Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Toplumsal cinsiyet ve biyolojik cinsiyet ayrı kavramlar." ifadelerini kullandı.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Tarhan, bu konuda insanlar bilgi ve veriye göre değil, ön yargılarına ve çıkarlarına göre konuştuğunu, cinsiyet yönelimi durumu genetik olmadığını açıkladı.
Ergenlikten sonrası için tıpta ve psikoloji ekolleri içerisinde ciddi bir fikir ayrılığının olduğunu belirten Tarhan, "Çocuk nasıl hissediyorsa öyle kalsın deniyor. Hukuki ehliyeti olmayan bir çocuğa cinsiyet değiştirme yetkinliği veremeyiz. Bunun bilimsel dayanağı yoktur, hukuki dayanağı da tartışmalıdır." açıklamasında bulundu.
Cinsiyetsizlik konusu cinsiyet eşitliği adı altında küresel bir sorun haline geldiğini kaydeden Tarhan, "Kadın ve erkek hak ve fırsatlarda eşittir, biyolojik olarak farklıdır, çünkü beyinleri farklı çalışır." ifadelerini kullandı.
Tarhan, şunları kaydetti:
"Şu an geldiğimiz noktada cinsiyet konusu içe kanayan yara haline geldi, ciddi bir boyut kazandı. Akademisyenler için cinsiyetsizlik konusu ciddi bir kültürel proje oldu. Toplumsal cinsiyet ve biyolojik cinsiyet ayrı kavramlar. Bu konuda insanlar ister istemez bilgi ve veriye göre değil, ön yargılarına, his ve heveslerine veya çıkarları varsa onlara ona göre konuşuyorlar. İnsanlar hakikati arama, doğruyu bulma motivasyonuyla hareket etseler gerçek çok açıktır. Bakılması gereken perspektif: Benim yararımla toplumun yararı çeliştiği zaman toplumun yararını mı düşünüyorum, kendi yararımı mı düşünüyorum? Bunu düşünebilseler, insanları harekete geçiren şeyler çok farklı olacak.
Cinsiyet yönelimi durumu genetik değil, epigenetik diyoruz. Epigenetik, çevrenin yetiştirme tarzlarının genetik polimorfizm yapmasıdır ve bu değişebilir. Tamamen genetik olmadığıyla ilgili kanıtlar var. Amerika, Toronto ve Kanada'da 477 bin kişinin üzerinde üçüncü cinsiyet geni var mı diye araştırdılar. Araştırmaya göre üçüncü cinsiyetle ilgili kadın ve erkek kromozomlarının dışında gen bulunmadı. Bu makale 2019 da Nature Dergisi'nde yayınlandı. Bugün söylenenler, bilimsel olarak temelsiz. Hatta bırakın doğrulanmayı, yanlışlandı. Yani çift cinsiyet, üçüncü cinsiyet diye bir şey yok. Fakat sosyal politika üretenler konuşuyor. İdeoloji, doktrin haline geldi bu konu. Bu doktrini destekleyenler, konudan çıkarı olanlar, küresel olarak plan yapanlar konuşuyor."
"Çocuğa, 'sus sen anlamazsın' dediğin zaman çocuk içine atıyor, başka yerden öğreniyor"
İki cinsiyeti de taşıyan interseks gibi 10 binde bir çıkan istisnalar olduğunu da ifade eden Tarhan, "Bu bir rahatsızlık. Cinsel kimlik sosyal öğrenmeyle oluyor. Bu nedenle 11-12 yaşına kadar değişebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tarhan, çocukların ergenlikten sonra tamamen farklı bir kişilik sergileyebildiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onun için soru soran, sorgulayan çocuk doğru yapıyordur. Çocuklarımızı susturmayalım. Bizim kültürümüzde 'su büyüğün sus küçüğün' kültürü var. Çocuğa, 'Sus sen anlamazsın, sen çocuksun' dediğin zaman çocuk içine atıyor. Başka yerden öğreniyor. Sosyal medyadan öğreniyor. Evde çocukla konuşalım. Yanlışı konuşalım, doğruyu konuşalım. Bu yanlış neden yanlış? Bu doğru neden doğru? Bunu bilmiyorsak uzmanıyla konuşalım. Şu anda bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki. Uzmanlar, kitaplar var. Kendi kültürümüze uygun dernekler kuruldu. Onlardan yardım alınabilir."