%13- %40) olarak saptanmıştır. Hamilelerin, akciğer ve kardiyovasküler hastalığı olan kişilerin hekimlerin yönlendirmesi ile sigarayı bırakma oranları diğer olgulara göre daha yüksektir. Hamilelerde bu oran %1-35 arasında değişmektedir. Hekimlerin desteği ile sigaranın bırakılma oranının akciğer hastalarında %10- 76 (ortalama bir yıl bırakmış kalma oranı %31.5), kalp hastalarında %11-73, (ortalama bir yıl bırakmış kalma oranı %43) olarak bulunmuştur . Ani ölüm ya da yakın bir zamanda ölüm korkusu sigaranın bırakılmasında en güçlü motivatörlerdendir. Yakın zamanda miyokard infarktüsü geçirmiş olguların hekimin desteği ile sigarayı bırakma oranı %60'a kadar yükselmektedir.
Sigaranın bırakılması sırasında kişilerin yaşadığı dört deneyim (dönem) vardır. Bunlar:
1. Düşünce öncesi; kişinin sigarayı bırakmayı ciddi bir biçimde düşünmediği dönem,
2. Düşünme; kişinin sigarayı bırakmayı ciddi olarak düşündüğü ve planladığı dönem,
3. Hareket; kişinin sigarayı bırakmayı denediği ve bırakmaya çalıştığı dönem,
4. Bırakmış kalma; kişinin sigara içmeyi bıraktıktan sonra yeniden içmekten kaçınması ve bırakmış kalmasıdır.
Bütün bu dönemlerde hekim telkin ve desteğinin sigaranın bırakılması konusunda büyük önemi vardır. Hekim sigarayı bırakmayı düşünmeyen hastasını, bırakması açısından uyararak bu konuyu ciddi olarak düşünme yönünde motive edebilir. Sigarayı bırakmaya hazır ve kararlı olan bir hastaya ise hekim sigarayı bırakma teknikleri ve programları hakkında bilgi vererek destek olabilir. Yani hekimin sigaranın bırakılmasındaki temel desteği bu konuda motivasyonu olmayan hastayı, bırakma konusunda motive etmek, bırakmaya hazır olan hastaya ise bu konuda destek vermek, bırakma yöntemlerini öğretmek ve tıbbi tedavi vermektir.
Hekimlerin bu konudaki desteği dört aşamada değerlendirilebilir: Sorgulama, öneri, tedavi ve izleme.
Sorgulama;
Hekim, her klinik görüşmede hastaya sigara içip içmediğini, ne kadar içtiğini, bırakmayı düşünüp düşünmediğini, daha önceki bırakma deneyimlerini sorar ve nikotin bağımlılığının derecesini belirler.
Öneri;
Hekim çok net ve anlaşılır bir dille hastaya sigarayı bırakmasını önerir. Bu önerinin hastanın motivasyonunu güçlendirmesi için sigaranın zararları, kişisel risk etmenleri, sigarayı bırakmasının kendisine ve ailesine getireceği yararlar açıklanabilir. Kişilerin sigarayı bırakmasına destek olan motivasyon etmenleri farklıdır ve biri için geçerli olan neden diğerini hiç etkilemeyebilir. Kişilerin sigarayı bırakmasındaki en önemli etmenlerin kendi sağlıklarını korumak ve çocuklarına iyi örnek olmak olduğu bildirilmiştir. Ancak; sigaranın neden olduğu hastalıklar nedeni ile mortalite açısından büyük risk taşımalarına karşın sigara içmeyi sürdüren kişiler vardır. Bu nedenle sigara ve sağlık ilişkisinin anlatılması birçok olguyu sigarayı bırakmayı denemesi konusunda motive etmeyebilir. Çünkü sigara içme alışkanlığının farklı bileşenleri vardır. Bu nedenle hekim hastasının sigara içme alışkanlığının sürmesi durumunda, sigarayı bırakmasını önermeyi ve destek olmayı sürdürmelidir.
