ROBOTİK Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Başkanı Doç. Dr. Murat Karaman, Türkiye'de 1 milyon üzerinde kişinin uyku apnesi ve horlama nedeniyle düşük uyku kalitesi yaşadığını belirtti. Doç. Dr. Karaman, Türklerin fiziksel özellikleri nedeniyle bu hastalığa yakalanma olasılığının daha yüksek olduğuna dikkati çekti.
Robotik Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği tarafından düzenlenen 'KBB'de Dört Mevsim, Soluksuz Senfoni Kongresi'nde tıkayıcı tipte uyku apnesi ve horlama konusu ele alındı. Antalya'nın Belek bölgesindeki Kempinski Hotel The Dome'da düzenlenen kongrede Robotik Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Başkanı, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, basın toplantısıyla gazetecilere bilgi verdi. Doç. Dr. Karaman, tıkayıcı tipte uyku apnesi ve horlamanın, uyku sırasında yumuşak damak ve küçük dilin veya beraberinde dilin geriye kaçıp soluğu 10 saniyeden daha fazla tıkaması ve bu sırada vücudun solunum için aşırı çaba göstermesi sonucu ortaya çıktığını söyledi. Uyku apnesinin toplumun yüzde 5'inde görüldüğünü, Türkiye'de 1 milyon kişinin bu sorunu yaşadığını belirten Doç. Dr. Karaman, "Önemli bir gerçek daha var; insanların çoğu bu durumu hastalık olarak kabul etmiyor. Bu nedenle tanı koyma süresi 8-10 yılı buluyor" dedi.
TRAFİK KAZALARI RİSKİNİ 8 KAT ARTIRIYOR
Kişinin uyku sırasında nefessiz kalması sırasında, metabolizmanın bir mücadeleye girdiğini belirten Doç. Dr. Murat Karaman, oksijen düşüklüğüyle beraber vücudun koşturduğunu aktardı. Bu esnada kalbe ciddi yük bindiğini anlatan Doç. Dr. Karaman, "Kalp krizleri ve beyinde felç gibi ciddi hastalıkların riskini yaşıyor. Kişi gece bunu defalarca yaşadığı için sabah çok yorgun kalkıyor. Burada problem sadece kişiyi değil, partnerleri de ilgilendiriyor. Genelde muayeneye de eşleri getirir. Kişinin horlamasının yarattığı rahatsızlık, uykuda nefesin kesilmesinin çevredeki insanlarda yarattığı tedirginlik, sabah uyandığında 'üstümden kamyon geçmiş gibi uyandım' demesi, gün içerisinde sürekli yorgunluk, gün içerisinde sürekli uyuyakalma, hatta iş ve trafik kazası riskinin 8 kat daha artmış olması hastaların sosyal problemini oluşturuyor" diye konuştu.
NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
Doç. Dr. Karaman, uyku apnesi nedeniyle gece metabolizmanın verdiği mücadele dolayısıyla kalp krizi, kalp yetmezliği, tansiyon yüksekliği, ani ölüm, felç, şeker hastalığı, cinsel performans bozuklukları, diş eti hastalıkları gibi ciddi erişkin hastalıklarının oluşabileceğine dikkati çekti. Doç. Dr. Karaman, "Çocuklarda altını ıslatma ve dikkat eksikliği, okul performansının düşüklüğü gibi ciddi çocuk hastalıklarına da yol açıyor. Tanı için öncelikle hastaların bize gelmesi gerekiyor. Kameralarla tıkanık bölgeyi gözlemliyoruz. Önce fikir sahibi oluyoruz. Sonrasında hastalara uyku testi yapıyoruz. Tedavi aşamasında da küçük dilin kısaltılması, yumuşak taban asılması, bademcik alanlarının genişletilmesi gibi pek çok tedavi alternatifleri var" dedi.
TÜRKLERİN FİZİĞİ BU HASTALIĞA UYGUN
Hastalığın en çok 40 ile 65 yaşları arasında ve sıklıkla kilolu erkeklerde görüldüğüne dikkati çeken Doç. Dr. Murat Karaman, "Türk tipi genelde tıknaz, geniş göğüsler, kısa boyun şeklindedir. Türk tipinde bu hastalığın görülme olasılığı daha yüksek. Çocuklarda görülmesinin en büyük sebebi ise geniz eti ve bademcik büyüklüğü ama bu her ikisi de çok rahat tedavi edilebiliyor. Çocuğun yaşı dolmasına rağmen fiziksel ve eğitimsel dönemi tamamlanmasına rağmen henüz altını ıslatıyorsa bu bizim için bir ipucu. Dikkat eksikliğinde de uyku apnesinden şüphelenebilir. Okul performansı, iyi çalışmaya rağmen düşükse bu da bir işaret sayılabilir. Gece ağzı açık yatması ve horlamasına yönelik ailenin vereceği bilgi de bizim için çok önemli" diye konuştu.
KABAK ÇEKİRDEĞİ ÜZERİNE RESİM ÇİZDİLER
Diğer yandan bilim, sanat ve kültürü birleştiren, 5'inci 'KBB'de Dört Mevsim, Soluksuz Senfoni Kongresi'nde renkli bir etkinliğe de imza atıldı. Kongrede, ressam Ferhat Edizkan ve robotik uyku cerrahı Doç. Dr. Murat Karaman, kabak çekirdeği üzerine robotik cerrahi ile portre çizdi. Doç. Dr. Murat Karaman, kongrede sosyal ve kültürel etkinliklerden elde edilecek gelirin tamamının, Kanserli Çocuklar Umut Vakfı'na (KAÇUV) bağışlanacağını söyledi. Kongrede yer alan ressam Ferhat Edizkan'ın eserlerinin satışından elde edilecek gelirin KAÇUV'a bağışlanacağını anlatan Doç. Dr. Murat Karaman, "Ressam arkadaşım Ferhat ile robotik cihazla kabak çekirdeği üzerine resim yapmayı denedik ve başardık" diye sözlerini tamamladı.
GELENEK VE GELECEK BULUŞTU
Ressam Ferhat Edizkan da robotik cerrahi kullanılan aletle, kongrede gelenek ve geleceğin buluştuğunu söyledi. Kabak çekirdeği üzerine robotla çizim yapmanın kendisi açısından farklı olduğunu belirten Edizkan, "Robotla yakınlaşma çok büyük kolaylık sağlıyor. Dokunma hissini alamamak biraz rahatsızlık veriyor ama ilerleyen aşamada o da çözülecektir. Robotlarla ilerleyen dönemlerde çizim kullanılması gerçekleşecek" dedi.
- Antalya