Glenohumeral eklem, vücutta en fazla hareket genişliğine sahip olan, aynı zamanda en sık dislokasyon görülen büyük eklemdir. Subluksasyonunda ise, eklem yüzlerinde tam ayrılma olmaksızın glenoid üzerinde humerus başının semptomatik translasyonu meydana gelir. Etiyolojik faktörlere göre, omuz instabilitelerini travmatik ve atravmatik olarak iki gruba ayırabiliriz.
1-TUBS: Travmatik, Unidirectional (tek yönlü) instabiliteli hastalar, genellikle Bankart lezyonu bulunur, fonksiyonel stabilite için cerrahi giritim (Surgery) gerekir.
2-AMBRİ: Atravmatik, Multidirectional (çok yönlü), Bilateral instabiliteli hastalar, genellikle Rehabilitasyon programlarına iyi yanıt alınır. İnferior kapsülde gevşeklik verdır.
Teşhiste anamnez ve fizik muayene önemlidir. Fizik muayenede, genel eklem laksitesi değerlendirilir ve anterior apprehention testi, posterior stres testi gibi provakatif testler uygulanır. Humerus başı kavranarak glenoid kaviteye göre anterior ve posterior yönde kayma hareketlerinin oranına bakılır.
İnferior kayma, hastanın kolu fleksiyonda iken dirsek üzerinden tutulup aşağıya doğru çekilerek değerlendirilir.
Bu durumda akromiyonun altında boşluk (sulkus belirtisi) oluşur. Bilgisayarlı tomografi, MRG ve diagnostik artroskopi teşhise yardımcıdır.
Atravmatik ve travmatik instabilitelerde kontrollü bir egzersiz programı uygulanmasına rağmen fonksiyonel stabilite sağlanamazsa cerrahi tedavi (Bankart Ameliyatı) seçilir. Postoperatif dönemde, eklem hareket açıklığını sağlayan, kas güçlendirici, omuz mekaniğini düzelten ve enduransı arttıran rehabilitasyon programları uygulanır.