Komplikasyon ve ölüm riskinin yüksek olması nedeniyle bazı vakalarda ameliyat tercih edilmez. Buna karşın, "ameliyat edilemez" tanısı konan hipotalamus tümörü hastasının Prof. Dr. M. Memet Özek tarafından başarıyla ameliyat edilmesi oldukça umut verici!
13 yaşındaki Kuveytli küçük kızın yolu Prof. Dr. M. Memet Özek ile kesişmeseydi belki de hiçbir zaman iyileşme fırsatı bulamayacaktı. Çünkü görme yolları tümörlerinden hipotalamik gliom tümörü çok hızlı büyüyen ve hastayı kısa sürede ölümle tehdit etmeye başlayan tümörler arasında yer alıyor.
Prof. Dr. Özek vakanın durumunu ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Hastanın hastaneye geliş nedeni, beynin tam alt ortasında yerleşmiş, her iki göz sinirinin birleştiği noktadan çıkıp yukarıya doğru büyüyen dev bir tümör olan hipotalamik tümör. 6-7 cm. çapındaki bu tümörler, kafanın iç hacmi düşünüldüğünde dev bir tümör sayılır. Babası Kuveytli, annesi Finlandiyalı, 12-13 yaşlarında bir kız çocuktu hasta. Çocuğun tanısı konmuş yıllar önce, ‘bu bölge çok tehlikeli bir bölgedir, izleyelim’ denmiş. Tabii bu arada tümör sizi beklemeyip büyüyor."
Hastanın ailesi, Prof. Dr. Özek ile internet aracılığıyla bağlantı kurmuş. Prof. Özek bu süreci şöyle anlatıyor: "Ben altı yıldır Avrupa’nın değişik memleketlerinde bu hipotalamik tümörlerin nasıl ameliyat edildiğini anlatan konferanslar veriyorum.
Senede üç defa olmak üzere bir Avrupa, bir Güney Amerika, bir de Asya’da eğitim kursuna katılıyorum hoca olarak ve genelde benden anlatmamı istedikleri üç dört konudan bir tanesi hep bu oluyor. Orada tesadüfen beni dinlemiş olan Bosna Hersekli bir nöroşirurjen bu aileye bir de bana başvurmalarını söylemiş. Çünkü aile bana geldiğinde ellerinde, hem ABD’deki önemli birkaç merkezden, hem Helsinki’den - ki Helsinki beyin cerrahisinde önemli bir merkezdir - ‘Bu hasta ameliyat edilemez’ diye yazılmış bir rapor vardı.
Hastanın filmlerine baktım ve hastanın bizim burada ameliyat ettiğimiz bir dolu hastayla aynı görünümde olduğunu görünce bu ameliyatı yapabileceğimizi söyledim. Onun üzerine hasta İstanbul’a geldi."
Beyin cerrahisi deyince çoğu insan bunu tek bir branş olarak biliyor. Oysa beyin cerrahisi de kendi altında beş altı branşa ayrılıyor.
Eskiden sadece dahiliye vardı oysa bugün kalp için kardiyolojiye, mide için gastroenterolojiye, böbrek için nefrolojiye gidiyorsunuz. Bunun gibi, beyin cerrahisi de kendi alt branşlarına ayrılmıştır. Bunlardan ilk ayrılan da çocuk beyin cerrahisi olmuştur.
Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde otuz sene önce gerçekleşti. Türkiye’de de 1989’da Marmara Üniversitesi bünyesinde ilk Pediatrik Nöroşirurji, yani Çocuk Beyin Cerrahisi bilim dalı kurulmuştur. Ben oranın ilk başkanıydım, halen de başkanıyım.
Hem orada çalışıyorum, hem Acıbadem Sağlık Grubu’nun da çocuk beyin cerrahisi sorumlusuyum. Yani benim işim çocuklarla" diye açıklıyor Prof. Dr. Özek kendi uzmanlık alanını.