METİN BOLAT - Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, günümüzde "Eli ayağı düzgün mü, kime benziyor, kulağı kepçe mi?" gibi tıbbi olmayan gerekçelerle bebeğin ultrasona maruz bırakıldığı bildirildi.
Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerde anne karnındaki bebeğin ultrasonla takibinin olumsuz bir durum olmadığı sürece en fazla üç kez yapıldığını ifade etti. Söz konusu ülkelerde, 11-14'ncü haftada ense kalınlığına, 18-22'nci haftada anatomik gelişimine, gebeliğin son döneminde de bebeğin ters gelip gelmediğine bakıldığını dile getiren Uslu, Türkiye'deki hamilelerde ultrason kullanım sıklığının dünya standartlarının çok üzerinde olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de hamile, her doktora gittiğinde bebeğe ultrasonla bakıldığını ifade eden Uslu, "Sanki ultrasonun hiç zararı yokmuş gibi bazen dakikalarca, 'Bebeğin eli ayağı düzgün mü, bebek kime benziyor, kulağı kepçe mi?' gibi tıbbi olmayan gerekçelerle bakılır oldu ülkemizde" diye konuştu. Çok sayıda hastalık nedeni Uslu, ultrasonla yapılan tetkiklerin iki dakikadan fazla olduğu ve sık sık tekrarlandığı durumlarda hayvanlarda yapılan deneylerde ciddi olumsuz etkiler görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: "Ultrason dalgaları, henüz gelişmemiş fetüsün dokularında ısınmaya yol açmakta, düşük doğum ağırlığı ve işitme bozukluğu gibi pek çok hastalığa neden olmaktadır. 10 yıl önce ABD'de bile her 10 bin çocuktan biri otistik doğarken günümüzde bu sayı 200'de 1 çocuğa kadar inmiştir. Bu artışın nedenleri arasında da hamilelere sıklıkla yapılan ultrasonlar olduğu düşünülmektedir. Bebeklerin ve annenin sağlığı için ultrason sıklığında fayda-zarar analizini yaparak gereksiz ultrason çekimlerinden sakınmamız gerekir. Ultrason zararsız değildir. Bu asla unutulmamalıdır." Ultrason zararının sadece hamileler için göz önünde bulundurulmaması uyarısında bulunan Uslu, herhangi bir hastalık durumunda dahi ultrason gerekli olmadıkça çekilmemesi gerektiğini kaydetti. - Konya