Testosteron Seviyesi Az Olan Erkekler Depresyona Giriyor!

Kanında testosteron hormonu az olan erkeklerin depresyona girme olasılığı, normal düzeyde testosteron salgılayanlara oranla üç kat fazla.

Batı Avustralya Üniversitesi’nde 70 yaş üzerinde 4 bin erkeğin katılımıyla yapılan araştırmada testosteron azlığının depresyon nedeni olduğu bir kez daha kanıtlandı. Araştırmaya göre, kanında düşük miktarda testosteron bulunan erkeklerde depresyon görülme ihtimali 3 kat daha fazla. 

Araştırmayı hazırlayan bilim adamları, testosteronun, bazı önemli beyin kimyasallarını etkilediğini, bu nedenle de düşük mitarda testosteronun depresyona yol açabileceğini düşünüyor.

Endokrinoloji uzmanı Doç. Dr. Selçuk Can da testosteron eksikliğinin ruh hali üzerinde direkt etkili olduğunu söylüyor;

Erkeklik hormonu testosteron erkeklerde yüksek miktarlarda, kadınlarda ise düşük miktarlarda salgılanır. Tam tersi olarak erkeklerde de kadınlık hormonu östrojen çok düşük düzeylerde salgılanır. Bu normalde görülen düşük salgılanma düzeylerinde bir hastalık neticesinde artma gerçekleşirse ortaya hormon dengesizlikleri çıkar. Seks hormonlarının yüzde 80’i yumurtalıklardan, yüzde 20’si ise böbrek üstü bezlerinden salgılanır.

Bu hormonlar bireyin penis veya vaginasının görüntü, renk ve büyüklüğü gibi cinsel organların şeklini, meme gelişimi gibi ikincil seks karakterlerini; boy büyümesi, vücutta yağ miktarı ve yağın kalçalara dağılıp dağılmaması gibi cinsellik dışı etkileri gerçekleştirirler.

Cinsel organların dış görünüşü yanında testosteron ve östrojenler daha biz dünyaya gelmeden anne karnında beyin üzerine çalışarak iz bırakırlar, böylece bebek ve çocukların ileri yaşamlarında cinsel kimliklerinin gelişmesinde rol oynarlar.

Cinsel kimlik erkek çocuğunun daha bebek ve çocukken kendisini erkek olarak tanımlayıp, erkek oyuncakları ile oynaması, erkek arkadaşları tercih etmesi, kız çocuklarından farklı olduğunu bilmesidir. Kız çocukları da östrojenin anne karnında ve erken çocukluk döneminde yaptığı etkiyle kendilerinin kız olduklarını çocukluktan itibaren bilmektedirler.

Testosteron veya östrojende yani seks hormonlarında gerek doğuştan gelebilecek, gerekse sonradan oluşabilecek bir problem bireyin ileri hayatını yönlendirerek, karşı cinsle ilişkilerini çıkmaza sokar. Kişinin kendisini hiç yaşamak istemediği duyguların içinde bulmasına yol açar. Testosteron ve östrojende bir sorun varsa bundan beyin, yani içinde bulunduğunuz ruh hali ve zekanız direkt olarak etkilenir.”

Ortalama yaşam süresindeki artma ile paralel olarak yaşlanmaya ve andropoza bağlı problemlerin artması ve geliştirilen tedavi yöntemleri çok güncel bir konu olmuştur. Türkiye’de 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 52’sinde cinsel performansta ve istekte azalma olduğu, ancak doktor başvurusunun azlığına bağlı bu rakamların gerçeğin oldukça altında kaldığı tahmin edilmektedir.

İlgili Sağlık Konuları