Tedavi;
Bu aşamada hekim sigarayı bırakmak isteyen hastasına bırakma yöntemlerinden birini önerir. Birçok hasta kendi başına bırakabildiği gibi, diğer yöntemlerden de (farmakolojik tedavi, grup psikoterapileri, vb) yararlanılabilir. Hasta ile birlikte sigarayı bırakma tarihine karar verilir. Sigarayı bırakırken hastaya yardımcı olacak bu konuda yaşayabileceği sorunları açıklayan broşür, kitap, vb verilebilir. Kişinin sigara ile birlikte yapmaya alışık olduğu, sigara ile özdeşleştirdiği aktiviteler; çay, kahve, içki içmek, televizyon seyretmek, kitap okumak, el işi yapmak, arkadaş toplantıları gibi davranışları birlikte irdelenir. Çünkü sigaranın bırakılması aşamasında bu özdeş aktivitelerin sürdürülmesi sıkça sigara içme isteğini çağrıştıracaktır.
İzleme;
Bu dönemde hekim sigarayı bırakan hastasını belirli aralıklarla görmek üzere kontrole çağırır. Ilk iki hafta içinde ön görüşme, bırakmayı izleyen ilk ay haftalık, bunu izleyen 3., 6., 12. aylarda ise yeniden görüşmeler önerilmektedir. İlk yıl içinde hastanın izlenmesi mektup göndermek ya da telefon görüşmeleri ile de sıklaştırılabilir. İzleme döneminde hastanın sigarayı bırakmış kalma durumu, motivasyonun sürekliliği, yeniden başlama (relaps) eğilimi değerlendirilir. Genellikle relapslar, sigara içmenin bırakıldığı ilk haftalar içinde olmaktadır. Sigarayı bırakan kişi ilk iki kontrolüne kadar sigara içmemişse bırakmış kalma olasılığı yüksektir. Ancak relapslar başarısızlık olarak değerlendirilmemeli ve yeniden bırakma yönünde kişi motive edilmelidir.
Sigara Bırakma Polikliniklerinde Hastaya Yaklaşım
Sigara bırakma poliklinikleri sigarayı bırakmak isteyen bütün içicilere yoğun bir tedavi programının uygulandığı uzmanlaşmış polikliniklerdir. Burada yapılan ilk görüşmede hekim hastanın genel sağlık durumunu değerlendirdikten sonra hastalık riskleri ve bırakmanın yöntemleri konusunda bilgi verir ve gerektiğinde uygulamayı düşündüğü farmakolojik tedavi konusunda hastayı aydınlatır. Bu polikliniklerde sigara konusunda yetişmiş hekim dışı sağlık personeli ise psikososyal yardım ya da davranış eğitimi açısından hastaya yardımcı olur. Sigara ile ilgili bilgilerin ve uygulanan tedavi programının yazılı dökümante edilmesi önemlidir, bu polikliniklerde hastalara broşür, kitapçık gibi yazılı materyal sağlanabilir.
Sigara bırakma programının her biri en az 10 dakika süren, dört ya da daha fazla görüşmeyi içermesi önerilmektedir. Hastalar bırakma gününden sonraki ilk 15 gün içinde en az bir kez görülmeli, izleyen üç ay, ayda bir kez ve daha sonra 3 ayda bir görüşmelerle bir yıllık izlem tamamlanmalıdır. Görüşmeler, hem bireysel, hem de grup görüşmeleri biçiminde yapılabilir. Ayrıca telefon görüşmeleri etkili bir uygulamadır. Telefon görüşmeleri, olgular kontrole gelmediği zaman ve poliklinik kontrol tarihleri arasında, izleyen hekimin belirlediği tarihlerde ve sıklıkta yapılabilir.
Destek ve davranış tedavileri; pratik öneriler (sorun çözme, beceri geliştirme) ile tedavi sırası ve sonrasındaki sosyal desteği içermelidir. Sigarayı bırakacak olan hastanın öncelikle sigarayı bırakmaya hazırlanması gerekmektedir. Bu nedenle önce kişinin sigara bağımlılığının tanısı gerekir.
Bu tavsiyeler, genel bilgilerdir. Fakat unutmayınız ki, özel rahatsızlığınız için en iyi tavsiye, şikâyetlerinizi dinleyen ve sizi muayene eden doktorunuzun tavsiyesidir.