ZONGULDAK'ta evinin önünde epilepsi krizi geçirip korkuluklardan düşen müzisyen Enes Ülgen Karakoca (26), yoğun bakımda 41 gün süren hayat mücadelesini kaybetti. Karakoca'nın yakın arkadaşı Sude Şanal, Enes'in en büyük hayali müziği ile tanınmaktı. Çünkü kafası dolu olduğunda, üzgün veya mutlu olduğunda tek yaptığı iş müzikti. Çok yetenekli, her şeyi başarabilen bir çocuktu dedi.
Olay, 15 Temmuz'da Bahçelievler Mahallesi Gaffar Okkan Sokak üzerindeki apartmanın önünde meydana geldi. İddiaya göre Enes Ülgen Karakoca, sabah saatlerinde sahne aldığı kafeden evine döndü. Dış kapının önünde bir süre oturan Karakoca, epilepsi krizi nedeniyle korkuluğun üstünden 3 metreden beton zemine düştü. Karakoca'yı bulan komşularının haber vermesiyle bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi yapılan Karakoca, hastaneye kaldırıldı. Karakoca'nın boynunda ve çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu belirlendi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversite Hastanesi'nde 41 gün yoğun bakımda kalan genç müzisyen, bu sabah yaşam savaşını kaybetti.
GERİYE AYAKKABILARI KALDI
Acı haberle yıkılan Karakoca ailesi, çocuklarının eşyasını almak için oturduğu eve geldi. Aile daha sonra, genç müzisyenin ayakkabılarını kapının önünde bırakarak ayrıldı. Karakoca'nın kentteki sevenlerinin de veda edebilmesi için İncivez Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Genç müzisyenin annesi Türkan ve ablası İrem Aylin Karakoca'yı yakınları güçlükle sakinleştirirken, baba Murat Karakoca taziyeleri kabul etti. Genç müzisyen için ikindi vakti cenaze namazı kılındı. Karakoca'nın tabutu cenaze arabasıyla dualarla memleketi Kastamonu'ya uğurlandı. Genç müzisyenin cenazesi yarın Kastamonu Araç'ta defnedilecek.
'EN BÜYÜK HAYALİ MÜZİĞİ İLE TANINMAKTI'
Arkadaşının bağlamasıyla meşhur olmayı hayal ettiğini söyleyen Sude Şanal, Enes, 15 Temmuz sabahı saat 06.00 civarı evine girerken apartman boşluğuna düştü. Enes'in en büyük hayali müziği ile tanınmaktı. Çünkü kafası dolu olduğunda, üzgün veya mutlu olduğunda tek yaptığı iş müzikti. Biz onun için hayalini gerçekleştirmeye çalışacağız. Çok yetenekli, her şeyi başarabilen bir çocuktu dedi. (DHA)