İşyerlerinde günümüzde çalışan sağlığını ve performansını sağlamak ve arttırmak amacıyla birçok çalışma yapılıyor... Modern yönetim anlayışında çalışanları uzun saatlerce ofiste tutmak, personelin fiziksel ve ruhsal sağlığını bozan bir iş ortamını umursamamak veya insanları sadece bir “çalışan” olarak görmek artık geçmişte kaldı.
Kurumsal sadakati arttırmak ve kaliteli çalışanlara sahip olmak için çalışanın mutluluğunu ve rahatını hedef almak gerekiyor. İş ve yaşam dengesinden taviz veren, birey olarak kendisine değer verilmeyen bir şirkette çalışmak uzun vadede hem çalışan sağlığını bozmakta, hem de iş performansını ve maliyetleri arttırmakta. Bu yüzden daha kaliteli ve sağlıklı bir iş ortamı yaratmaya önem veren ve çalışanlarına fiziksel ve psikolojik olarak destek olan şirket sayısı ise gün geçtikçe artıyor.
Ülkemizde de son 10 yıldan beri çalışanlarının fiziksel ve psikolojik olarak rahatlaması için birtakım aktivite ortamları yaratan şirketler artık var.
Bu durum insan kaynağı yönetiminde önemli bir politika haline geldi. Bu anlayış yeni bir kavramı da doğurdu; “Kurumsal iyilik hali” olarak da çevirebileceğimiz "kurumsal wellness" bir kurum içinde çalışanların tümünü daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için organize etmek ve bunun için gerekli düzenlemelere gitmek demek.
Toplu olarak sigarayı bırakmak, spor hocaları eşliğinde spor aktiviteleri yapmak, diyetisyen desteği ve eğitimi almak, psikolojik destek ve eğitim almak, yoga dersleri hatta yaşam koçluğu yapmaya kadar uzanıyor bu kavram. Şirketler, günümüzde çalışanlarının psikolojik ve fiziksel olarak daha sağlıklı olmaları için yaptıkları her yatırımın kendilerine verimlilik artışı olarak döneceğinin artık farkında.
Yapılan araştırmalar boy ve kilo oranına göre belirlenen vücut kitle endeksinin 25’in üstüne çıktığı her adımda, hastalık riskinin yüzde 5 arttığını gösteriyor.
Bunun iş hayatına yansıması da daha çabuk yorulma, sık hastalanma dolayısıyla da düşük verimlilik.... Bu olumsuzlukları gidermek için de dünya çapındaki büyük şirketlerin önemli bir bölümü kurumsal wellness programları uyguluyor.
Amerikan Sigorta Şirketi Prudential tarafından yapılan bir araştırmaya göre, etkili bir kurumsal wellness projesi ile kişi başına verimlilik yaklaşık yüzde 35 artıyor. Bunun diğer bir sonucu ise şirketin ilaç harcamalarında yüzde 50`ye yakın tasarruf meydana gelmekte, çalışanların işe gelmedikleri gün oranında ise yüzde 20 azalma sağlanmaktadır.
Öte yandan Amerika’da Employee Assistance Professionals Association tarafından hazırlanan raporda etkili bir kurumsal wellness programı sayesinde kişi başı maliyetin 5-7 dolar arasında azaldığını, devamsızlığın yüzde 66 düştüğünü ve hastalığa bağlı işe gelmemenin yüzde 37 gerilediğini ortaya koymaktadır. Bu avantajları sayesinde yurtdışında beslenme danışmanlığı alan şirketlere toplu sigorta yapılırken özel indirimler uygulanmaya başlanmıştır.
Pepsi Co CEO'su Steven Reinemund'un "Sağlıksız ve mutsuz çalışanlarla başarılı bir şirket yönetmek neredeyse imkansızdır" sözleriyle başlattığı proje ile Pepsi, 1990 yılından beri çalışanlarına yönelik sağlık ve iyileştirme programları düzenlemektedir. Bu kapsamda çalışanlarına destek programı verilmekte, iş ve yaşam dengesi kurmaları konusunda yardımcı olunmaktadır. Ofis içerisindeki çalışma koşullarının iyileştirilmesi, dengeli beslenme için motivasyon yaratılması, spor ve sanat faaliyetleri ile personel arasındaki sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi bu çalışmalardan bazılarıdır.
Yine ABD’de yapılan bir istatistiğe göre kilolu çalışanların yüksek maaş ve terfi alma şansları da diğer meslektaşlarına oranla daha düşük çıkmıştır. Araştırmanın bir diğer sonucu ise işadamlarının aldıkları her 1 kilo başına 1.000 dolar maliyete sebep olmaktadır.
Diyetisyen Gonca Güzel
Kurumsal wellness faaliyetleri genel sağlık ve sağlıklı vücut yapısı oluşturmayı, moral ve tutumları iyileştirmeyi, takım duygusunu güçlendirmeyi, verimliliği arttırmayı, işe-giriş çıkış hızını azaltmayı, devamsızlığı azaltmayı, iş kazalarını azaltmayı ve kuruma bağlılığı artırmayı hedeflemektedir.