Gerçek baş dönmesi, kişinin serbest hareket imkanlarını kısıtlayan, çevrede ya da kendinde rotasyon tarzı dönme, halüsinasyon oluşturan, nedene göre saniyeler, dakikalar, saatler, bazen günlerce devam eden bir tıbbı gerçektir" ifadelerini kullandı. Günlük yaşantıda, kişinin hareket halindeyken dengesinden memnun olmama halinin genelde baş dönmesi olarak tanımlandığını söyleyen Egesante Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ataman Güneri, "Bu tanımlama tıbbi açıdan doğru değildir.
Gerçek baş dönmesi, kişinin serbest hareket imkanlarını kısıtlayan, çevrede ya da kendinde rotasyon tarzı dönme, halüsinasyon oluşturan, nedene göre saniyeler, dakikalar, saatler, bazen günlerce devam eden bir tıbbı gerçektir" dedi. Gerçek baş dönmesinin "periferik vertigo" olarak adlandırıldığı ve kendini oluşturan nedene göre genellikle kulak kaynaklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güneri, "Kulaktaki hastalığın etki süresine ve oluşturduğu hasara göre baş dönmesinin aktif dönemi çok şiddetli beraberinde kusma şikayetleri olabilir.
Kişi hareket ettiği oranda baş dönmesi hissetmesi artacaktır. Panik halinde özellikle yetişkinlerde ortaya çıkan baş dönmesinde bundan etkilenen kardiyovasküler sistem bulguları yüksek tansiyon, baş ağrısı şeklinde şikayetler tabloya eşlik edebilecektir. Bu nedenle kişilerin baş dönmesi şikayetini anımsayabilmeleri, hekimi düzgün yönlendirmeleri açısından çok önemlidir" diye konuştu. Her denge memnuniyetsizliğini baş dönmesi olarak algılamamak gerektiğini de ifade eden Güneri, "Çoğunlukla ev ortamında, sağlık kurumu dışında yaşanan bu tür şikayetin hekime güzel anlatılması şikayetlerin gerçek rotasyon, yani dönme tanımı olup olmadığı, ne süre devam ettiği, beraberinde eşlik eden başka şikayetleri olup olmadığı güzel dillendirilmelidir.
Genellikle kişilerin evde baş dönmeleri başlar, kişi hastaneye gelinceye kadar aktif dönem bulguları kaybolmaktadır. Baş dönmesi yapan nedenlerin günümüzde en sık görüleni belki yaz aylarında da çok sık rastladığımızın pozisyonla ilgili olan baş dönmeleridir. Kişinin yatakta bir tarafa döndüğü zaman aniden gelen, saniyeler süren çevre dönme hissi algılamasıdır. Bu hareketi her yaptığında yaşaması sürenin uzun olduğunu düşündürür ama aslında bu problemin aktif hastalık dönemi saniyelerle sınırlıdır. Böyle bir hikaye alındığı takdirde mutlaka kişinin o hareketini bir test sınaması tarzında sağlık kurumlarında yapılması gerekir. O bahsedilen pozisyona girdiğinde ortaya çıkabilecek baş dönmesi ile ilgili tıbbı bulgular bize tanıyı kesinleştirmektedir" şeklinde konuştu.
Toplumda 'kristal hastalığı' olarak da adlandırılan, geçici baş dönmesi krizleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Güneri, şunları söyledi: "Bunun hangi kulakta, hangi kanalda, hangi özellikte olduğunu testlerle tespit edildikten sonra pozisyon manevralarıyla hızlı bir şekilde düzeltilmesi mümkündür. Bu mekanik bir problem olduğu için genelde tıbbı tedavisi, yani ilaç tedavisi yararı görülmemektedir. Baş dönmesinin aktif olarak iyileştirildiği ya da kendiliğinden baş dönmesi ataklarını geçtikten sonra baş dönmesinden sorumlu olan organda bir fonksiyon eksikliği ortaya çıkarsa kişi iki taraf arasındaki denge terazisi sağlanıncaya kadar, özellikle hareketle ya da karanlık ortamlarda bir dengesizlik dönemi yaşayacaktır.
Bu dengesizlik problemi denge sisteminin simetrisi sağlanıncaya kadar bazen haftalarca devam edebilecektir. O nedenle aktif rotasyonlu baş dönmesi süreci tamamlandıktan sonra hastalarımızda bazen nedene göre haftalarca devam eden bir dengesizlik dönemi beklenmelidir. Bu dengesizlik döneminin uzun olması, denge rehabilitasyon egzersizleriyle kişiyi günlük dengeye kavuşturmasında yararlı olmaktadır. Bu tür problemlerde ortaya çıkan sorunların giderilmesinde tam ilaçsızlığı iddia etmemek lazım.
Aktif dönemdeki ve vestirübel uyarının baskılanması için rotasyon dönme hissini bastıran ilaçların kullanılması uygundur. Aktif dönem geçtikten sonra bu tür ilaçların sürekli alınması sakınca oluşturmaktadır.